Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

AB, ABD’nin Rusya’ya karşı yeni yaptırımları konusunda endişeli | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avrupalılar, yaptırımlar karşısında endişelerini dile getirdikleri bir vakitte Moskova, ABD Temsilciler Meclisi’nde yaptırımların ağırlaştırılması çerçevesindeki kanun tasarısını kabul edilmesini tepki ile karşıladılar. Avrupalılar, şirketlerin cezalandırılması ihtimaline karşı kendi çıkarlarını savunma konusunda kararlılıklarını teyit ettiler.

ABD Temsilciler Meclisi, Salı günü Moskova’ya karşı yeni yaptırımlar getiren ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin normalleştirilmesine zarar veren kanun tasarısını ezici bir çoğunlukla(3 oya karşı 419 oy) kabul etti.

Söz konusu yeni yaptırımlar, Moskova’nın Kırım’ı 2014’te ilhak ettiğinden bu yana ve Ukrayna’nın doğusunda on binlerce insanın öldüğü savaştan sonra Rusya’ya karşı ABD ve
Avrupa’nın tavır sergiliyor. Ayrıca mezkûr yaptırımlar Avrupa şirketlerinin de cezalandırılmasına olanak veriyor.

ABD senatosunun tasarıyı onaylaması bekleniyor. Kaynaklar, ABD Başkanı Donald Trump’ın yeni yaptırımlar kanununu imzalamaya hazır olduğunu belirtti.

Rusya’daki otorite kurumlarının temsilcileri, söz konusu gelişmeye karşı geniş bir eleştiri kampanyası düzenlemesine rağmen çoğunluğu, ABD ile belirli alanlarda işbirliğine devam edilmesi için kapıyı açık bıraktılar. İki ülke arasında yeni bir kopukluğa karşı sürüklenmekten kaçınmaya ve G20 zirvesi sonrası Hamburg’ta ABD Başkanı Trump ile Rusya başkanı Viladimir Putin arasında ilk görüşmeden çıkan nispeten olumlu sonuçları muhafaza etmeye çalışıyorlar.

ABD’nin Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar kanunu, 2014 -2015 yıllarında başkan Barack Obama idaresinin Moskova’ya koyduğu bütün yaptırımları, hatta 2016 yılının sonundaki son yaptırımları da kapsıyor. Bunlara ek olarak Rusya hükümetinin yararına Amerika elektronik güvenliğini çökerten faaliyete karşı yeni yaptırımların getirilmesine izin veriyor. Yaptırım metnide, Kuzey Akım 2 boru hattı projesine (Nord Stream 2) karşı çıkılıyor. Çünkü Avrupa Birliği’ndeki enerji güvenliğine ve doğu ve orta Avrupa’da gaz piyasasının gelişmesine zarar veriyor. Bunun üzerine ABD hükümetinin enerjiyi ABD’den Avrupa’ya ihraç etmesini öncelikleri arasına alması gerekiyor.

Kremlin resmi sözcüsü Dmitri Peskov, ABD’nin yaptırımlar konusundaki kanun tasarısını eleştirdi. Peskov gazetecilere yaptığı açıklamada, “Mademki daha sonra senatoda bir oylama olacak, o zaman tasarının, kanunlaşmasını bekleyelim. Kanun tasarısı hakkında konuşmalar hâlâ devam ediyor. Bunun için herhangi bir tahminde bulunmayacağız. Buna karşı tutumumuz kesin bir analizden sonra şekillenecek. Şüphesiz kararı devlet başkanı Vladimir Putin alacak. ABD-Rusya ilişkilerinin durumuyla ve ilişkilerin geliştirilmesinin ufkuyla ilgili olarak gerçekten üzücü bir haber olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca bu, uluslararası hukuk ve uluslararası ekonomik ilişkiler açısından yıkıcı bir haber” dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Sergey Ryabkov, Tass ajansına verdiği demeçte, Moskova’nın Amerika Birleşik Devletleri’ne tehlike kaynağı olarak baktığını ve Rusya’nın bu görüşe göre hareket edeceğini söyledi. Moskova, senatonun İran, Kuzey Kore ve Rusya’ya karşı yeni yaptırımlar koymasıyla ilgili kanun tasarısını onaylayacağından emin olduğunu dile getirdi. Söz konusu kanun tasarısı aynı zamanda Amerika başkanın yayınladığı yaptırımlara kanun özelliğini kazandırıyor. Bu kararın, Amerika-Rusya ilişkilerinin normalleştirilmesi için herhangi bir fırsat bırakmadığını ifade etti.

