Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Abbas, ABD’lilere bir fırsat vererek İsrail’e karşı diplomatik adımlar atıyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Filistinli kaynaklardan gelen bilgilere göre, Filistin Cumhurbaşkanı Mahmud Abbas, barış planının sunulması için ABD yönetimine daha uzun bir fırsat vererek, Arap tavsiyelerine yanıt verdi.

Abbas; Güvenlik Konseyi, Birleşmiş Milletler ve İsrail’e karşı diğer kuruluşlardaki herhangi bir Filistin hamlesini, barışa engel olmak ve ABD girişimini başlamadan önce engellemekle suçlanmamak için ertelemeye karar verdi.

Yine kaynaklara göre, ABD Delegasyon Başkanı Jared Kushner, geçen hafta bölgeyi ziyaret ederek, Abbas, Yetkililer ve Arap Liderlerden kendisine, bir barış planı sunma ve bölgede ciddi bir süreci ilerletme fırsatı vermelerini istedi.

ABD çabalarını boşa çıkarmamak ve İsrail’i, Filistinliler dışında barış için istekli taraf olarak göstermek konusundaki Amerikan belirsizliğine ve İsrail’e karşı önyargılı tutumlara rağmen, Ürdün Kralı II. Abdullah ve diğer liderler Abbas’a tavsiyelerde bulundu.

Abbas, Jared Kushner’den, iki devletli çözümüne yönelik barış süreci için güvence istedi.

Kushner ise Abbas’a, “Üzerinde çalışacağını ve öneriyi ABD Başkanı Donald Trump’a sunacağını söyledi. Ancak, iki devletli çözümü desteklemeyi taahhüt etmedi.”

Koucher ziyareti boyunca, iki devletli çözümü dile getirmekten kaçınırken, kendisinin barışın sağlanmasında kararlı olduğunu belirtmekle yetindi.

Washington, “iki devletli bir çözüme olan bağlılığın taraflı olacağını” ve her iki tarafın bu çözüme veya diğer çözümlere ulaşması gerektiğini belirtiyor.

Bu durum, Yüksek Merciler saldırıya son vermeden önce, Amerikan Delegesine şiddetle saldıran ve İsrail’e karşı önyargılı olmakla suçlayan Filistinli yetkilileri öfkelendirdi.

Washington, “iki devletli çözüm bir önyargı olmamalı, bunun yerine her iki tarafın da, iki devletli yada farklı bir çözüme odaklanması gerekir” görüşünde.

Washington, barışın bölgedeki en uygulanabilir çözüm olacağına inanıyor, fakat Filistinliler ortaya atılan bu öneriyi reddetti.

ABD’li bir yetkili ise çözümün Filistinlilerle İsrailliler arasındaki müzakerelerden sonra gerçekleşeceğini ve iki taraf arasındaki çatışmanın giderilmesinin de ılımlı Arap Devletlerinin elinde olduğunu söyledi.

ABD’li yetkili sözlerine şöyle devam etti: “Donald Trump liderliğindeki ABD yönetimi, çatışmayı hafifletmek için Arap koalisyonuyla görüşmeler başlatarak yeni bir yaklaşım getiriyor. Yeni nesil Arap liderler durumu anlıyor, bu nedenle daha sıcak bir şekilde katılım göstermeliler.”

İsmini vermek istemeyen Filistinli bir yetkili ise Şark’ul Avsat’a, “Amerikan oryantasyonu henüz net değil” dedi.

Yetkili, “Biz –barış istendiği takdirde- Arap-İsrail barışına karşı değiliz, ancak çatışmanın sona ermesinden ve bir Filistin devletinin kurulmasından önce değil.” şeklinde konuştu.

Filistinli yetkili sözlerinin devamında ise şöyle dedi: “Bundan önce, bir Filistin devletinin kurulması için, Arap-İsrail barışının sağlanması adına Arap hazırlıkları yapılsa; bu düşmememiz gereken –ya da herhangi bir Arap’ın düşmemesi gereken- bir hile gibi olurdu. Hepimiz, bölgesel barışın reddedildiğini söyledik. Arap barış girişimine yönelik hiçbir değişikliği kabul etmiyoruz. Oynanan oyunları ve değişiklik girişimlerini reddediyoruz.”

Resmi yetkiliye göre Kouchner de bu konuşmayı duydu ve tek çözümün, İsrail’in yanı sıra 1967 sınırlarında bir Filistin devleti olan, tüm Arapların desteklediği iki devletli bir çözüm olduğunu söylediler.

Kushner geçen hafta, Suudi Arabistan, Ürdün, Mısır, Katar ve BAE turu kapsamında, Cumhurbaşkanı Abbas, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ve bölgedeki diğer liderlerle bir araya gelmişti.

Arap-Filistin koordinasyonunun Kouchner toplantısından önce ve sonra Ürdünlü kralı ve Veliaht Prens Muhammed bin Salman arasındaki görüşmenin ardından olgunlaşıp, bir şekil aldığı ortaya çıktı.

Abbas Ürdünlü kralı ve Suudi Veliaht Prensi’ndendestek aldı. Suudi Arabistan, Ürdün ve Mısır, Filistinlilerin Arap girişiminde hiçbir değişiklik yapılmaması gerektiğini savundu

Amerikan çabalarının başarısız olma ihtimaline karşılık, Filistinliler, Güvenlik Konseyine gitmek, ihtilali sona erdirmeye yönelik kararların uygulamasını istemek ve kendi kaderini tayin hakkı da dâhil olmak üzere alternatif planlar öne sürdü. Planlar dâhilinde, bağımsız bir Filistin devletinin tanınması ve uluslararası kurumlara katılmaya devam etmek de yer alıyor.