Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin katılımıyla Cuma günü sona eren Brüksel Zirvesi’nde, liderlerin iç güvenlik paketi ve çeşitli tehditleri görüştüğü açıklandı.
Zirvenin kapanış açıklamasında, liderlerin siber, kimyevi ve diğer tehditlere karşı caydırıcılık noktasında AB’ye üye ülkelerinin kapasitelerinin artırılması konusunda uzlaştığı belirtildi. Liderler, Lahey’deki Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne (OPCW) yapılan saldırıyı da kınarken, aşırıcılık ve terörizm konularının ele alındığı zirve sonrası yapılan açıklamada, bu tür düşmanca saldırıların, yabancı istihbarat örgütlerinin saldırgan eylemlerini engellemek ve birliğin iç güvenliğini artırmak noktasında Avrupa’nın ortak kararlılığını güçlendirdiği dile getirildi. Siber saldırılara karşı alıncak tedbirlerin gerekliliğine vurgu yapılan açıklamada, siber güvenlik komiserliğinin önerileri konusundaki müzakerelerin Mayıs ayındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinden önce sonuçlandırılması gerektiğinin altı çizildi.
Liderler, Avrupa seçimleri bağlamında, birliğin demokratik yapısının desteklenmesi ve aldatıcı haberlerin engellenmesi çağrısında bulundu. Öte yandan, temel haklara saygı göstermek kaydıyla terör ve aşırıcılığa karşı etkin mücadelenin güçlendirilmesi ve bu konuda siber terörle mücadele komisyonunun önerilerine öncelik verilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Terörün yanı sıra kara para aklama gibi diğer suçlarla daha etkin mücadele etmek için sınır ötesinde delillere daha hızlı ulaşma konusunda çözüm üretilmesi gerektiği belirtildi. Liderler ayrıca, Avrupa polis teşkilatı Europol ve adalet ajansı Eurojust gibi kolluk kuvvetlerine, teknolojik gelişmelerle ortaya çıkan yeni zorluklarla mücadele konusunda ekipmanların konsolidasyonu, verilere etkin erişim ve özel şirketlerle ortaklık yoluyla yeterli kaynağın sağlanması konusunda uzlaşmaya vardı.
Açıklamada, terörle mücadele ve gerekli tedbirlerin alınması konusunda işbirliğini geliştirerek son yıllarda ciddi bir ilerleme kaydedildiğine dikkat çekildi. Zirveden birkaç gün önce Avrupa Komisyonu tarafından yapılan açıklamada, terörle mücadele ve birliğin güvenliğinin sağlanması konusunda bir dizi yasa teklifinde bulunmalarına ve bunların üzerinde uzlaşma sağlanmış olmasına rağmen Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesinde acilen tamamlanması gereken birçok önemli dosyanın olduğu belirtildi. Komisyonun açıklamasında, birliğe üye devletler arasında veri alışverişinin sağlanması, Avrupalıların internette korunması ve terör içeriklerinin engellenmesi de dahil olmak üzere ilgili birçok öneri ve girişimin var olduğuna işaret edildi.
Avrupa Birliği Komisyonu’nun güvenlikten sorumlu üyesi Julian King, ‘’Sokaklarda kimyevi saldırılardan devletlerin sponsorluğunu yaptığı elektronik saldırılara kadar daha önce hiç olmadığı kadar çok tehditle karşı karşıyayız. Avrupalılar artık çalışmamızı istiyor. Terör, organize suçlar ve elektronik saldırılarla mücadele etmek için çalışmalarımızı yoğunlaştırmanın vakti geldi’’ dedi. King’in açıklaması, Avrupa Komisyonu’nun etkin bir güvenlik birliğinin oluşturulduğunu belirten ve tüm üye devletleri temsil eden Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Meclisi’nin Mayıs ayında yapılacak olan seçimler öncesinde faaliyetlerini durdurmaya çağıran raporunun ardından geldi.
Avrupa Bakanlar Konseyi, kısa bir süre önce, finansal suçlarla mücadelede AB çerçevesinin ayrılmaz bir parçası olan ve 2007’den beri uygulanan nakit hareketliliğiyle ilgili mevcut kuralların yerine Haziran ayında Avrupa Parlamentosu ile imzalanan anlaşmanın akabinde fonların giriş ve çıkışına ilişkin bir yönetmeliği kabul etti. Geçtiğimiz ayın sonlarında, Avrupa Komisyonu Facebook, Twitter, Microsoft ve YouTube gibi internet ve sosyal ağ şirketlerinin terör ve aşırıcılık içeren içerikleri platformlarından kaldırmalarını öngören yeni yasalar çıkaracağını duyurmuştu. Komisyonun açıklamasında ‘’AB sınırları içerisinde hizmet veren tüm internet platformları, terör ve aşırıcılığı teşvik eden içeriklerin kötüye kullanımını engellemeyi öngören yasalara uyacaktır. Öte yandan, ifade özgürlüğünün korunması ve yalnızca terörle ilgili içeriklerin engelleneceğinin garantisi sağlanacaktır’’ denildi.