Reuters Haber Ajansı, İspanya Başbakanı Mariano Rajoy’un dün Madrid’de Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’la bir dizi görüşmeler yaptığını açıkladı.
İki liderin mevcut uluslararası konuları ve Ekim ayında Kahire’de imzalanan Filistin Ulusal Mutabakat Anlaşmasını ele almaları bekleniyor. Gündem, İspanya ile finanse edilen kalkınma programlarını da içeriyor.
Devlet Başkanı Abbas’ın İspanya’ya yaptığı en son ziyaret 2016’nın Aralık ayında gerçekleşmişti. Öte yandan bir Hamas Siyasi Bürosu üyesi, Kahire’deki Filistin gruplarının Lübnan Hizbullah’ını terör örgütü olarak nitelendirmemeyi görüşeceklerini açıklaması tartışmaya neden oldu.
Hamas Siyasi Bürosu Başkanı Musa Ebu Merzuk, resmi Twitter hesabından, Filistin Diyalog Konferansının gündemindeki ilk husus “Hizbullah’ın, terör örgütü olmadığı” mesajıydı. Ebu Merzuk, bu tanımlamanın artık geride kaldığını ve gidişatımızı ve Arab siyasetini kollektif bir şekilde “Filistin ve Kudüs’e odaklamak gerektiğini” ifade etti.
Ebu Merzuk, Arap Dışişleri Bakanları’nın Hizbullah’ı terör örgütü olarak nitelemesine ilişkin Hamas’ın tutumunu dile getirdi.
Hizbullah, Arap Dışişleri Bakanları Toplantısında, Arap ülkelerindeki terörist grupları gelişmiş silahlar ve Balistik füzelerle desteklemekle suçlanmıştı. Bakanlar terörist gruplara
Bahreyn’de İran Devrim Muhafızları ve Lübnan Hizbullah’ı tarafından eğitim ve mali destek verilmesini kınamışlardı.
Hamas’ın bu nitelemeyi kabul etmemesi şaşırtıcı değil; zira Ebu Merzuk örgütünün Hizbullah ile aynı duruma düşmesinden korkuyor.
İran’a yakınlığıyla bilinen İslami Cihad Hareketi de Hamas’ın tutumuna destek verdi ve Hizbullah’ı bir terör örgütü olarak görmediğini yineledi.
Örgüt’ten yapılan açıklamada, Dışişleri Bakanlarının Kahire’deki toplantı sonunda yaptıkları açıklamada herhangi bir kınamanın ve Filistin’e yapılanlardan dolayı Siyonist aleyhtarı söylemlerin olmamasını eleştirildi. İslami Cihad, Lübnan Hizbullahı’nın terör örgütü olarak sayılmasını kınadı ve bu kararla düşman Siyonist güçlere hizmet edildiğini söyledi. Ayrıca Arap toplumunun bu gibi kararlarla ümmet düşmanlarına hizmet edeceğini ve bölgede fitnenin körüklenmesi ve mezhepçi çatışmalara meşruiyet sağlayacağını iddia etti.
Esed rejimine yakın olan Halk Cephesi ise, Hizbullah’ın “terörist” olarak tanımlanmasını Arap toplumunun tamamına yapılmış bir düşmanlık olarak niteledi.