Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Suudi Kamu Yatırım Fonu, Vadi el-Disa Kalkınma Projesi’ni başlattı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Suudi Arabistan Kamu Yatırım Fonu (PIF), Veliaht Prens Muhammed bin Selman doğa parkının içinde yer alan ve vadideki yaban hayatı ile çevrenin korunmasını amaçlayan ‘Vadi el-Disa Kalkınma Projesi’nin başlatıldığını duyurdu.

Kamu Yatırım Fonu, sürdürülebilir turizm ve kariyer fırsatları için değer yaratmaya katkıda bulunacak, ekonomik çeşitliliği destekleyecek ve ülkede istifade edilmeyen varlıkların kullanımını sağlayacak projeyi geliştirmek için dünya çapında kabul edilen en yüksek çevre standartlarına uygun olarak bir şirket kuracak.

PIF, Vadi el-Disa Kalkınma Projesi’nin, geçtiğimiz Eylül ayında başlatılan, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın himayesinde terapi ve sağlık odaklı lüks turizm için tamamen yeni bir konsept oluşturmayı hedefleyen ‘Amala’ projesinin ardından geldiğine dikkat çekerek, coğrafi konumu nedeniyle NEOM, Kızıldeniz Projesi, Amala ve el-Ula projelerine ek seyahat seçenekleri sunacağını ayrıca vadi ve dağlık alanları sevenler için eşşiz bir yatırım fırsatı olacağını dile getirdi.

Vadi el-Disa, Veliaht Prens Muhammed bin Selman doğa parkının kuzeybatısı ve Tebük bölgesinin güneybatısında yer alırken, el-Disa kelimesi palmiye ağaçlarıyla dolu bir vadi anlamına geliyor. Vadi el-Disa bölgesi, deniz seviyesinden 400 metre yüksekte yer alırken, bölgedeki sıcaklık kışın 12 dereceleri görürken, yazın ise 31 dereceye kadar çıkıyor ve yılda ortalama 8 ay yağış görüyor.

Tatlı su kaynaklarını barındıran vadi, Nebatiye mezarlarının yanı sıra Kufi hattı ile Nebati dili ve Arapça yazıtların yer aldığı duvar kalıntılarını da içeren çeşitli arkeolojik alanları kapsıyor.

Vadi el-Disa Kalkınma Projesi’nin, ekonomik çeşitliliği teşvik etme, özel sektörün Suudi Arabistan’daki turizm sektörünün gelişimine katkı sağlaması için yatırım fırsatları yaratma ve bununla birlikte 2030 Vizyonu doğrultusunda kültürel ve çevresel mirasın korunması ile sürdürülebilirliğin sağlanması için itici bir güç olacağı düşünülüyor.