ABD’nin başkenti Washington’ı ziyaret eden Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Fayiz Serrac, ABD Başkanı Donald Trump, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ve ABD Savunma Bakanı James Mattis ile görüştü. Görüşmelerin ardından Beyaz Saray’dan yapılan basın açıklamasında ABD, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne olan desteğini sürdüreceğini söyledi. Parlak ve güvenli bir gelecek için terörü sonlandırmak amacıyla yapılan işbirliğindeki ve Birleşmiş Milletler’in siyasi uzlaşma çabalarını desteklemedeki kararlılığını vurguladı. Ayrıca iki tarafın da Birleşmiş Milletler’in Libya’daki siyasi anlaşma çerçevesinde yürüttükleri uzlaşı çabalarının yanı sıra terörle mücadelede işbirliği ve çeşitli alanlardaki ikili katılımı artırma yollarının öneminin görüşüldüğü bildirildi.
Mattis, Serrac ile görüşmesi sırasında ABD’nin terörizm, DEAŞ ve el-Kaide gibi terör örgütlerini ortadan kaldırmak için Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ortaklığı sürdürmeye yönelik çabalarına dikkat çekti. BM temsilcisinin Libya ile olan işbirliğinin siyasi süreci güçlendirmesine, istikrarlı bir hükümetin kurulmasına ve Sirte Muharebesi’ndeki hükümetin zaferine sağladığı önemli katkıya işaret etti. Mattis, bulunan toplu mezardaki 36 kişi için Sarraj’a başsağlığı diledi.
Serrac, ABD ile özellikle terörün ortadan kaldırılması olmak üzere ikili işbirliği, Akdeniz’in güvenliği ve uzlaşı hükümetinin desteklemesi konularının ele alındığını, Washington’un Sirte’yi terörist gruplardan kurtarmak için Libya halkının yanında durduğunu vurguladı. Libya’ya olan desteğine dikkat çekti. Serrac, Libya’daki askeri ve güvenlik durumunu olumsuz yönde etkileyen derin bölünmelere ek olarak Libya halkının Washington ile koordinasyonu sürdürmeye olan ihtiyacını dile getirdi.
Sarraj, Libya’nın karşılaştığı tüm zorluklara rağmen Trablus’taki güvenlik durumunu düzeltmeyi başardığını ve bu konuda kayda değer ilerleme kaydettiğini fakat araç ve imkânların kısıtlı olduğunu ifade etti. Sarraj, bu konu ile ilgili olarak “Bu ambargo uzlaşma hükümetinin karşı karşıya kaldığı silah ambargosunu da kapsıyor. Umuyoruz ki bu ambargo kısmi olarak, en azından Başkanlık Mahkemesi ve Sahil Güvenliğe karşı son bulacak. Böylece görev tamamlanabilecek” dedi.
Rusya’nın Libya Temas Grubu Başkanı Lev Dengov da konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Askeri liderliğin birleştirilmesinden önce silah ambargosunun kaldırılması hakkında konuşmak fayda vermez. Ambargonun kaldırılmasında hiçbir mantık yok çünkü birleşik bir askeri komuta yok. Ambargoyu kaldırmak çatışmayı şiddetlendirebilir. Askeri liderliği birleştirmeye başlamalıyız ve bunun anlaşmayla yapılması gerekiyor. Bu yapıldığında ambargoyu sonlandırma ihtimalini görüşmeye başlayabiliriz” dedi.
Serrac, uzlaşı hükümetinden yayınlanan bildiriye göre dün, Libya’daki siyasi ve güvenlik durumundaki gelişmeleri de açıkladı. ABD’nin teröre karşı desteğini vurguladı. Tarafların işbirliği ve koordinasyona devam etmeyi kabul ettiği, Sirte’yi ‘başarılı bir deneyim’ üzerine inşa ettiği ve DEAŞ’ın şehirdeki varlığının rekor bir sürede ortadan kaldırdığını ifade etti.
Ayrıca iki taraflar güvenlik ve askerlik hizmetlerini, verimliliklerini artırmak için gerekli araçları sağlamayı, eğitim ve rehabilitasyon programlarını hazırlamayı ele aldı.
Libya’nın diplomasi adımları
Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakan Yardımcısı Ahmed Maitik, Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ile bir araya geldi. Akdeniz Diyalogu Forumu’nun toplantı arasında gerçekleşen görüşmede Şukri, Mısır’ın Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne ve askeri kurumların güçlendirilmesi çalışmalarına verdiği desteği vurguladı.
