Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail ordusunu Nablus’un güneyindeki Akraba kentinde bir camiyi yakan ve masum sivillere yönelik saldırılarda bulunan ‘terörist yerleşimcileri’ korumakla suçladı.

Abbas, cuma günü sabahın erken saatlerinde yakılan camiye ilişkin yaptığı açıklamada “Bu, Yahudi yerleşimcilerin işgal altındaki topraklarda camileri ve kiliseleri ilk yakışları değil. Bu durum aklını kaçırmış terörist yerleşimcilerin İsrail işgal güçlerinin korunması altında olduğunu kanıtlıyor” dedi. Abbas, ilgili tüm uluslararası kurumlara söz konusu teröristlerin cezalandırılması için çağrıda bulundu.

Yahudi yerleşimciler, cuma günü sabah erken saatlerde Nablus’un güneyindeki Akraba beldesindeki Şeyh Seade Camii’nin girişini ateşe vererek, ırkçı sloganlar attı. Ayrıca ‘Bedel Ödetme Grubu’ndan olan terörist yerleşimciler, caminin duvarına da İbranice ırkçı sloganlar yazdı. İsrail İç Güvenlik Bakanlığı’na göre 2009-2017 yılları arasında Batı Şeria’da 53 cami ve dini kurum yakıldı.

Video kayıtlarında yüzleri maskeli iki kişinin cami girişine gelerek ateş yaktığı ve ardından da kaçtığı görülüyor. Aynı cami yaklaşık 5 yıl önce de saldırıya uğramıştı.

Batı Şeria’daki yerleşim dosyasından sorumlu Gassan Douglas’ın açıklamasında caminin bir bölümünün yakıldığı belirtildi.

‘Bedel Ödetme Grubu’ yaklaşık 10 yıl önce, Batı Şeria yerleşimlerinden ortaya çıkan ve üyelerinin dini kurumları hedef aldığı Yahudi bir aşırılık yanlısı grup. Grup özellikle sabahın erken saatlerinde Batı Şeria’daki araçları ve binaları hedef alarak arkalarında yıkım bırakmakla tanınıyor.

Filistin Ulusal Uzlaşı Hükümeti, radikal yerleşimciler tarafından işlenen terör suçunun sorumlusunun İsrail işgal hükümeti olduğunu duyurdu.

Hükümet Sözcüsü Yusuf Mahmud açıklamasında uluslararası topluma uluslararası yasaların uygulanması ve Filistin topraklarının korunması için derhal harekete geçme çağrısında bulundu.

Mahmud, İsrail Hükümetini terörist yerleşimcileri korumakla suçladığı açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bunlar 1967’de işgal edilen Filistin topraklarındaki İsrail silahlarından biri. Bunlar, cinayet ve vandalizm eylemlerini yürütürler. Filistin halkının mülkünü ve topraklarını silah zoruyla ele geçirirler. İsrail hükümeti de onları koruyarak teşvik eder. Netanyahu hükümeti, işgal topraklarındaki Yahudi yerleşimcileri en fazla destekleyen yönetimlerden biri. İsrail hükümetinin izin verdiği kışkırtma, yerleşimci teröristleri ve işgal ordusunu ortaya çıkaran başlıca nedendir. Bu durum bugün Akraba beldesindeki caminin bombalanmasına neden oldu.”

Filistin Enformasyon Bakanlığı, UNESCO ve ilgili tüm çevrelere İsrail’in cami ve kiliselere yönelik artan saldırganlığını, insan hakları ihlallerini ve ırkçılık faaliyetlerini durdurmasının yanı sıra El-Halil’deki İbrahim Camii’ne yapılan saldırıların ve Mescid-i Aksa’ya yapılan baskınların önüne geçilmesi için çağrıda bulundu.

Fetih Hareketi de yaptığı açıklamada işgal altındaki Filistin topraklarındaki camilerin ve kiliselerin işgal hükümeti kararı ile yakıldığını belirtti. Hareket, Şeyh Seade Camii’ne yapılan saldırıların Netanyahu hükümetinin Yahudi radikallere doğrudan destek vermesi ve açıkla tahrik etmesi nedeniyle gerçekleştiğini vurguladı.

Fetih Hareketi Devrim Konseyi üyesi Sözcüsü Usame el-Kavasimi yaptığı yazılı açıklamada “İşgal altındaki Filistin’deki camiler, kiliseler, insanlar, taşlar ve ağaçlar, yani her şey işgalci güç tarafından katlediliyor. İsrail Filistin halkına karşı ırkçı eylemlerde bulunuyor” ifadelerini kullandı. Söz konusu suçlara ve İsrail ırkçılığına karşı açık bir tutum sergilenmesi çağrısında bulundu.

Bugün Filistinliler arasında 300 bini Doğu Kudüs’te olmak üzere yaklaşık 650 binin üzerinde yerleşimci yaşıyor. Son istatistikler, sadece son 10 yıl içinde yerleşimci sayısının 2 katına çıktığına işaret ediyor.