Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD-Pakistan gerginliğinin en başlıca sebebi Taliban örgütü | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Geçtiğimiz mayıs ayında Afganistan’ın başkenti Kabil’de 1,5 ton bomba yüklü kamyon sıkı korunan bir yere yönelerek kendisini patlattı. Bu patlama sonucu 150 kişi öldü, 400’den fazla vatandaş da yaralandı. Terör örgütlerinin hiçbiri bu korkunç saldırıyı üstlenmedi. Fakat hızlı bir şekilde söylentiler yayılmaya başlandı.

Bu söylentilerden bir tanesi de, Hakkani şebekesinin bu olayın arkasında olduğu. İnsanların da dediği gibi saldırıyı Hakkani örgütü yapmış olmalı çünkü başka bir örgütün bu büyüklükte ve incelikte bir saldırı yapmaya gücü yetmez. Zaten olayın üzerinden fazla bir vakit geçmeden Afganistan Emniyet Şebekeleri ve İstihbaratı bu olayı, Hakkani örgütünün yaptığını gösteren delillere rastladı ki bu deliller söz konusu örgütün Pakistan İstihbaratı’ndan yardım aldığına da işaret ediyor. Olayın üzerinden 6 hafta geçmesine rağmen herhangi bir grup bu saldırıyı üstlenmiş değil ve Afganistan’ın başkentinde halen bu olayın yankıları sürüyor.

İşin aslına baktığımız zaman Hakkani örgütü, uzun zamandır sessiz kalmış ve olayların gerisinde durmuştu. Aşiret örgütü ve terörist Taliban Hareketi’nin bir kolu olan Hakkani şebekesi, yıllar içinde ABD öncülüğündeki Afganistan Emniyet güçlerinin ve müttefiklerin öncelikli hedefi haline geldi.

Bu örgütün kurucusunun, uzun bir süre önce yakalandığı hastalık sonucu ölen Kıdemli komutan Celaleddin Hakkani olduğu düşünülüyor. Bunun yanında bu örgütün, üst düzey komutanları ve çocuklarının çoğu ya emniyet güçlerinin düzenlediği birçok saldırı sonucu öldürüldüler ya da hapsedildiler. İlk başlarda örgüte iki ülke arasındaki sınır bölgesinde küçük bir devlet kurmasına izin veren Pakistan, örgütü oradan çıkmaya ve ayrılmaya zorluyor.

Neden hala Hakkani örgütünün ismi yankılanıyor ve insanlara bu kadar korku veriyor? Niçin birkaç bin askeri olan bu örgüt 16 senedir süren Afgan savaşının hala çatışma merkezinde? Trump yönetiminin güvenlik ve askeri müttefik olan Pakistan’ı bu teröristlere barınak ve sığınak sağladıklarından dolayı cezalandırması gerektiğini düşünenlere göre neden özellikle bu örgüt ön plana çıkartılıyor?

Bu soruların cevabı, Taliban Hükümetinde bakanlık yapmış, Usame bin Ladin’in yakın arkadaşı olan Celaleddin Hakkani’nin adamlarına bıraktığı ve daha sonra da oğullarına, halifesine intikal eden özelliklerde saklı. Bu özellikler sıkı aile bağları, sağlam dini fikirler, disiplin, dikkatli planlama ve intihar saldırıları gerçekleştirebilen gençler olsun, Ortadoğu’dan onları destekleyen zenginler olsun devamlı olarak kendilerine tâbi olacak birilerini bulma yeteneğidir.
İşte bu saydığımız temeller ve özellikler, Hakkani örgütünün geçtiğimiz 10 sene boyunca başkent Kâbil’de dikkatli bir şekilde planlanmış korkunç saldırılar gerçekleştirmesine katkıda bulundu. Hint Büyükelçiliğine yapılan saldırı ve sağlam bir kaleye benzetilen Serena oteline yapılan saldırı bunlardan bazıları. Bu şebekenin El-Kaide örgütüne en yakın grup olduğu söyleniyor. Öte yandan Hakkani şebekesi, Afganistan’daki çatışmalarda intihar saldırısını ilk bulan örgüt. Bu intihar saldırılarının içinde 30 Mayıs patlaması en tehlikelisi ve en büyüğü.

Amerikalı yetkililer Pakistan’ı Hakkani örgütünü barındırmak ve onları savaş vekili olarak kullanmakla suçlarken, Pakistan bölgede barışın sağlanmasını için çalıştığını iddia ediyor. Trump Yönetimi’nin bölgede devam eden çatışma karşısında gerekli politikaların uygulanmasına daha çok önem vermes,i bu suçlamaların keskinliğini artırdı.

ABD’li askeri yetkililer Afganistan’daki ABD askeri varlığının artırılmasını istediklerini açıkladı.

