Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD, Esed’i cezalandırmak için Fransa ve İngiltere’den destek istedi | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Başkanı Donald Trump’ın Doğu Guta’nın Duma bölgesine atılan kimyasal silaha karşılık vermeye yönelik gündeme getirdiği seçenekler gerilimi had safhaya çıkardı. Trump bu hafta Latin Amerika’ya yapacağı geziyi iptal ederek Suriye’ye verilecek karşılık nedeniyle Washington’da kaldı. Yine ABD Savunma Bakanı James Matisse de benzer nedenle güney sınırındaki eyaletlere gerçekleştirmeyi planladığı ziyaretleri iptal etti.

Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders, Başkan Trump’ın Latin Amerika’ya düzenleyeceği gezinin iptal edildiğini ve Peru’nun Lima kentinde gerçekleştirilecek olan 8. Amerika Zirvesi’ne katılmayacağını açıkladı. Yine Kolombiya gezisini de iptal etti.
Sanders, Zirve’de Trump’ı ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in temsil edeceğini söyledi. Ziyaretin iptal edilme nedeninin Trump’ın Suriye’ye verilecek tepkiyi takip etmek ve uluslararası alandaki gelişmeleri denetlemek istemesi olduğunu vurguladı.

Trump, ABD’nin bu konuda atacağı adımların ayrıntılarını vermedi. Konunun önemini kavradığını ve terörizmin finansmanının durdurulması gerektiğini söylemekle yetindi.

ABD Genelkurmay Başkanı General Joseph Dunford’ın Sözcüsü Albay Patrick Ryder, Pazartesi akşamı komutanların Doğu Guta’da kullanılan kimyasal silaha karşılık verilmesiyle ilgili alternatifler sunduklarını söyledi. Ancak bu önerilerle ilgili daha fazla açıklama yapmadı.

Sözcü, Donald Trump’ın konuyla ilgili kararını açıklayana kadar beklenmesi gerektiğini söyledi. Ancak basına sızan haberler, ABD’nin kimyasal silahın kullanıldığını düşündüğü askeri üs ve havaalanlarını hedef alacağı yönünde.

Trump, pazartesi günü gazetecilere yaptığı açıklamada ülkesinin Duma’ya yönelik saldırıya karşı en güçlü cevabı vereceğini söylemiş ancak bunun zamanlamayla ilgili bilgi vermemişti. Trump, komutanlarla Beyaz Saray’da düzenlediği toplantı öncesinde “Bugün size aldığımız kararı açıklayacağız. Hepimizin gözleri önünde gerçekleşen bu vahşete izin veremeyiz. Pek çok askeri seçenek var” açıklamasında bulunmuştu.

Trump’ın komutanlarla yaptığı toplantı bir saatten az sürdü. Gazeteciler toplantıda Trump’ın solunda oturan yeni askeri danışmanı John Bolton’a sorular yöneltti. Bolton yaptığı açıklamada “Yapılan yanlış nedir?” diye sordu. Toplantıya Savunma Bakanı James Matisse ve Genelkurmay Başkanı Joseph Dunford da katıldı.

Beyaz Saray yetkilileri, Trump’ın aldığı kararla ilgili açıklama yapmaktan kaçındı.

Pentagon’daki askeri bir yetkili, ABD ordusunun Trump tarafından verilecek emri uygulamaya hazır olduğunu belirterek, Donald Cook destroyerinin Doğu Akdeniz’deki görev yerini aldığını belirtti. ABD’nin önde gelen destroyerlerinden olan Donald Cook, Tomahawk füzeleriyle yüklü. Geçen yıl nisan ayında Han Yunus’ta gerçekleştirilen kimyasal saldırının ardın da bu füzeler kullanılmıştı.

