Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Abbas: Filistin davası en zor dönemini geçiriyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Ramallah/Kifah Zebun

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Filistin davasının şu anki aşamada en zor döneminden geçtiğini söyledi. Daha kararlı bir şekilde mücadele etme sözü verdi.

Abbas, Birlemiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda konuşma yapmadan bir gün önce ABD’de yaşayan Filistinlilerden oluşan bir heyetle bir araya geldi. Toplantıda şu ifadeleri kullandı:

“Davamız şu an en zor döneminden geçiyor. Ancak umutsuzluğa düşmeyeceğiz. Hedeflerimiz, özgürlük, bağımsızlık ve başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurma gibi ulusal sabitelerimiz konusunda kararlı bir duruş sergileyeceğiz.”

Ancak Abbas bu hedeflere ABD’nin gözetiminde alternatif bir uluslararası konferansın ardından, barış yoluyla ulaşmak istediğini vurguladı.

Abbas konuşmasının devamında şunları söyledi:

“ABD yönetimi, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma ve elçiliği oraya taşıma kararlarıyla mülteci dosyasının müzakere masasından kaldırılması, Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’ndan (UNRWA) yardımları kesmesiyle kendini politik sürecin tek arabulucusu olmaktan çıkardı. Bu nedenle amacı gözetim için uluslararası bir mekanizma oluşturmak olan uluslararası bir barış konferansı düzenlenmeli.”

Filistin Devlet Başkanı, devlet kurma çabalarına devam edeceğini, bu kapsamda İsrail tarafından sürdürülen yerleşim politikaları ve Filistin halkının topraklarını hedef alan saldırılar gibi riskli uygulamalarla mücadelenin devam edeceğini vurguladı. Abbas “Bunlar, karşısında sessiz kalınamayacak uygulamalar. Tüm alanlardaki çabalarımıza devam edeceğiz. Halkımızı ve uluslararası hukukun belirlediği haklarını korumak için kararlar almayı sürdüreceğiz” dedi.

Mescid-i Aksa’ya el uzatmanın tehlikelerine de değinen Abbas, Aksa’nın dini statüsünü zayıflatmaya çalışan herhangi bir kararın bölgede daha fazla gerginliğe ve bozulmaya yol açacağının altını çizdi.

Ulusal uzlaşı dosyasıyla ilgili de değerlendirmelerde bulunan Abbas, ulusal birliği sağlamak için Filistin yönetiminin gösterdiği özene dikkat çekti. Ulusal davaya yönelik tehditlerle yüzleşmek için bölünmeyi sona erdirmek istediklerini kaydetti.

Uzlaşma yolunun açık olduğunu söyleyen Abbas söz konusu yolun 17.10.2017 tarihinde imzalanan Kahire Anlaşması’nın uygulanmasından geçtiğinin altını çizdi. Anlaşmada, Gazze Şeridi’nde görevlerini tam olarak yerine getiren bir ulusal mutabakat hükümeti kurulması ve en kısa sürede genel seçim yapılması öngörülüyordu. Abbas tüm bunların anavatanın iki parçasını birleştirmek ve bölünmeyi sona erdirmek için gerekli olduğunu ifade etti.

Livni: ABD ile diyalog devam etmeli

Filistin Devlet Başkanı, ABD politikalarını eleştirdiği açıklamaları, İsrail muhalefet lideri Tzipi Livni’nin Abbas’ı ABD yönetimi ile diyaloga devam etmesi konusunda ikna etme çabalarının ardından yaptı.

Livni, New York’taki BM Genel Kurul toplantısının oturum arasında Abbas ile bir araya gelerek durumun ciddiyetini belirtmiş ve Filistin Otoritesi’nin ABD Yönetimi ile yeniden diyalogda bulunmasını talep etti.

Livni, toplantının amacının güvenlik durumunun bozulmasını önlemek ve geleceğe dair umutları gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Amacın geçmişteki müzakerelerin ele alınması olmadığını vurguladı.

