Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

AB Zirvesi mülteci krizinin gölgesinde başlıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Mülteci krizi ve krizden kaynaklı endişeler AB üyesi ülkelerin saflarında bölünmelere yol açtı. Geçtiğimiz günlerde Avrupa limanlarına ulaşmak için Akdeniz’de dolaşan gemiler, bloğun liderleri arasında yapılan toplantıların ana gündem maddesi oldu.

Bu nedenle, Perşembe ve Cuma günü yapılması planlanan Avrupa zirvesinde, göç ve iltica dosyası üzerindeki anlaşmazlıkların gölgesinde AB’nin geleceği tartışılacak. Başbakan Angela Merkel’in liderliğindeki Alman hükümetinin devamı da buna bağlı.

Dün Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, bloğun liderlerini, “AB’nin göçmenler meselesiyle başa çıkabileceğini kanıtlaması için çok az zamanı var. Aksi halde Avrupa, baskıcı güçler lehine kaybedecek” diyerek uyardı. Tusk Brüksel’deki görüşmelere gönderdiği mektupta, “Riskler çok yüksek ve vakit az” dedi ve liderlerin üç inisiyatif üzerinde anlaşma sağlamalarını önerdi.

Tusk’un bahsettiği söz konusu inisiyatifler şöyle:

“Avrupa dışında bölgesel iniş platformlarının kurulması, yasadışı göçle mücadele için özel bir bütçenin sağlanması ve kaynak ve transit ülkelerle iş birliğinin güçlendirilmesi.”

Tusk, AB’nin dış sınırlar üzerinde tam bir kontrol sahibi olması gerektiğini belirtti. Ayrıca söz konusu önlemlerin, yabancılara duyulan nefretten dolayı değil, herhangi bir politik otoritenin işlevinin kendi topraklarını ve sınırlarını koruması çerçevesinde alındığına dikkat çekti.

İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Çarşamba günü verdiği bir röportajda, “Avrupa Birliği bir varlık sorunuyla karşı karşıyadır. Önümüzdeki 12 ay içinde parçalanabilir” dedi. Salvini Alman dergisi Der Spiegel’e yaptığı açıklamada, Brüksel’deki AB zirvesinin gündemini göç ve bütçe tartışmalarının belirleyeceğini söyledi. Bloğun “her zamankinden daha bölünmüş” olduğuna dikkat çeken Salvini, “Önümüzdeki aylarda, Avrupa’nın bugünkü haliyle bir geleceğinin olup olmadığına karar verilecek ya da her şey bütünüyle neticesiz kalacak” dedi.

Salvini sözlerini şöyle sürdürdü:

“Mesele sadece önümüzdeki yedi yıllık bütçeyle ilgili değil. Gelecek yıl, yeni Avrupa Parlamentosu seçimlerine tanık olacak. Bir yıl içinde, AB’nin devam edip etmeyeceğini göreceğiz.”

Salvini, aşırı sağcı Kuzey Ligi Partisi’ne başkanlık ediyor ve Avrupalı müttefikleri arasında, Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Ulusal Cephe Partisi lideri Marin Le Pen ve AB karşıtı Almanya için Alternatif Partisi var.

Başbakan Angela Merkel ve Bavyera Hristiyan Sosyal Birliği’ndeki müttefiklerinin dün sabahın erken saatlerine kadar süren kriz görüşmelerinin başarısız olmasının ardından, “çöküşün kabusu” üç ay önce kurulan Alman koalisyon hükümetinin üzerinde duruyor. Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Hristiyan Sosyal Birliği Partisi Başkanı Edmund Stoiber’in AB ülkelerinden gelen kayıtlı göçmenlerin reddedilmesi çerçevesinde yaptıkları planlardaki anlaşmazlık devam ediyor.

Bu fikir, göçmenlere kapılarını açma politikasını zayıflattığı ve Avrupa’nın Schengen bölgesindeki açık sınır sistemi için büyük bir aksaklık olarak değerlendirileceği için pozisyonları genellikle esnek olan Merkel tarafından tamamen reddediliyor.

Hristiyan Sosyal Birliği Partisi, Merkel’e Avrupa Birliği zirvesine kadar mühlet vermişti. Merkel bugün toplanacak AB zirvesinde, göçmenlik politikaları konusunda Almanya’nın yükünün hafifletilmesi için ortakları ile anlaşmaya çalışacak. Bu talebin kabulünün, Avrupa’da göçmenlerin akışıyla nasıl başa çıkılacağı konusundaki keskin bölünme nedeniyle zor olacağı düşünülüyor.

Partisinin önde gelen milletvekillerinden olan Alexander Dobrindt, “Göçmenlerin önümüzdeki hafta itibarıyla sınırdan kovulmalarını istiyoruz. Eğer diğer Avrupa ülkelerinde kayıtlılarsa bu durumda onlar için mülteci prosedürlerinin uygulanması gerekmektedir” dedi.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birliği Partisi üst düzey milletvekillerinden biri, “Koalisyon partileri geçen gece yaptıkları dört saatlik görüşmelerde göçmenler politikasıyla ilgili anlaşmazlığı çözmekte başarısız oldular” dedi.

Üç partinin, üç ay önce kurulan Merkel hükümetini tehdit eden anlaşmazlığı çözüp çözmediği sorusuna karşılık milletvekili Volker Kauder Alman televizyonuna şunları söyledi:

“Hayır, bu beklenmiyordu. Çünkü parti komiteleri Pazar günü toplanacak. Bu ciddi ve önemli bir mesele. Buna konuşmalarda şahit olduk.”

8 Avrupa ülkesi Lifeline gemisi yolcusu almaya hazır

Malta Başbakanı Joseph Muscat Çarşamba günü yaptığı açıklamada, geçtiğimiz perşembe gününden beri Avrupa’da demirlemesi yasaklanan göçmenleri taşıyan Lifeline gemisinin Malta limanına girmesine izin verdiğini bildirdi. Joseph Muscat sekiz AB ülkesinin göçmen almayı kabul ettiğini ve bu ülkelerin Fransa, İtalya, İrlanda, Lüksemburg, Portekiz, Hollanda, Belçika ve Malta olduğunu sözlerine ekledi. Muscat, bir Alman sivil toplum kuruluşu tarafından işletilen geminin mürettebatının sorgulanacağını ve gemiye el konulacağını doğruladı ve geminin bir hafta boyunca 230 göçmen ve 17 mürettebat üyesi ile Akdeniz’de askıda kaldığına dikkat çekti.

Malta ise diğer Avrupa ülkeleri gemideki mülteci kabul etme sözü verene kadar geminin Malta’ya demirlemesine izin vermeyeceğini açıkladı.