Trump’ın uluslararası temasları

Beyaz Saray yetkilileri Trump’ın kimyasal silah saldırısına karşılık vermek için Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüş alışverişinde bulundu, İngiltere Başbakanı Theresa May ile de telefon görüşmeleri yaptığını duyurdu. Yetkililer, söz konusu görüşmede kimyasal silah kullanımına izin verilmemesi konusunda anlaşmaya varıldığını vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakan Yardımcısı John Sullivan ve İngiltere Dışişleri Bakanı Boris Johnson’ın görüştüğünü açıkladı. Taraflar, Duma kentine düzenlenen saldırının Esed rejiminin gerçekleştirdiği önceki kimyasal silah saldırılarıyla benzer işaretler taşıdığını söyledi.

Washington ile Paris ve Londra arasında cumartesi akşamından bu yana yoğun temaslar yapıldı. Kaynaklara göre ABD’nin Avrupalı müttefiklerinin Suriye’ye karşı askeri bir savaşa katılma olasılığı üzerine tartışmalar devam ediyor. ABD’nin askeri saldırıyı hemen başlatması halinde başlıca destekçisinin Fransa olacağı kaydediliyor. İngiltere’nin ABD ile askeri bir harekâta katılması içinse parlamentonun onayına ihtiyacı olacağı kaydediliyor.

Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü Askeri Çalışmalar Programı Direktörü Michael Eisenstadt, Başkan Trump yönetimine sadece kimyasal silah hedeflerini değil, Suriye kara ve hava birimlerine yönelik de karşı caydırıcı bir askeri saldırı başlatma önerisinde bulundu. Eisenstadt yaptığı açıklamada Suriye’yi caydırmak için yapılan operasyonda ABD’nin hedefinin Esed’in askeri üsleri olması gerektiğini söyledi. Bunu yaparken de bir yandan Rusya’nın Suriye’deki askeri üsleriyle temastan kaçınırken diğer yandan da İsrail’in İran üslerini vurulması gerektiğini belirtti. Eisenstadt açıklamasının devamında şunları söyledi:

“Tek bir darbe yeterli değil. Çünkü Esed’in uluslararası topluma meydan okumaya ve kırmızı çizgiyi aşmaya devam etmesi muhtemeldir. Bu yüzden onu caydırmak için daha fazla darbeye ihtiyaç var.”

ABD saldırılarının kimyasal silah altyapısını hedef alırken aynı zamanda Suriye rejimi ordusuna da odaklanması gerektiğini belirten yetkili, “Konvansiyonel silahlar 100 binden fazla sivili öldürürken kimyasal silahlar da birkaç bin kişiyi öldürdü” ifadesini kullandı.

Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü Askeri Çalışmalar Programı Direktörü, ABD saldırısının 4. Zırhlı Tümen, Cumhuriyet Muhafızları, Kaplan Gücü, varil bombaları ve kimyasal silah atan hava ve kara birimlerini de hedeflemesi gerektiğini belirtti. Eisenstadt açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Eğer Esed’in kara ve hava güçleri hedef alınırsa bu Rusya, İran ve diğer Şii milislerinin yükünü ve Esed’i destekleme maliyetlerini artıracaktır. Ayrıca başkanlık sarayı gibi sembolik yerlerin de vurulması gerekir. ABD’nin sınırlarını zorlayan tüm girişimlere karşı hazırlıklı olmak gerek. Eğer gerekilen karşılık verilmezse bu daha fazla tehdide çağrı anlamına gelir.”

İngiltere Başbakanlığı’ndan yapılan açıklamada Başbakan Theresa May’in Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı Macron ile Suriye’nin kimyasal silah saldırısına karşılık verilmesi konusunda anlaştığı duyuruldu.

May, Trump ve Fransa Cumhurbaşkanı’yla ayrı ayrı yaptığı telefon görüşmelerinde “Esed’in kimyasal silah kullandığı doğrulanırsa bu onun vahşetlerinden bir yenisi daha sayılacak” dedi. Theresa May’in sözcülerinden biri “Taraflar, uluslararası toplumun kimyasal silah kullanımına yönelik yasağı güçlendirmesi konusunda anlaştılar” ifadesini kullandı.