Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kazakistan’a gerçekleştirdiği seyahat öncesi gazetecilere yaptığı açıklamada, ABD mahkemesinin, Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ve iki Türk Banka Müdürü hakkında, ABD’nin İran’a yönelik yaptırımlarını delerek yolsuzluk yapma suçlamasıyla açtığı davayı “Siyasi saiklerle açılmış bir dava” olarak niteledi. ABD’den mahkeme kararını gözden geçirmesini istedi.

Türkiye’nin, ABD tarafından İran’a yönelik uygulanan ambargoların bir parçası olmayacağını daha önce ABD tarafına bildirdiğini söyleyen Erdoğan, “Bu adımlar tamamen siyasi adımlardır. ABD, bu kararı yeniden gözden geçirmelidir” ifadelerini kullandı.

“ABD ile bu konuyu istişare etme fırsatı bulmayı umuyorum”

Açıklamasında, ABD’deki yargı mekanizmasına da eleştiriler yönelten Erdoğan, “ABD ile bu konuyu istişare etme fırsatı bulmayı umuyorum. ABD büyük bir millet olabilir adil bir millet olmak başka bir meseledir. Adil bir millet olmak, adil bir kanun sistemi gerektirir” şeklinde konuştu.

ABD mahkemesi, Türkiye tarihinin en büyük yolsuzluk davası olarak adlandırılan ve ABD’de ikamet eden Fethullah Gülen liderliğindeki Hizmet Hareketi’ne bağlı savcılarca yürütülen 17-25 Aralık davasının dosyasını yeniden açmıştı. O dönem Türkiye Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan, 17-25 Aralık’ı komplo olarak nitelemiş ve daha sonra 15 Temmuz 2016 tarihinde yapılan başarısız darbe girişiminden de Gülen Hareketi’ni sorumlu tutmuştu. Geçtiğimiz Çarşamba günü, ABD mahkemesi tarafından Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank Eski Genel Müdürü ve bazı yetkililer hakkında, ABD’de tutuklu bulunan İran asıllı Türk İş Adamı Reza Zarrab ile birlikte ABD’nin İran’a yönelik ekonomik ambargolarını ihlal ettikleri gerekçesiyle tutuklama kararı çıkarttı.

ABD ambargoyu delme suçlaması yöneltiyor

ABD Savcılığı tarafından, Eski Türkiye Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Halkbank Eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ve diğer Türk yetkili hakkında yayınlanan gözaltı kararında, söz konusu kişilere, İran’a çeşitli yollarla milyarca dolar aktararak ABD’nin bu ülkeye yönelik ekonomik ambargosunu delme suçlaması yöneltiliyor.

Karar üzerine bir açıklama yapan Türkiye Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, selefi olan Çağlayan’ı savunurak, Çağlayan’ın ülkesini utandıracak bir şey yapmadığını söyledi. Zeybekçi, “Sayın Çağlayan Türkiye’nin çıkarlarına aykırı bir şey yapmamıştır. Eğer sayın Çağlayan başka ülkelerin çıkarlarının aksine bir şey yaptıysa da bu Türkiye için önemli değildir” ifadelerini kullandı. Çağlayan hakkındaki iddiaların doğrulanamadığına işaret eden Zeybekçi, açıklamasını, “Ambargoların delinmesine dair iddialar var. Bu iddiaların sahipleri, iddialarını ispatlamakla mükelleftir” cümleleriyle sürdürdü.

Banka yazılı açıklama yaptı

Konuya ilişkin olarak, Halkbank tarafından da İstanbul Borsası’na, önceki gün gönderilen yazılı açıklamada, bankanın bütün faaliyetlerinin Türkiye Cumhuriyeti ve uluslararası kanunlara uygun olduğu belirtildi.

17 Aralık 2013 günü, Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da içinde bulunduğu birçok üst düzey iş dünyası ve devlet yetkililerinin gözaltına alınmasıyla 17-25 Aralık Operasyonu adıyla bilinen skandal patlak vermişti.

Dönemin Başbakanı olan Erdoğan’nın davayı hükümete karşı yapılmış bir komplo olarak değerlendirmesi üzerine başlayan tutuklamalarla 17-25 Aralık davasından sorumlu tutulan çok sayıda yargı ve emniyet mensubu tutuklanmıştı.