Kahire/Lamia Nebil
Dün tüm dikkatler, ABD ekonomisinin geleceğine dair ipuçlarını yakalamak için Kongre ara seçimlerine çevrilmişti. Ön sonuçlarının piyasalar üzerinde doğrudan etkisi olmayan seçimlerin nihai sonuçları piyasalardaki tüm işlemciler için önemliydi. Kongre seçimlerini Demokratların kazanmasını isteyen de vardı, Cumhuriyetçilerin kazanmasını isteyen de. Ancak Şarku’l Avsat’a konuşan uzmanlar ve bir takım kurumsal raporlar, en iyi denklemin hiçbir tarafın üstün olmadığı dengeli bir Kongre’de olduğuna işaret ettiler.
Yaklaşık iki yıl önceden, yani Donald Trump’ın başkanlık seçimlerini kazanmasından bu yana ABD borsaları yaklaşık yüzde 40’lık bir artış yaşadı. Bu durum, ABD Başkanı tarafından geçen yıl uygulamaya konulan ve şirket kârlarını artıran vergi indirimlerinden kaynaklanıyor. Ek mali teşvik çağrıları, enflasyonu yüzde 2 hedefine yaklaştırırken bu ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz oranlarını yukarıya çekmeye zorladı.
Seçimlerin doğrudan etkileri açısından Demokratlar için ABD doları ve hisse senetleri satışlarında patlama yaşanan güçlü bir geceydi. Uzmanlar, bunun kısa vadeli bir tepki olmasını bekliyor. Ancak spekülatörler, Trump’ın genişlemeci para politikaları ve doların gücünü daha fazla desteklenmesi için Cumhuriyetçi kanadın zafer kazanmasını umuyor.
Çoğu kişi, ABD ekonomisine ve yatırımcıların güvenini etkileyecek olan Cumhuriyetçi Trump’ın başkanlık seçimleri kampanyasına Rusların karışmasına ilişkin soruşturmanın sonuçlanmasını beklerken finansal kurumlar, demokratların Temsilciler Meclisi ve Senato üzerinde tam kontrol sağlamasının bankacılık faaliyetlerini kısıtlayan ve yeni vergi indirimlerini iptal eden Dodd-Frank Yasası’nın yeniden düzenlenmesine yol açabileceğinden endişeli.
Dodd Frank Yasası, 2008 mali krizinin yeniden yaşanmasının önüne geçmek için bankacılık sektörüne yeni kurallar getirdi ve Wall Street’in tarihindeki en büyük çöküşe son verdi.
Tahvil piyasası ise hazine tahvilleri üzerindeki baskının artacağı korkusuyla Cumhuriyetçi kanadın kazanmasından korkuyor. UBS Bank borsa analisti Art Makosa, Şarku’l Avsat’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Kongre’nin iki taraf arasında eşit olarak bölünmesi en iyi senaryolardan biridşr. İki taraftan birinin Kongre’yi kontrol altına alması halinde Cumhuriyetçiler yasal baskıyla karşı karşıya kalabilir. Veya Demokratlar ekonomik girişimleri kısıtlayabilir. Goldman Sachs, Morgan Stanley ve Citigroup, taraflar arasında Kongre’yi dengeleyebilir.”
Banque Saudi Fransi (BSF) para piyasaları analisti Karl Jaix, Şarku’l Avsat’a, Senato ile Beyaz Saray arasındaki siyasi çıkmazın büyümeyi ve doların gücünü etkilemenin yanı sıra ek mali teşviklerin kapsamını daraltacağını söyledi.
Yatırımcılar 2016 yılında yapılan ABD başkanlık seçimleri sırasında Donald Trump’ın seçim kampanyasıyla ve Rusya’nın seçimlere müdahalesiyle ilgili soruşturmanın sonuçlarını yakından takip ediyor. Bu nedenle önümüzdeki 48 saat içinde “anlaşılabilir” bir dalgalanma görülebileceği düşünülüyor.
Bank of America Merrill Lynch dün bir notunda, Standard & Poor’s göstergelerinin ABD’nin Cumhuriyetçi bir başkan ve dengeli bir Kongre altında yıllık yüzde 12’lik getiri elde ettiğini gösterdiğine dikkati çekti.
Ancak borsa endeksi ekim ayında 2011’in eylül ayından bu yana en kötü aylık getiri oranını kaydederek yüzde 6,9’a geriledi. Bunun nedeni, geçen ayın yoğun satış dalgalarına maruz kalmasıydı.
Donald Trump’ın vergi reformları, kurumlar vergisi oranlarını yüzde 35’ten yüzde 21’e indirerek önemli bir düşüş sağladı. Bireyler için geçici vergi indirimleri yapılması, hisse senedi fiyatlarının artmasına yardımcı oldu. Ancak bununla birlikte ABD bütçe açığı da arttı.
ABD’deki maaşlar, geçmişte olduğundan daha hızlı arttı ve ekonomi son iki yılda güçlü bir şekilde büyüdü. Yatırımlar, Washington ve Pekin arasındaki ticaret savaşının başlamasının ardından üçüncü çeyrekte düştü. Bu da, vergi döngüsünün yatırım döngüsüne katılmadığı anlamına geliyor.