Ramallah/Kifah Zebun

İsrailli barış aktivistlerini ağırlayan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Trump’ın iki özel temsilcisinin kendisine konfederasyon önerisini sunduğunu bildirdi. Abbas, İsrail’inde bunun bir parçası olması halinde Ürdün’le konfederasyon önerisine sıcak baktıklarını ifade etti.

Abbas, İsrailli barış aktivistleri ile görüşmesi sırasında, geçen yıl Ramallah’ta bir araya geldiği ABD Başkanı Donald Trump’ın damadı Jared Kushner ve müzakereci Jason Greenblatt’a bu sözleri ilettiğini açıkladı.

İsrail medyasında yer alan haberlere göre Abbas, ”Ürdün ile konfederasyon fikrine sıcak bakıp bakmadığımı sordular. Buna, evet, Ürdün ve İsrail ile üçlü konfederasyon kurmak istiyorum karşılığını verdim. Ardından kendilerine İsraillilerin bu öneriyi kabul edip etmediklerini sordum” dedi.

İsrail’in kabul etmesi durumunda buna hazır olduğunu belirten Abbas, bu tür önerilerin geniş bir şekilde ele alınmadığı gerekçesi ile daha fazla detay vermekten kaçındı.

Abbas, ABD’yi Filistinlilerin düşmanı olarak niteledi

ABD ve İsrail’i barış yapma olasılığını ortadan kaldırmakla suçlayan Abbas, ABD’yi Filistinlilerin düşmanı olarak niteledi.

Abbas, aralarında Shaked Morag hareketinin genel sekreteri, Meretz Partisi milletvekili Musa Raz, Siyonist Kamp’ından Ksenia Svetlova ve Likud Partisi’nden barış aktivistlerinin bulunduğu İsrailli “Şimdi Barış” hareketi üyelerini ofisinde ağırladı.

Heyetle bir araya geldiği toplantıda yerleşim yerleri meselesine değinmeyen Abbas, sınırlı bir şekilde toprak değişimini kabul ettiklerini ifade etti. Toplantıya katılanlardan bir gözlemcinin açıklamalarına göre, Abbas’ın kendilerine zaman zaman İsrail’in iç güvenlik birimi Şabak’ın başkanı Nadav Argaman ile konuştuğunu ve Filistin Yönetimi üyelerine İsrail makamlarıyla güvenlik koordinasyonunu sürdürmeleri emrini verdiğini vurguladı.

Abbas, Netanyahu görüşmesi

Abbas, barış için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile görüşmeye hazır olduğunu ancak Netanyahu’nun kendisinin bunu istemediğini belirtti. Ne Likud Partisi ne de İsrailliler ile hiçbir sorunu olmadığını söyleyen Abbas asıl sorununun Netanyahu ile olduğunu ifade etti. Abbas ayrıca, Rusya, Japonya, Hollanda ve Belçika’nın iki taraf arasında görüşmeler düzenlemek için girişimlerde bulunduklarını ama Netanyahu’nun her seferinde kendisi ile görüşmeyi reddettiğini belirtti.

ABD’nin UNRWA kararına tepki

ABD’nin Birleşmiş Milletler Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı’na (UNRWA) yardımlarını durdurma kararına da değinen Abbas, Gazze halkının %70’nin mültecilerden oluştuğunu ve birçoğunun UNRWA’nın yardımları ile yaşadıklarını söyledi. Abbas yardımların kesilmesine yönelik olarak bu sorunun, uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi çerçevesinde çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Abbas konuşmasında, ”Başkan Trump ilk önce UNRWA’ya mali yardımlarını durdurma kararı alıyor ardından Gazze halkına insani yardım yapılması gerektiğini söylüyor. Bir yandan UNRWA’ya mali yardımları durdurma kararı alırken diğer yandan Filistinlilere insani yardımda bulunmak istediğini söylemesi mantıklı mıdır” ifadelerini kullandı.

Abbas’a yakın çevreler, Devlet Başkanı’nın konfederasyon konusundaki açıklamalarına yorum yapmayı reddederken, görüşmenin ayrıntılarının hiçbir şekilde konfederasyon meselesine değinmeyen resmi ajansın haberinde yer aldığını belirtmekle yetindiler.

Abbas ve Ürdün Kralı arasında ortak mutabakat

Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, bir Filistin devletinin kurulmasının ardından bu durumun görüşülebileceği konusunda Başkan Abbas ve Ürdün Kralı arasında bir mutabakat olduğunu ifade ettiler.

Abbas, her ne kadar ABD ve İsrail’i barışı engellemekle suçlasa da, barışı gerçekleştirme yolunda karşı karşıya kalınacak engel ve zorlukların büyüklüğüne rağmen iki halkın çocuk ve gençlerine daha iyi bir gelecek bırakmak adına barışı sağlamaları gerektiğini ifade etti.

Abbas, Filistinli ve İsrailli gençlerin güven ve istikrar içinde yaşaması için,1967 sınırları içerisinde başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmasını öngören uluslararası meşruiyet kararlarına dayanan adil ve kapsamlı bir barış için her zaman hazır olduklarını vurguladı.