Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

AB uyardı: İspanya göçmenlerin yeni rotası olabilir | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Avrupa Birliği Sınır Güvenliği Ajansı (Frontex), Fas’tan İspanya’ya uzanan Batı Akdeniz güzergahının, Avrupa’ya ulaşmak isteyen mültecilerin yeni rotası olabileceği konusunda uyardı.

Frontex Direktörü Fabrice Leggeri, Alman Welt am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Bana en büyük korkumun ne olduğunu sorarsanız, İspanya olduğunu söylerim” ifadelerini kullandı.

AFP’nin haberine göre Uluslararası Göç Örgütü’nün (IOM) verileri, İspanya’ya gelen göçmen sayısının 2017 yılının ilk altı ayında 6 bin 513’e ulaştığına işaret ediyor.

Frontex Direktörü Leggeri, yalnızca geçtiğimiz Haziran ayında 6 bin göçmenin yasadışı yollarla İspanya’ya geldiğini belirterek, “Eğer rakamlar yükselmeye devam ederse, bu yol en büyük göç yolu haline gelecek” şeklinde konuştu. Bugüne kadar Yunanistan ve İtalya, Akdeniz üzerinden Avrupa ülkelerine gitmek isteyenlerin en fazla kullandığı rotalar olmuştu.

Libya sahili boyunca uzanan kaçak göç yolundaki kısıtlamalar ve Libya Sahil Güvenlik devriyelerinin artmasının ardından kaçakçılar, gözlerini batıya çevirmeye başladı.

IOM verilerine göre İspanya kıyılarına gelen göçmen sayısı, 2017’de yaklaşık 22 bin göçmenin gelmesiyle birlikte bir önceki yıla kıyasla neredeyse üç katına yükseldi.

Fabrice Leggeri, göçmenlerin yaklaşık yarısını Faslıların oluşturduğunu, geri kalanların ise Batı Afrika ülkelerinden geldiğini açıkladı.

AB göçü önlemek için devreye girdi

Avrupa Birliği (AB) liderleri, geçtiğimiz ayın sonunda Akdeniz üzerinden yapılan yasadışı göçleri caydırmak için AB dışında ‘göçün azaltılması için bölgesel noktalar’ oluşturmaya karar verdi. Ancak bu noktaların oluşturulacağı ülkeler henüz belirlenmedi.

‘Avrupa anlaşması’, İtalya’daki yeni popülist hükümetin göç meselesini AB gündeminin en önemli önceliği olarak belirlemesi ve limanlarını göçmen kurtarma gemilerine açmayı reddetmesinin ardından yapıldı.

İtalya limanlarını kapatıyor

Öte yandan İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini dün yaptığı açıklamada İtalya’nın limanlarını, Libya sahillerinden kurtarılan göçmenlerin bulunduğu gemilere kapatmak istediğini duyurdu. Bakan Salvini Twitter hesabı üzerinden yayınladığı mesajda, Avusturya’daki Avrupa ülkeleri İçişleri Bakanları toplantısına işaret ederek, “Perşembe günü, İnnsbruck’daki AB toplantısında İtalya limanlarının, uluslararası göçmen misyonlarına kapatılmasını isteyeceğim” ifadelerini kullandı. Salvini, “Maalesef, İtalyan hükümetleri son beş yılda bu gemilerin tamamının ülkeye geçişine izin veren anlaşmalar imzaladı” dedi.

İrlanda askeri gemisi tarafından Perşembe günü Libya sahillerinden kurtarılan 106 göçmen, Cumartesi gecesi İtalya’nın Messina kentine bırakılmıştı.

2015 yılında AB tarafından insan ticareti ile mücadele ve insan ticareti mağdurlarını korumaya yönelik Sofya Operasyonu, İtalya’nın önderliğinde gerçekleşmişti.

İtalya’nın aşırı sağcı Kuzey Ligi (Lega Nord) Partisi’nin lideri de olan İçişleri Bakanı Salvini, daha önce sivil toplum kuruluşları tarafından kiralanan gemilerin İtalya limanlarına girmesini de engellemişti.

