Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Palermo Zirvesi: Hafter ile Serrac ‘Başkomutan’ın yetkileri’ hususunda ihtilaf etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Kahire: Halid Mahmud / Şarku’l Avsat

İtalya, gelecek baharda Libya’da yeni genel seçimlerin yapılabileceği konusunda iyimser görünürken, Libya siyasi arenası yeni bir tartışmaya şahit oldu.

Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz es-Serrac ile General Halife Hafter arasında Libya Başkomutanlık makamı ve yetkileri ile ilgili anlaşmazlıklar yaşandı.

Basında, iki gün önce İtalya’nın ev sahipliğin de gerçekleşen Palermo konferansının oturum aralarında Libya krizi konulu güvenlik toplantısı sırasında Hafter ile Serrac arasındaki anlaşmazlığın içeriğine dair haberler yer aldı.

Hafter ofisi tarafından önceki gün yapılan açıklamada, Hafter’in komşu devletler ve bir dizi dost devletin başkanları ile bir toplantı yaptığı ve yasadışı göç ve terörizmle mücadeleyle ilgili tüm güvenlik konuları ile birlikte sınır ötesi suçlar ve sınırların korunması hakkında görüş alışverişinde bulunduğu kaydedildi.

Daha sonra ordunun yeniden yapılandırılması hakkında konuşan Hafter, Serrac’ı ulusal ordunun başkomutanı olarak tanımayı zımnen reddetti. Ayrıca ordunun Baş Komutanı statüsünün özel bir konu olduğu değerlendirmesinde bulundu. Ordunun Başkomutanı vasfının sadece Cumhurbaşkanı’na verilebileceğini belirten Hafter, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine kadar söz konusu statünün ordunun Başkomutanının uhdesinde olması ve sonrasında ise seçilen Cumhurbaşkanına iade edilmesi gerektiğini söyledi.

Hafter, silahlı milislerin ulusal orduya katılımını kabul etmenin mümkün olmadığına işaret ederek, orduda şu anda şu anda 80 bin civarında savaşçı olduğunu belirtti.

Bazı gözlemciler, Hafter’in söz konusu açıklamalarının askeri müessesenin sivil otorite altında birleştirilmesi gerektiğini söyleyen Serrac’ın ifadelerine yanıt olarak geldiğini düşünüyor. Serrac söz konusu tutumuyla dünya üzerindeki diğer ülkelerde olduğu gibi sivil devletin ilke ve temellerine saygı duymanın önemini vurguluyor.

Serrac’ın ofisi tarafından yapılan açıklamada, toplantı sırasında güvenlik düzenlemelerinin, ekonomik reformların ve ülke çapındaki vatandaşlara hizmet sunmanın öneminin vurguladığı belirtildi. Serrac ayrıca ismini yahut askeri rütbesini anmadan, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte’nin çağrısı ile gerçekleştirilen güvenlik toplantısı sırasında Hafter ile görüştüğünü söyledi. Toplantıda, Mısır Cumhurbaşkanı Abdül Fettah Sisi, Tunus Cumhurbaşkanı Baci Kaid es-Sibsi, Rusya Başbakanı Dmitri Medvedev, Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi de hazır bulundu.

Dün İtalya Dışişleri Bakanı Enzo Moavero Milanesi tarafından yapılan açıklamada, İtalya’nın, Libya’daki cumhurbaşkanlığı ve yasama seçimlerinin önümüzdeki baharda yapılabileceği konusunda iyimser olduğu belirtildi.

ABD, Palermo konferansı sonrasında İtalyan hükümeti tarafından açıklanan sonuçları memnuniyetle karşıladı ve BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame’nin geçtiğimiz hafta Güvenlik Konseyi’ne sunduğu BM eylem planını güçlü bir şekilde desteklediğini açıkladı. BM eylem planı kapsamında, 2019 yılının bahar ayında yapılması kararlaştırılan seçimlerin öncesinde ulusal bir konferans düzenlenmesi planlanıyor.

BM Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame, önceki gün İtalya Başbakanı ile konferansın bitiminde gerçekleştirdiği bir basın toplantısında, konferansın net ve güçlü bir mesaj olduğunu ve uluslararası toplumun Libya hususunda siyasi, güvenlik ve ekonomik düzeyler bakımından birlik olduğunu gösterdiğini söyledi. BM Temsilcisi Selame, “Bu konferans, 2019’un ilk haftalarında düzenlenmesi planlanan ulusal konferansın önünü açıyor. Bu bağlamda uluslararası toplum arasında bir konsensüs oluştuğuna şahit oldum. Ayrıca toplantıya katılan Libyalılar açık taahhütlerde bulundular” diyerek sözlerini sürdürdü.

Öte yandan, Libya Kızılayı ülkenin doğusunda bulunan Derne kentindeki çalışanlarının, dün şehrin güneyindeki el-Hila bölgesinden 22 cesedin kalıntılarını çıkardıklarını açıkladı. Yerel kaynaklar, söz konusu cesetlerin aşırılık yanlısı gruplar tarafından Şubat 2011’de bir ordu kampında bulundukları sırada tutsak alınan askerlere ait olduğunu kaydetti.