Ramallah/Kefah Zebun
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas (Ebu Mazen) ABD ve İsrail’in yapılan anlaşmalara bağlı kalmadıkları için kendisinin de bu anlaşmalara bağlı kalmayacağını söyledi. Abbas, Filistinlilerin artık kaybedecek bir şeyleri olmadığını ve geri adım atacakları bir yerin kalmadığını vurguladı.
Abbas, bu ayın sonunda toplanacak olan Filistin Kurtuluş Örgütü’ne (FKÖ) bağlı Filistin Merkez Konseyi’nin tüm anlaşmaları gözden geçireceğini ve bu anlaşmalara ilişkin kararlar alacağını söyledi.
“ABD ve İsrail’in bağlı kalmadığı bu anlaşmalara biz de bağlı kalmayacağız”
Umman ziyareti sırasında Filistin televizyonuna demeç veren Filistin Devlet Başkanı, “İsrail, Oslo anlaşmasından başlayarak Paris Anlaşması’na kadar tüm uluslararası anlaşmaları ihlal veya fesih etti. Bu bizim görüşümüz. Elbette bu görüş Konseyi bağlamıyor. Çünkü karar vermesi gereken o. ABD ve İsrail’in bağlı kalmadığı bu anlaşmalara biz de bağlı kalmayacağız” ifadelerini kullandı.
İki günlük Umman ziyaretini dün tamamlayan Mahmud Abbas, başkanlık edeceği Konsey toplantısı öncesinde Ramallah’a geri döndü.
Önemli kararlar alınacak
Filistin’in Umman ile ilişkilerini ‘köklü ilişkiler’ olarak nitelendiren Abbas, “Özel çıkarları veya herhangi bir alışverişi olamayan samimi bir devlet ile ilişkilerimizi güçlendirmeyi istiyoruz” şeklinde konuştu. Merkez Konseyi’nin Filistin’in otoritesi olduğunu vurgulayan Abbas, “Son derece ciddi kararlar alınacak. Filistin Yönetimi’nin bu kararların ötesine geçme hakkı yok” dedi.
Merkez Konseyi’nin bu konularda bir araya gelerek birçok tavsiyede bulunduğuna işaret eden Filistin Devlet Başkanı, “Fakat onlardan toplantılarının ötesinde bir alan istedim ve Birleşmiş Milletler’e (BM) gittik. Şimdi Konsey tüm yerel ve örgütsel konular ile siyasi konuları tartışacak. Toplantıda ele alınacak önemli siyasi konular arasında, ABD’nin Filistin sorunu konusundaki tutumu, ABD’nin FKÖ’nün Washington bürosunu kapatması, Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıması ve BM Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu’na (UNRWA) yönelik yardımları kesmesi gibi kararları yer alıyor. ABD yönetimi tarafından alınan bu kararlar, bizim ve onlar arasındaki anlaşmalara tamamen aykırı. Ne yazık ki böyle bir takım kararlar aldılar. Ancak elbette bu duruma göz yumulamaz. Konuyu Konsey toplantısında masaya yatıracağız. Konsey’de çıkan karar ne olursa olsun buna uyacağız” şeklinde konuştu. İsrail ile imzalanan tüm anlaşmaları değerlendireceklerini belirten Abbas, “İsraillilerden anlaşmaları fesih veya ihlal etme eylemlerinden vazgeçmelerini talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
“Filistinlilerin kaybedecek bir şeyi yok”
Paris Anlaşması’nın üzerinden 25 yıl geçti. Bu da değiştirilmesi gerektiği anlamına geliyor. Yeni düzenlemelerin yapılması gerekiyor. Hatta belki de yeni bir anlaşma yapmaya bile ihtiyaç olabilir. İsrail istemese bile bu yapılmalı. Bunların zor adımlar olduğunu biliyorum. Konsey’deki herkes vicdanının sesini dinlemeli ve herkes kendi görüşünü belirtmeli. Bunların kolay konular olduğunu söylemiyorum. Gerçekten ciddi sorunlar. Belki İsrailliler ve ABD’lilerle yapılan anlaşmaların çoğunu iptal ederiz. Artık geri adım atabileceğimiz yer kalmadı. Filistinlilerin kaybedecek bir şeyi yok. Taraflar uzlaşıya vardığımız konulara saygı göstermedi. Kafalarında bir hedef var. O hedef ‘Yüzyılın Anlaşması’ olarak nitelendirilen plan. Balfour Deklarasyonu ile tamamen uyumlu olan bu hedef, Filistin Devleti’ni yok sayıyor. ‘Filistin devleti yok’ dediklerinde, yoldaki herhangi bir engelin yanında duramam. Bunun zor ya da zararlı olduğunu biliyorum. Fakat iki şerden birini seçmek zorundayız. Gerçekten bir Filistin Devleti mi yoksa onların istediği gibi Batı Şeria ve Gazze’de iki ayrı özerk bölge mi istediğimize karar vermeliyiz. Ben bağımsız bir Filistin Devleti’ni tercih ediyorum. Ya bu olur ya da yolumuza bakarız. Ne insanlar ne de tarih bize merhamet ediyor. Fakat biz ihanet edemeyiz” dedi.
