Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD ve Lübnan, İsrail ile yaşanan deniz sınırı anlaşmazlığını görüştü | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Vekili David Satterfield, Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’un Lübnan ve İsrail arasında deniz sınırıyla ilgili devam eden anlaşmazlıkları çözmek üzere başlattığı çabalara ilişkin gerçekleştirdiği Beyrut temaslarını tamamladı.

16 Şubat’ta Beyrut’tan ayrılan Satterfield’in İsrail ile deniz ve kara anlaşmazlığı konusunda Lübnan’a bazı önerilerde bulunduğu belirtildi. Satterfield’in çözüm önerisi olarak ABD eski Dışişleri Bakan Yardımcısı Frederick Hoff’un çizdiği sınır haritasını önerdiği kaydedildi. Ancak Lübnanlı yetkililerin bu öneriyi reddettiği bildirildi.

Satterfield, 1 hafta süren Lübnan ziyaretinde Lübnan Başbakanı Saad Hariri, Dışişleri Bakanı Cibran Bassil ve Meclis Başkanı Nebih Berri ile ayrı ayrı görüşmelerde bulundu. Berri, Satterfield’e ülkesinin “Hoff haritasını” reddettiğini iletti. Kaynaklar tarafından Şarku’l Avsat’a yapılan açıklamada “Uluslararası tahkime başvurmak veya İngiltere’de bulunan eski haritalara geri dönmek amacıyla ABD temsilcisi, kara sınırını görüşmek üzere periyodik olarak toplanan ve BM aracılığıyla İsrail ve Lübnan’ı kapsayan üçlü komisyona katıldı. Veya ABD temsilcisiyle siyasi bir dörtlü komisyonun kuruluşuna katılım gösterdi” denildi.

Lübnan Resmi Haber Ajansı’nın aktardığına göre ABD’nin tartışmalı petrol bölgelerini paylaşma önerileri arasında Hoff haritası uyarınca ülkenin zenginliklerinin yüzde 60’ının Lübnan’a, yüzde 40’ının da İsrail’e bırakılması öngörülüyor. Diğer taraftan Lübnan’ın söz konusu öneriyi reddetmesinin ardından ABD’nin bugün de İsrail’in haklarının belirlenmesi üzerinde bölgeyle ilgili yeni bir öneriyi netleştirmeye çalıştığı kaydedildi.

Hoff haritası, Lübnan’ın 9 numaralı petrol sahası olarak adlandırılan 860 kilometrekare su sınırının 360 kilometrekaresinin İsrail’e verilmesini öngörüyor.

Kaynaklar, İsrail’in Satterfield’in sunduğu önerilere cevap vermesinden önce konunun kapanmayacağını söyledi. Nitekim Satterfield’in bir sonraki durağının Tel Aviv olduğuna dikkat çekildi.

David Satterfield ve Lübnan Dışişleri Bakanı Bassil toplantı sonrasında herhangi bir açıklama yapmadı. Ulusal Medya Ajansı’nın belirttiğine göre Nebih Berri’nin de ülkesinin ABD’nin Lübnan ile İsrail arasındaki deniz sınırının belirlenmesi için sunduğu öneriyi reddettiğini açıkladı. Berri’nin deniz sınırının nisan 1996’da imzalanan anlaşmadan doğan üçlü komisyon aracılığıyla belirlenmesi konusunda ısrarcı olduğu ifade edildi.

Hükümetteki Lübnan Kuvvetleri Partisi temsilcisi Sosyal Hizmetler Bakanı Pierre Bou Assi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Elimizde kara sınırı, özel ekonomik bölge ve petrol blokları olarak birbiriyle bağlantılı üç konu var. Biz Lübnan’ın haklarına sıkıca bağlıyız. Dolayısıyla bu konular hususunda herhangi bir sorun çıkması halinde yasal ve uluslararası çerçevelere uygun olarak çözüm ararız. Ancak ilkemiz, ulusal egemenliği ve zenginliği desteklemektir. ABD, bu sorunların çözümünde aracı rol oynayabilir. Fakat bizim hakkımızda karar veremez.”

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah da “Bugün İsrail ile olan anlaşmazlığın ana konusu kara sınırları değil. Aksine deniz sınırı ve ekonomik bölgeler. ABD ve diğerleri karasulardaki haklarımızı almak için bize kara sınırındaki haklarımızı vermek istiyor” dedi. Lübnanlıların şu ana kadar konuyla ilgili mücadele yürüttüğünü söyleyen Nasrallah, “Devlet ve Lübnan halkı güçlü bir mücadele vererek konuyla baş etmeli. Güçlü bir şekilde görüşmede bulunmalıyız” ifadelerini kullandı. Hizbullah Genel Sekreteri, Lübnanlı yetkililere yönelik de “Eğer ABD gelip İsrail’in bizim hakkımızdaki taleplerini kabul etmemizi söylerse ona Hizbullah’ın İsrail hakkındaki taleplerini kabul etmeleri gerektiğini söyleyin” çağrısında bulundu. Ayrıca “Petrol ve doğalgaz konusunda Lübnanlılara verilen tek güç, direniş gücüdür” dedi.