Şukri, Mısır’ın tüm Libya partileri arasında politik bir süreçle güven inşa etme kabiliyetine sahip olduğunu ve terörizm karşısında caydırıcı güce sahip güvenlik ve askeri kurumların kurulmasını başardığını ifade etti. Şukri, Kahire’nin, Cumhurbaşkanlığı Konseyi Başkanı ile tüm Libya tarafları arasındaki uzlaşmayı görüşmek üzere ev sahipliği yapacağını vurguladı.
Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Ahmed Ebu Zeyd, “Şukri, Mısır’ın politik bir çözüm bulma ve tüm tarafları içeren adil bir anlaşma sağlamak için Libya’daki farklı gruplar arasında güven oluşturmaya çalıştığını kaydetti.
Avrupa Birliği Dış İlişkiler Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini de göçmen krizi ile bağlantılı olarak Abican’daki Avrupa – Afrika zirvesinin oturum aralarında görüşülen Libya meselesiyle ilgili “Grup, askeri bir kanada sahip değil” ifadesini kullandı.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikasından Sorumlu Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton da BM ve Afrika Birliği’ni içeren grubun, Libya’daki istismarlara maruz kalmış çok sayıda göçmenin hızlı tahliyesini ve koordinasyonunu hedeflediğini ifade etti.
AB, bu oluşumu insan kaçakçılığının sona erdirmek ve Afrika göçmenlerin hayatlarını kurtarma faaliyetlerini Avrupa-Uluslararası-Bölgesel çalışmaları kapsamında yürütüyor.
Avrupalılara göre bu grup; taraflar, Uluslararası Göç Örgütü (IOM) Birlemiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) arasındaki işbirliğini artıracak ve genişleterek Libya topraklarındaki göçmenlerin durumu için çalışacak.
Avrupa Birliği, Trablus’ta uluslararası kabul görmüş hükümetin yetkisi dışındaki partilerin kontrolü altına girmesi nedeniyle Libya’daki tüm gözaltı merkezlerine erişimin zorluğunu kabul ediyor. Bu nedenle daha çok göçmen kitlesine erişmek için yeni çalışma grubuna güveniyor.
AB’nin göçmen politikaları
AB, kısa süre önce 50 bin Afrikalı sığınmacıyı farklı ülkelerin topraklarına dağıtmak üzere Libya’dan alma planını açıklamıştı. IOM dün BM’nin bu ay sonuna kadar Libya’da gözaltına alınan 15 bin göçmeni transfer etmeyi planladığını duyurdu.
Abdurrahman el-Suveyhili Libya Devlet Yüksek Meclis Başkanı, Tawergha Yerel Meclis Başkanı Abdurrahman el-Şikşak ve şehrin önde gelenleri ile Mısrata ve Tawerga arasındaki uzlaşma anlaşmasının uygulanmasına neden olan engelleri ve bu engellerin üstesinden gelmenin yollarını görüştü. Suveyhili açıklamasında mutabakat anlaşmasının ertelenmesinden ve Tewerga halkının evlerine dönmemesinden duyduğu memnuniyetsizliğini dile getirdi. Mutabakat anlaşmasını mümkün olan en kısa sürede harekete geçirmek üzere elinden gelen her şeyi yapacağını vurgulayarak halkın şehirlerine geri dönmesi için ilgili güvenlik ve hizmet kurumlarını desteklediğini vurguladı.
Suveyhili, Tawergha ile uzlaşma anlaşmasında önemli bir rol oynayan Mısrata halkının liderliğindeki tüm Libya milliyetçilerine, iki ülke arasındaki uzlaşma yaklaşımını destekleme ve iki kentin onarımı için uzlaşma anlaşmasını hızlandırma çağrısında bulundu.
Sebha şehrinden kaynaklar, kentteki yaşamsal merkezlerin kontrolü sağlayan Ulusal Uzlaşı Hükümeti güçlerinin dayatmasına yönelik haberleri reddetti. Merkezler Halife Hafter güçleri tarafından kontrol ediliyordu. Bununla birlikte farklı kaynaklar Hafter’e bağlı birliklerin Ulusal Uzlaşı Hükümeti’nin güçlerine katılabilme ihtimali olduğunu öne sürdü.