Ryabkov, ABD’nin yeni yaptırımları kabul etmesini akl-ı selimin onaylamayacağı, bu tasarıyı hazırlayanların ve finanse edenlerin Rusya ile ilişkilerin normalleştirilmesi yıkmaya yönelik bir adım olduğunu belirtti. Yaptırım kararının kabul edilmesine yönelik sorumluluğu Rusya’nın düşmanlarına yükledi. Rusya’nın ABD’ye tehlike kaynağı gözüyle bakacağını, bunun anlayıp bu anlayıştan hareketle dengeli, akıllı ve sakin bir şekilde çalışılması gerektiğini ifade etti.

Söz konusu keskin eleştirilere ve suçlamalara paralel olarak Rusya Dışişleri Bakanı Yardımcısı Moskova’nın bu duyguların arkasında sürüklenmeyeceğini, Rusya ve ABD’nin ortak ilgi odağını teşkil eden meseleler üzerinde çözümler araştırmaya devam edeceğini ve söz konusu meseleler arasında terörle mücadele etmenin ve kitle imha silahlarının yayılmasının bulunduğunu teyit etti. ABD ile işbirliği ve verimli diyalog şeklini bulma konusunda ısrarla çalışacaklarını vurguladı.

Rusya federal meclisindeki uluslararası ilişkiler meclisi komitesinin başkanı senatör Konstantin Kosaçev, yeni yaptırım kanun tasarısının kabul edilmesi sonrası Rusya-ABD ilişkilerinin bitmesinin kaçışı olmayan bir durum olduğunu söyleyerek, cevap niteliğinde tedbirlerin alınması için çağrı yaptı. Rusya’nın yanıtının sadece uygun ve paralel bir yanıt olmamasını, tam tersine Amerikalılar için de acı verici olması gerektiğini deklare etti. Kosaçev, ABD yaptırımlarının artırılmasının arka planında Rusya ve Avrupa Birliği arasında istişarelerin icra edilmesi yatıyor. Şunu da belirtmek gerekir ki mezkûr yaptırımlar, Rusya’nın Baltık denizi boyunca uzatacağı gaz borularının yeni ağını tehdit ediyor. Bu ağ, Kuzey Akım-2 olup Ukrayna topraklarından geçmeden Avrupa’ya Rus gazının nakledilmesi için alternatif bir geçiş sağlamayı hedefliyor.

ABD’nin yeni yaptırım kanununda Washington’un müttefiki Avrupa Birliği’nin yaptırımlara karşı çıkması dikkat çekiyor. Yaptırımlarda Avrupa’daki enerji güvenliği için bir tehdit görüyor. Söz konusu hat Brüksel’den geçerek Paris’ten Berlin’e uzanacak. Amerika’nın girişimi hoşnutsuzluğa neden oldu. Çünkü söz konusu girişim, Moskova’ya karşı Atlantik tarafları arasında birliğe özen gösteriliyor. Kırım hakkında Rusya’ya karşı yapılan yaptırımlar, ABD ve Avrupa koordineli bir şekilde uyguladı.

Avrupa komiserliği endişelerin dikkate alınması gerektiğini belirtti. Avrupa komiserliği başkanı Jean Claude Juncker açıklamasında, ABD kanun tasarısı sonucu enerji güvenliği düzleminde, Avrupa Birliği’nin çıkarları korunmasa, tek taraflı fiillerin ortaya çıkabileceğini söyledi. Ayrıca Juncker, bugün yeterli şekilde endişelerinin dikkate alınmaması halinde birkaç gün içerisinde uygun bir şekilde hareket etmeye hazır olduklarını ifade etti. ABD başkanıyla yapılan görüşmelerden sonra mayısta yayınlanan tehdidi yineledi.

Başta Almanya ve Fransa olmak üzere çeşitli Avrupa ülkeleri tepkilerini dile getirdi. Çünkü kanun, ABD başkanına Rusya gaz hattında çalışan şirketlere sınır koyarak yaptırımlar getirme olanağı veriyor. Örneğin; ABD bankalarına ulaşma imkânını sınırlamak ya da Amerika’daki genel piyasalardan uzaklaştırmak gibi.

Fransa Dışişleri Sözcüsü Agnes Romatet, yasa tasarısının kabul edilmesi halinde Avrupa oluşumlarına karşı tedbir almasına izin vereceğini söyledi. Dolayısıyla ABD toprakları dışında bu metnin tatbik edilmesinin uluslararası hukuk açısından yasa dışı olduğunu belirtti.