“Kahire’nin sunduğu şartları kabul ettik”
Merkez Konseyi tarafından Filistin uzlaşısının da tartışılacağını söyleyen Abbas, “Hamas’ın 2007 darbesinin ardından Arap Birliği, Mısır’ın arabulucu olması gerektiğine karar verdi. Birkaç kez çeşitli girişimler oldu. Ancak Mısır’ın kendi meseleleri de vardı. Fakat bir takım anlaşmalar yapıldı. 2011 yılındaki anlaşmanın ardından Doha’da Katar’ın eski Emiri Şeyh Hamad Bin Halife Al Tani’nin önünde Halid Meşal ile benim aramda bir anlaşma imzalandı. Son olarak, Hamas şaşırtıcı bir şekilde Kahire’nin arabuluculuk yapması gerektiğini söyledi. 12 Ekim 2017’de kabul edildi. Mısır bize bunu isteyip istemediğimizi sordu. Biz de kabul ederek buna her zaman hazır olduğumuzu söyledik. Buradaki en önemli şey uzlaşı ve ulusal birliktir. Kahire, bize 2012 anlaşmasının şartlarını sundu. Kabul ettik ve uygulamaya başladık. Ne yazık ki, hiç kimse üzerinde uzlaşıya varılan bu şartları uygulamak için herhangi bir adım atmadı. Gazze’deki İdari Komite’nin feshedilmesi ve Ulusal Uzlaşı Hükümeti’nin Batı Şeria’da olduğu gibi, Gazze’deki görevleri devralması konusunda anlaştık. Bu arada, 2014 yılında kurulan Ulusal Uzlaşma Hükümeti, Hamas ile aramızda kabul edilen bir arabuluculuk anlaşmasıyla oluşturuldu. Fakat Gazze yönetimi ile İsrail arasında bir savaş vardı. Bununla birlikte Ulusal Uzlaşma Hükümeti, Batı Şeria’da uygulandığı şekliyle Filistin kararlarını ve yasalarını uygulamak için her türlü eylemi tamamıyla yerine getirmeliydi. Ancak bu şekilde tek bir yönetim, tek bir kanun ve tek bir silah olabilirdik. Buna karşın Gazze’de başbakan ve istihbarat şefine yönelik suikast girişimi, bizi şaşkına uğrattı. Diyaloglar ve müzakereler yapılmasına rağmen bu konuda herhangi bir ilerleme kaydedilmedi. Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ile bir görüşme yaptık. Ya tüm sorumlulukları onlar devralır ya da biz devralırız dedik. Tüm bunları Konsey toplantısında görüşeceğiz” dedi.
“Gazze’ye yaptırım uygulamadık”
Öte yandan Gazze Şeridi’ni cezalandırdığı yönündeki suçlamaları reddeden Abbas, “Onlara yaptırım uyguladığımızı söylüyorlar. Bu güne kadar Gazze’ye yaptırım uygulamadık. Gazze’ye her ay 96 milyon dolar ödenek sağlıyoruz. Bu yüzden yaptırımlar uyguladığımızı söylemek saçmalık. Ama eğer birlik istemiyorlarsa ve ayrılmak istiyorlarsa bu onların bileceği bir iş. Biz o zaman tüm sorumluluklarımızdan kurtuluruz. Bu, tüm Filistinli aktörlerin oluşturduğu Merkezi Konsey’e sunulacak bir konu” şeklinde konuştu. Hamas’a yönelik sert eleştirilerde bulunan Abbas, “Belki de bu onların planının ilk sırasındadır. Bunun için herhangi bir mazerete ihtiyaçları yok. ‘Yüzyılın Anlaşması’ isimli planı uygulamaya başladılar. Ne söyledikleri veya ne düşündüklerinin herhangi bir önemi yok. Bana göre eğer Hamas üzerinde anlaştığımız konularda kararlı davranırsa kimseye bir şey sormayız. Ancak Hamas bu anlaşmaları reddederse, darbeyi beslemeye devam edemeyiz. Bu bir darbeydi ve insanlar 12 yıldır süren bu duruma daha fazla tahammül edemez. Konsey bu ayın 28’inde bir araya gelecek. İsrail ve Hamas’la ilişkilerinin yanı sıra Filistin Yasama Konseyi’nin feshi konusunda karar vermek zorunda” ifadelerini kullandı.