Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD: İran istikrar bozucu faaliyetlere 16 milyar dolar harcadı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

“Washington’un belirlediği rakamlara göre, İran’ın başta Esed rejimi olmak üzere Arap ülkelerinde kendine bağlı birliklere harcadığı miktar 16 milyar doları buldu. Bunun yanı sıra Irak ve Yemen’deki milislerin dışında sadece Hizbullah’a yıllık olarak 700 milyon dolar aktardığı belirlendi. İran, tüm bunları Ortadoğu ülkelerinde istikrarı bozmak için yaparken, bu durum dünya genelindeki Suriyeli mülteci krizinin daha da derinleşmesine yol açıyor.”

Pompeo İranlı vatandaşlarla bir araya gelecek

Bu açıklamalar, ABD Dışişleri Bakanlığından üst düzey bir yetkilinin telefon bağlantısı üzerinden yaptığı basın açıklamasına ait. Söz konusu açıklama ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun, önümüzdeki Pazar Los Angeles şehrine yapacağı ziyaret öncesinde geldi. Pompeo, ‘Amerika’daki İranlıları desteklemek’ adı altında düzenlenecek toplantıda İran asıllı Amerikalı vatandaşlarla bir araya gelecek. California’da bulunan, İran’daki rejim karşıtı halk protestolarını destekleyen İranlı sayısının 250 bin kadar olduğu biliniyor. Söz konusu toplantıya Kongre üyelerinden bazılarının da katılması kararlaştırıldı. Bu bağlamda Temsilciler Meclisi Dışişleri Komisyonu Başkanı Ed Royce, Senatör Tom Coton ve diğer önemli isimlerin katılım sağlaması bekleniyor.

Suriye krizinde İran etkisi

ABD Dışişleri’nden üst düzey yetkilinin aktardığına göre, İran Esed’i desteklemek adına, özellikle de Suriye’deki savaşta, 4 milyar dolar harcadı. Bu durumun, Suriyeli mülteci krizini daha da derinleştiren bir ana faktör olduğu görülüyor. Bu tablo göz önüne alındığında, Ortadoğu’daki şiddetin, dökülen kanların, kaosun sona ermesi ve İran’ın ideolojik gerekçelerle devrimi Ortadoğu’ya ihraç etme konusundaki açgözlülüğüne set çekilmesi için Amerika’nın İran’a karşı en son uyguladığı yaptırımların ne denli haklı olduğunu gösteriyor.

“İran gelirini teröre destek için kullanıyor”

Yetkili sözlerinin devamında ise, “Biz biliyoruz ki İran, ekonomik gelirlerini terörü finanse etmek için kullanıyor. Dünya’da hiçbir ülke İran kadar teröre destek olmamış ve onu gözetmemiştir. İran’a yönelik ekonomi hamlemizin temel hedefi: Terörü finanse etmesini kolaylaştıran ekonomik gelirden onu mahrum etmek. Ayrıca bu gelirlerin büyük bir kısmı, rejimdeki elit kesimin şahsi servetlerine kanalize ediliyor. Dışişleri Bakanı, İran’daki İslam Devrimi’nin 40. Yıldönümünün gelişiyle birlikte, şu an ki rejimin İran halkını nasıl soyduğuna, bölgede yürüttüğü terör faaliyetlerine, ülke içindeki vahşi despotluğuna ışık tutacak, bazı yolsuzluklarını ve din adı altında yaptıkları zulümleri açıklayacaktır” dedi.

Amerikalı yetkili, Pompeo’nun, ABD’nin İran’la ilgili 12 talepten oluşan listesini sunduğu Mayıs ayı konuşmasına işaretle, Washington’un İran-ABD ilişkilerini tekrar değerlendirmeye alarak açık bir strateji belirlediğini kaydetti. Yetkili bu bağlamda, “Şayet İran, bir devlet gibi hareket eder de tutumunu değiştirirse, ABD ile İran arasında bir anlaşma imkanının olabileceğini değerlendirdik” açıklamasında bulundu.

Helsinki zirvesi

Helsinki zirvesinde ortaya çıkan tabloyu da değerlendiren yetkili, “Washington, İran’ın Suriye’deki nüfuzuna ve Lübnan’daki faaliyetlerine karşı gelmeyi sürdürecektir. Bundan dolayı Amerika’nın politikası İran için caydırıcı oluyor ve onun bu türden bir nüfuz sağlamasını engelliyor” dedi.

Yetkili, İsrail’in İran’la ilgili yayınladığı belgelerin güvenilir olup olmadığıyla ilgili ise, belgelerin güvenilir ve orijinal olduğunu vurguladı. Yetkili, “İsraillilerin bunları yayınlamasındaki amaç, ülkeleri için bir tehdit unsuru olan İran’ın dev atom enerji tehlikesine karşı kendilerini güvende tutmaktı” açıklamasında bulundu.

“İran halen büyük bir terör tehdidi”

İranlıların Amerika’ya girişinin yasaklanması hakkında değerlendirmelerde bulunan yetkili, “İran halkının ifade özgürlüğüne ve barışçıl protesto haklarını kullanmasına yönelik sağlanan ABD desteği, esas olarak altı ülkeye seyahat etmeyi yasaklayan kanunun uygulanmasından ayrı bir konudur. Bu yasağa takılanlar arasında, güvenlik tehditleri konusunda sınıfta kalan İran da bulunuyor. İran halen de büyük bir terör tehdidi ve terör örgütlerini himaye eden bir devlet konumunda. Bu yüzden İran’a yönelik vize kısıtlaması, İran Hükümeti’nin istenen şartları karşılamadığından kaynaklanıyor. Ayrıca bu kısıtlama İranlı öğrencilere uygulanmıyor” diye konuştu.

Yetkili son olarak ise, yabancı sermayenin İran piyasalardan çekilmesiyle birlikte ülkedeki ekonomik buhranların şiddetini iyiden iyiye hissettirdiğini söyledi.