Söz konusu engelleme sebebiyle Sınır Tanımayan Doktorlar ve Alman yardım vakfı SOS Méditerranée yönetimindeki Aquarius gemisi İspanya’da, Lifeline yardım gemisi ise Malta’da demir atmak zorunda kaldı.

Bu yılın başından bu yana 11 bini Libya’dan olmak üzere toplam 16 bin 687 kişi İtalya sahillerine ulaştı. İtalya İçişleri Bakanlığı tarafından Perşembe günü açıklanan verilere göre söz konusu rakam, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 80 oranında bir düşüşe işaret ediyor.

Nijer’den AB’nin teklifine ret

Öte yandan AB ülkeleri, göç krizini çözecek ortak bir strateji oluşturmak üzere birkaç gün önce bir toplantı düzenledi. Önerilen çözümler arasında, geçiş yolu üzerinde bulunan ülkelerdeki göçmenler ve mülteciler için kayıt merkezlerinin kurulması da yer aldı. Ancak, son olarak Nijer olmak üzere bazı Afrika ülkeleri bu teklifi reddetti.

Nijer Cumhurbaşkanı Mahamadou Issoufou, cumartesi günü konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Nijer’in sığınmacılar için bir geçiş ülkesi olarak kalacağını, özellikle de Birleşmiş Milletler (BM) tarafından komşu ülke Libya’dan nakledilenleri ülkede tutacaklarını söyledi.

Milletvekili Amina Muhammed’in BM’den bir heyetle yaptığı görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Issoufou, “Biz misafirperver insanlarız. Zor durumdaki insanları ağırlayacağız. Bu ülkemizin bir geleneği. Ancak, Nijer’de insanların uzun süre kalmamaları çok önemli. Nijer’den transit geçişin mümkün olan en kısa zamanda gerçekleşmesi gerekir. Kabul ettiğimiz tek şart bu” şeklinde konuştu.

Nijer Cumhurbaşkanı, yasadışı göçle mücadelede AB ile yapılan işbirliğini överken, AB’nin 1.8 milyar euroluk fonunun Nijer için yetersiz olduğunu belirterek, “Bu rakam, ihtiyaçların karşılanmasında bir damla su misali” ifadelerini kullandı.

Mahamadou Issoufou ayrıca, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ile Libya’da bulunan mültecilerin başka bir ülkeye gönderilmek için beklemek üzere Nijer’in başkenti Niamey’e yollanmasını sağlayan işbirliği anlaşmasının imzalandığına dikkat çekti. BMMYK’ya göre, söz konusu kişilerin çoğu Libyalı ve geçici kamplarda yaşayan ‘savunmasız’ mültecilerden oluşuyor.

Avrupa’ya geçişin adresi: Nijer

BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, Haziran sonunda Niamey’e yaptığı ziyaret sırasında Avrupa ülkelerinden, geçiş ülkelerindeki mültecilerin başka ülkelere gönderilmesini sağlayan mekanizmaların daha hızlı hareket etmesini talep etmişti. Nijer’den ‘altı ay içinde’ sadece 200 kişinin ayrıldığını ve Libya’dan bin 200 kişinin geldiğini belirten Grandi, “Bu insanlar Nijer’den bir an önce ayrılmalı” ifadelerini kullandı.

BMMYK ve Nijer arasındaki anlaşmaya övgüde bulunan Grandi, “Avrupa ülkelerinin yeniden yerleştirme işlemlerini daha hızlı, daha verimli ve daha sık yapmalarını bekliyorum” şeklinde konuştu.

Nijer’in kuzeyi, Avrupa’ya göç etmek isteyen mülteciler için geniş bir geçiş bölgesi konumunda. AB’nin desteği ile bölgede alınan güvenlik önlemleri ve hukuki tedbirlerin, mültecilerin akışını önemli ölçüde azalttığı belirtiliyor.

Nijer, Avrupa’ya geçiş umuduyla Akdeniz kıyılarına seyahat eden göçmenlerin en önemli duraklarından biri haline geldi. Sahra çölü, göçmen araçlarının arızalanmasına sebep olması, su sıkıntısı yaratması ve kaçakçıların göçmenleri çölde terk etme tehlikesi taşıması nedeniyle riskli bir güzergah olarak biliniyor.