ABD’nin bu tür icraatı teorik olarak “Nord Stream 2” gaz boru hattı projesinde ortak Avrupalı gruplara özellikle de Fransız ‘Engie’, Alman ‘Uniper’ ve ‘Wintershall’, Avusturya ‘Omv’ ve İngiltere-Hollanda ‘Shell’ şirketlerine yaptırım konulması önünde bir alan açabilir. 2019 yılından itibaren Rus gazı Almanya’ya ulaşmasının hızlanması tahmin ediliyor. Şu ana kadar Washington ve Brüksel’in onayladığı kırmızı çizgi, yaptırımların gazın Avrupa’ya uzanmasını etkilememesi gerekiyordu.

Kanun tezkeresinin İran’a karşı yaptırımları da kapsadığına işaret ediliyor. Özellikle de terörü desteklemekle suçlanan devrim muhafızlarını hedef alıyor. Ayrıca füze denemeleri yapmasından dolayı Kuzey Kore de yaptırımların odağında bulunuyor.

İran, söz konusu düşmanca işlemi dün kınadı. Dışişleri Bakanı Yardımcısı Abbas Irakçı’nın İSNA haber ajansına yaptığı açıklamada, 2015 Temmuz ayında, aralarında ABD’nin de olduğu büyük güçlerle yapılan nükleer program konusunda ittifakın uygulanmasına zarar verebilir.

Reuters’in naklettiğine göre ABD Başkanı Trump, Salı günü İran’a kapalı bir tehdit yöneltti. Tahran’dan uluslararası güçlerle yaptığı nükleer anlaşmanın maddelerine bağlı kalmasını talep etti. Aksi takdirde çok büyük problemlerle karşı karşıya kalacağını belirtti.

Tasarının kabul edilmesinden bir hafta sonra İran 2015 yılında yapılan ittifaka bağlı kalacaktı. Barack Obama bu konuda müzakere yapmıştı. Trump, binlerce taraftarına, Tahran’a karşı hala son derece dikkatli olduğunu açıkladı.

Trump, Ohio’da yaptığı açıklamada, bu anlaşmaya uyulmaması halinde, İranlıların kendileri için büyük problemler getireceğini söyledi. Trump konuşmasında, “İranlılar anlaşmayı imzaladıktan sonra ABD’ye sizi gerçekten çok seviyoruz demeleri gerekiyordu. Ancak bunun yerine daha cüretli olmaya karar verdiler. Bu da uzun sürmeyecek” dedi.

Aynı bağlamda The Wall Street Journal gazetesinin salı günü başkan Donald Trump’la yaptığı röportajda Trump, yaklaşık üç ay sonra yeniden değerlendirme zamanı gelince İran’ın nükleer anlaşmaya bağlı kalmasının belirginleşmesi halinde şaşıracağını söyledi. Gazeteye şunları ifade etti, “90 gün içinde konuyla ilgili konuşacağız. Ancak ben bağlı kalırlarsa şaşkınlık hissedeceğim.”

İran’a karşı geniş yaptırımlar alınmaması için İran’ın 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmaya bağlı kaldığını başkanın kongreye her üç ayda bir bildirmesi gerekiyor.

ABD yönetimi, geçen hafta 17 Temmuz’da İran’ın nükleer anlaşmanın maddelerine bağlılığını koruduğunu deklare etmişti. Ancak İran, şüphesiz büyük ülkelerin imzaladığı anlaşmanın ruhunu ihlal etti. Yaptırım kanununa göre uluslararası anlaşmalara aykırı davrandıklarından dolayı başkanın kararıyla ABD hükümetinin, İran hükümeti ya da bireylerinin mal varlığını yasaklama hakkı var. Dışişleri bakanı ve iç güvenlik bakanının İran füze programıyla ya da uluslararası veya Amerikan kanunların ihlaliyle bir ilişkisi olan herhangi bir şahsın vizesini kabul etmemesi ya da herhangi bir şahsı uzaklaştırma hakları bulunmaktadır.

Ayrıca kanun, kongreye İran’ın Suriye rejimini, Hizbullah’ı ve Gazze’de Hamas, Yemen’de Husiler gibi diğer silahlı grupları desteklemeye katılması ve insan haklarını ihlal etmesiyle ilgili ayrıntılı bir rapor sunulmasını talep ediyor.