Filistinli kaynaklardan edinilen bilgiye göre, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, ABD’nin de bir parçası olacağı uluslararası mekanizmalara dayanan bir siyasi çözüm sürecinin başlaması için temaslarda bulunuyor.

Söz konusu kaynakların, Şarku’l Avsat’a verdiği bilgiye göre, Abbas tarafından yapılan görüşmeler, Filistin-İsrail barışının sağlanması için 5 ila 7 devletin katılacağı bir siyasi çözümü etrafında gelişiyor. Süreç için İran ve 5+1 ülkeleri arasında yapılan görüşmeler model alınıyor.

Abbas’ın, bu süreci Belçika’nın başkenti Brüksel’de, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinin Dışişleri Bakanları ile de görüştüğü gelen bilgiler arasında. Siyasi çözüm sürecinin idare edilebilmesi, Filistin dörtlüsüne AB üyesi bazı ülkelerinin katılması da öneriler arasında yer alıyor.

Filistin dörtlüsü, ABD, AB, BM ve Rusya’dan oluşurken, siyasi sürecinin 2+5 ya da 2+7 modelinde ilerlemesi için başka ülkelerin de katılımı beklenebilir.

Abbas gözlemci sayısını artırmak istiyor

Kaynakların bildirdiğine göre, Abbas, çok sayıda gözlemcinin katılacağı siyasi sürece Çin, Norveç ve bazı Arap ülkelerinin de dahil etmek istiyor. Bu kapsamda, ABD Başkanı Donald Trump’ın, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak ilan etmesinden bu yana çalışmalarını sürdürürken, bir çok açıklamasında, ABD’nin Filistin’deki siyasi süreçte arabuluculuk yolu üstlenmesini kabul etmeyeceğini dile getirmişti.

Filistin Kurtuluş Örgütü Merkezi Meclisi de ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve ABD’nin Tel Aviv Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşıma kararını reddederek, “ABD, barış sürecine gözlemcilik yapma özelliğini kaybetti” açıklamasını yapmıştı.

Filistin dörtlüsüne yeni ülkelerin katılması fikri, uluslararası barış kongresi düzenlenmesi fikriyle birlikte, Merkezi Meclis toplantısında tartışılan fikirlerden biriydi.

“ABD’nin barış gözlemciliği artık mazide kaldı”

Konuya dair bir açıklama yapan Filistin Dışişleri Bakanı Riyad Maliki, AB Komisyonu Dışişleri Bakanları’nın Filistin tarafının ABD’nin siyasi çözümdeki tek taraflı adımlarını reddetme tavrına itiraz etmediklerini söyledi. Abbas ile birlikte, Brüksel’deki görüşmelerde hazır bulunan Maliki, açıklamasında şunları kaydetti, “Siyasi çözüm sürecine başka gözlemci güçlerin katılması yönünde gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde, AB yetkilileri bu tavırlarını gösterdi. Başkan Abbas, AB yetkililerine ABD’nin barış gözlemciliğinin artık mazide kaldığını bildirdi.”

“ABD dışında başka bir gücün arabuluculuk rolü üstlenmesini kabul etmeyeceğiz”

Abbas, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikaları Sorumlusu Fedherica Mogheri’ni ile düzenlediği ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, AB’nin Ortadoğu’daki barış çalışmalarında merkezi bir rol üstlenmesini teklif etmişti. Ancak, Filistin tarafının planlarının gerçekleşmesi uzak ihtimal olarak görülüyor. Zira ABD bu girişimlere dikkat etmezken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da, ABD dışında başka bir gücün arabuluculuk rolü üstlenmesini kabul etmeyeceklerini açıklamıştı.

“Ortadoğu barışına dair kapsamlı bir plan sunmayı umuyoruz”

Washington yönetimi ise Filistin tarafının aksi yöndeki faaliyetlerine rağmen Ortadoğu barış vizyonunu bu sene uygulamaya koymayı umduğunu belirtmişti. Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi yaptığı açıklamada şunları kaydetti; “ABD yönetimi, bu yıl içinde Ortadoğu barışına dair kapsamlı bir plan sunmayı umuyor. Hiçbir ülkenin ABD’nin İsrail-Filistin mücadelesindeki arabuluculuk rolünden uzaklaşmasını isteyeceğini düşünmüyorum. Filistin tarafının da bu gerçeği iyi bildiğine inanıyorum.”

“ABD’nin alternatifi yok”

Geçtiğimiz Pazar günü İsrailli Büyükelçilere bir konuşma yapan Binyamin Netanyahu, “Diplomatik çalışmalarda ABD’nin alternatifi yok. Amerikalılar ile barış meselesini konuşmak istemeyenler aslında barışı istememektedir” ifadelerini kullanmıştı.

ABD’nin tavrı, barış görüşmelerinde üstlendiği rolün büyüklüğü ve İsrail tarafının ABD’den vazgeçmemesi, Filistinlilerin, ABD’yi yeni siyasi süreçte tek başına bir taraf değil sürecin bir parçası olarak kabul etmek zorunda bıraktığını gösteriyor.

Genel grevler nedeniyle hayat durdu

Filistinli yetkililer, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’nin, İsrail Parlamentosu’nda (Knesset) yaptığı konuşmayı eleştirerek, Pence’yi haçlı organizasyonunun bir parçası olarak nitelerken, Filistin sokaklarında düzenlenen genel grevler nedeniyle hayat durdu.

Filistin halkı, Fetih Hareketi’nin çağrısına uyarak, Trump’ın Kudüs kararına karşı büyük genel grevler düzenledi. Dün düzenlenen genel grevler nedeniyle, Batı Şeria’nın birçok yerinde ticaret merkezleri kapılarını kapatırken toplu taşıma araçları da çalışmadı.

“Filistinliler Trump’ın kararını kabul etmiyor”

Konuya dair bir açıklama yapan Fetih Hareketi Devrim Komitesi Resmi Sözcüsü Usame el-Kavasimi, genel grevin Filistinlilerin Trump’ın Kudüs kararını kabul etmediğini ortaya koyduğunu ifade etti.

Protesto gösterilerinde 4 kişi yaralandı

Grev nedeniyle hayat dururken, Batı Şeria’nın kuzeyindeki el-Bira kentinde protesto eylemleri düzenleyen Filistinliler, İsrail güvenlik güçlerine taş yağdırırken, İsrail güvenlik güçleri de protestoculara gerçek kurşunlar ve ses bombalarıyla karşılık verdi. Hastane kaynakları, yaşanan çatışmalarda 4 kişinin karnından yaralandığını açıkladı.

Nablus’ta ise İsrail ordusuna bağlı askerler, kentteki Zatera askeri kontrol noktası yakınlarında, bıçaklı saldırı girişiminde bulunmakla suçladıkları iki Filistinli gence ateş açarak gençleri yaraladı.

Yaralı gençlerin hastaneye kaldırılması engellendi

Filistin Kızılayı’na bağlı ilk yardım ekipleri, İsrail güvenlik güçlerinin söz konusu gençlerin hastaneye kaldırılmasını engellediğini ifade etti.

İsrail Ordusu Resmi Sözcüsü, konuya dair yaptığı açıklamada, vurulan gençleri İsrail askerlerine yönelik bıçaklı saldırı girişiminde bulunmakla suçlarken, ilk yardım ekiplerinin hastaneye kaldırılmadan önce yaralı gençlere gerekli müdahaleyi yaptığını iddia etti.