Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ahmet Ebu Gayt: Arap çevre güvenliği, kalkınmanın temelidir | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Lübnan Çevre Bakanı Tarık el-Hatib, “ülkesinin gelecek Ocak ayında Beyrut’ta düzenlenecek 4. Arap Ekonomik ve Sosyal Kalkınma Zirvesi’nin çalışma gündemine sunulması için bir dizi öneri hazırlığında olduğunu” söyledi. Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmet Ebu Gayt da sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması ve Arap bölgesinin istikrar ve halklarının refahına olanak tanıyacak Arap güvenliğini sağlamak için işbirliğinin güçlendirilmesinin önemine vurgu yaptı.

Lübnan Çevre Bakanı, 25 Ekim’de düzenlenen Çevre İşlerinden Sorumlu Arap Bakanlar Konseyi’nin 30. oturumunun açılışında önemli değerlendirmelerde bulundu. El-Hatib, “Lübnan Çevre, Ekonomi ve Ticaret Bakanlıkları, zirvenin gündemine dâhil edilmek üzere dört mevzu önerisinde bulundu. Bunlar; Suriye’de yerlerinden edilme kriziyle ilgili kalkınma ve çevre sorunları. İklim değişikliği ve su kıtlığı çerçevesindeki kalkınma zorluklarının ekonomik maliyeti. Büyük miktarlarda doğal kaynak ve enerjinin sağlanmasını temsil eden ekonomiye geçişle ilgili zorluklar. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ve dengeli kalkınmanın sağlanması için şiddet radikalizminin önlenmesine yönelik strateji ve planların desteklenmesi” ifadelerini kullandı. Bakan, bazı Arap ülkelerinin maruz kaldığı, aynı şekilde bazılarına da doğrudan veya dolaylı bir surette yansıyan savaş ve çatışmalar çerçevesinde oluşan çevre sorunlarıyla mücadele etmek için Arap işbirliğinin önemli olduğunu vurguladı.

Lübnan Çevre Bakanı, 2011’den bu yana Suriye’deki yerinden edilme krizine ve krizin Lübnan’daki çevresel, ekonomik ve sosyal yankılarına karşı ülkesine destek verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Tarık el-Hatib, Suriyeli mülteci ve göçmenler gibi Filistinlilerin geri dönüş hakları hususunda Arap Çevre Bakanları Konseyi’nin önceki oturumunda sunulan tavsiyelerin uygulanması gerektiğini söyledi. Bakan ayrıca, devletlerarasında kasıtlı olarak işlenen çevresel suçları göz önünde bulundurarak bu konuda suiistimale dayalı devletleri cezalandırmak için küresel bir çevre mahkemesinin kurulmasının gerektiğini belirtti.

Arap Birliği Ekonomik İşler Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Kemal Hasan Ali, Ebu Gayt adına yaptığı konuşmada, “Arap Birliği Genel Sekreterliği ile Arap, bölgesel ve uluslararası örgütler arasında iklim değişikliği hususunda Arap müzakerecilerinin yeteneklerinin geliştirilmesi, Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ndeki tarafların konferanslar kapsamında Arap toplantıları düzenlemesi ve finanse etmesi” amacıyla işbirliği ihtiyacına dikkati çekti. Yetkili, 2012 yılı Arap Zirvesi öncesinde kurulup henüz uygulamaya geçilmemiş olan Arap Doğal Rezervler Birliği’nin inşasının takibinin yanı sıra 2005 yılında kurulan ve henüz yürürlüğe girmemiş olan Arap Çevre Fonu’nun faaliyetlerinin takibi başta olmak üzere, önemli çevre sorunlarını ele almak için daha fazla çaba sarf edilmesini istedi. Hasan Ali, çölleşme ve biyoçeşitlilikle mücadele konusundaki çevresel ve uluslararası sözleşmelerin takibini yürüten Arap grubu, Uluslararası Kimyasallar ve Tehlikeli Atıklara İlişkin Sözleşmeler Arap Grubu ve Çevre Göstergeleri Arap Grubu gibi çevresel faaliyetlerle ilgili bazı grupların karşılaştığı zorluklara da değindi. Toplantı düzenleme hususunda gerekli finansal kaynak eksikliğiyle de karşılaşıldığını belirten Genel Sekreter Yardımcısı, bu konuda radikal çözümlere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Büyükelçi Kemal Hasan Ali ayrıca, Arap ülkelerine, bölgesel ve uluslararası örgütlere bu grupların çalışmalarına katılımı artırmak için çağrıda bulundu.

BM Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Erik Solheim de yaptığı konuşmada, BM’nin çevresel alanlarda ve ekosistemin korunmasında Arap devletleriyle işbirliği yapmak istediğini ifade etti. Solheim, Suudi Arabistan’ın yanı sıra Mısır, Ürdün, Kuveyt ve Katar’ın bu konudaki çabalarına dikkati çekti. Filistin halkının yaşadığı çevresel acılara da değinen Erik Solheim, önümüzdeki iki hafta boyunca Filistin topraklarındaki çevresel faktörlere yönelik bir raporun hazırlanacağını söyledi. BM yetkilisi, raporun çevresel ve siyasi yönleri etkilemeye katkıda bulunacağı belirtirken, İsrail’e de bu çerçevede daha fazla esneklik gösterme çağrısı yaptı. Ayrıca bu raporun çeşitli çevresel zorlukları ele alacağını ve bunlara çözümler sunacağını vurgulayan Solheim, bu çözümlere BM’nin yanı sıra siyasilerin de destek vermesi gerektiğini kaydetti.