İsrailli muhalif lider, Filistin’in tek taraflı herhangi bir adımını kabul etmediğini, Abbas’a bunun durumu daha da kötüleştireceğini, hakimiyeti kaybedebileceklerini ve iki devletli çözümün başarısızlığa uğrayabileceğini söyledi.

Livni yaptığı açıklamada Ebu Mazen’e Gazze resmi bir şekilde ‘Hamasistan’ olmadan önce bir çözüme ulaşmak için çalışması gerektiğini ilettiğini belirtti. Abbas’ın iki devletli çözümün çökmesinden önce ABD ile yeniden diyaloga başlaması gerektiğini vurguladı.

Tzipi Livni, çözümün Gazze’ye bağlı olduğunu da vurguladı. Livni çözümün Hamas gibi terörist, radikal ve şiddet yanlısı bir örgüte meşruiyet tanımakla değil, Filistin yönetiminin Gazze’ye yeniden egemen olmasıyla sağlanacağını kaydetti.

Ebu Mazen’i iki devletli çözüm temelinde ABD ile müzakerelere çağıran Livni konuşmasında şu ifadeleri kullandı:

“Bütün koşulları kabul etmeseniz, ABD yaptırımları ve yardımlarda kısıtlamalarda bulunmuş da olsa, hatta endişeniz dahi varsa bile İsrail’in yanında silahtan arındırılmış bir Filistin Devleti için ABD ile yeniden diyaloga girmeniz gerekiyor.”

Livni, İsraillilerin çoğunluğunun iki devletli çözümü kabul ettiğini ancak İsrail’in aleyhine atılacak tek taraflı bir adıma karşı olduklarını söyledi.

İsrailli muhalefet lideri, teröristlerin ailelerini finanse etmeyi reddettiklerini ve Lahey’deki ceza mahkemelerine başvurulmasını da kabul etmediklerini vurguladı. Zira bunların güven kaybına ve radikalizmin güçlenmesine neden olacağını savundu.

Gözler Abbas’ın BM konuşmasında

Abbas’ın Livni ile gerçekleştirdiği toplantı bugün BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşma öncesindeki yoğun görüşme trafiğinin sadece bir bölümüydü.

Abbas, bugün yapacağı konuşmasında tehlike çanlarını çalmaya çalışacak. Dünyaya iki devletli çözümü kurtarma ve zor seçeneklerle mücadele için son şansı vermeye çabalayacak.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Abbas’ın gündeminde işgal altında bir Filistin devleti kurmak ve İsrail’le olan anlaşmalardan kurtulmak da var. Abbas ayrıca Oslo Anlaşması’nın iptal edilmesi, Filistin devleti tanınana kadar İsrail’i tanımanın geri çekilmesi veya askıya alınmasını da istiyor.

Filistin yönetimi, Mahmud Abbas’ın BM Genel Kurulu’nda yapacağı konuşmanın bir yol ayrımı olacağını ve yeni bir aşama başlatacağını duyurdu. Hatta bunun barışın sağlanması için son fırsat olabileceğini de vurguladı.

Rudeyne: Kudüs olmadan çözüm de olmaz

Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne yaptığı açıklamada Abbas’ın konuşmasının bölgedeki ve dünyadaki olayları derinden etkileyecek kapsamlı ulusal stratejik bir vizyonu içerdiğine dikkati çekti.

Ebu Rudeyne açıklamasında şunları söyledi:

“Kudüs ve mukaddes değerler olmaksızın bölgede adil ve daimi bir barış olamaz. Kudüs olmadan çözüm de olmaz. Bölge ise istikrarsızlık ve sonu gelmeyen savaş döngüsünde kalacaktır.

Filistin halkının ve yönetiminin kabul etmediği, uluslararası ve Arap meşruiyetine bağlı olmayan herhangi bir anlaşma, karar ya da prosedürün meşruiyetinin olmadığının altını çizen Ebu Rudeyne, “Filistin halkı topraklarına kararlı bir şekilde bağlı kalacak. Kararlılığı ile her yönden düzenlenen komploları bertaraf edecek” diye konuştu.