Afganistan’daki ABD’li komutan General John Nicholson, şubat ayında ABD Senatosundan bir heyetin önünde yaptığı açıklamada, özellikle Taliban ve Hakkani örgütlerinin Afganistan’daki en büyük güvenlik tehdidini oluşturduklarını, bu örgütlerin komutanlarının Pakistan’daki güvenli sığınaklarda özgür bir şekilde hareket ettiklerini söyledi. Hakkani örgütü, 2012 yılında eski Başkan Barack Obama tarafından yabancı terör örgütleri listesine dahil edilmişti. Pakistan defalarca Hakkani örgütüne barınak ve yardım sağladığı haberlerini yalanlamış, Pakistan ordusunun 2014-2015 yılları arasında terörle mücadele kapsamında başlattığı operasyonlar sonucu örgütün elemanlarının kuzeyde, aşiretin yaşadığı sınır bölgesi Veziristan’dan ayrıldığını ve diğer isyancı grupların yanına gittiğini açıklamıştı.

Pakistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü geçen ay yaptığı açıklamada, “Pakistan’da Hakkani örgütünün bir varlığı yok. Örgüt tamamen Afgan topraklarında faaliyet yürütüyor” diyerek, Afgan Hükümeti ve müttefiklerinin kendi başarısızlıklarından dolayı Pakistan’ı suçladıklarını ifade etti. Sözcü açıklamasının devam ederek “ Teröristler hala çalışma yürütüyorlar, Afganistan’da Hükümetin kontrolü altında olmayan bölgelere yerleşmiş durumdalar” diye konuştu.

Afganistan’daki Taliban örgütünün resmi sözcüsü Zabihullah Mücahid bir telefon görüşmesinde, Taliban komutanlarından bazılarının ailesinin halen Afganistan’daki mülteci topluluklarının içinde olduğunu, içinde Hakkani örgütünün de bulunduğu Taliban militanlarının Pakistan’dan yardım aldığı veya orada özgürce yaşadığı hakkındaki iddiaların ise asılsız olduğunu söyledi.

Haziran ayının sonlarında gerçek yerinin bulunması zor olan Sirâcuddin Hakkani, Whatsapp uygulaması üzerinden Taliban Hareketi olarak Peştuca dilinde uzun bir ses kaydı yayınladı. Söz konusu ses kaydında en son yapılan bombalı saldırıyı kınayarak masum insanların olduğu ve onların zarar görmesinin muhtemel olduğu, umumi ortamlarda saldırı yapılmaması konusunda adamlarına kesin emirler verildiğini söyledi. Bununla birlikte Sirâcuddin ses kaydında Afganistan’ı, kendi yerlerini işgal etmekle ve Afganistan’daki İslam nizamını bozmakla suçlayarak, “bunu nasıl görmezden görebiliriz” dedi. Sirâcuddin ses kaydının devamında şöyle konuştu, “hedefimiz Afganistan’ı hükümetten kurtarmak ve şeriat ile amel edilmesini sağlamak. Binlerce can kaybettik, Yanımızda bu cihat sonucunda dul kalmış binlerce kadın, yetim olmuş çocuklar var. Doğru ve kesin sonuca varana kadar cihada devam edeceğiz.”

Sirâcuddin Hakkani’nin 40 yaşlarında olduğu düşünülüyor. Babasının ardından örgütün başına geçmesinden ve askeri uçakların adamlarını ve yardımcılarını hedef almasından sonra, gözden kayboldu. ABD, Sirâcuddin’in yakalanmasına yardım edenlere 5 milyon ödül verileceğini söyledi. Sirâcuddin, sürekli yer değiştiren biri olarak biliniyor. Örgütün Pakistan’daki yerel destekçileri, onu 2 senedir görmediklerini söyledi. Fakat saklandığı bölgenin Afganistan’ın Güneydoğusunda, özellikle savaş zamanında Hakkani örgütün konakladığı bölgelerden olan Afganistan-Pakistan sınırları boyunca uzanan Host vilayetinde olduğu tahmin ediliyor. Sirâcuddin sayıları 5 binden aşağı olmayan birliklere sahip. Yerel takipçilerden biri Siracuddin’in, Afgan polisi ve ordusundan, kendisine ülkedeki önemli ve hassas bölgelere terör saldırıları yapılmasında yardım eden askerlerle görüştüğünü söyledi.

Hakkani örgütünün Pakistan’daki sözcüsüyle yapılan telefon görüşmesinde sözcü, bu konu hakkındaki sorulara cevap vermeyi reddetti. Takipçiler ve analizciler, örgütün geçmişte Sovyetler Birliği zamanındaki ilk yardımlaşmalarından beri, Pakistan istihbaratıyla güçlü ilişkilere sahip olduğunu fakat örgütün, artan ABD baskısından dolayı şuan kontrolden çıktığını söyledi. Pakistanlı İslami araştırmacı Muhammed İsrar Medeni şunu söyledi, “Pakistan Taliban Hareketi için güvenli bir sığınak. Bu hareketin bazı üyeleri Pakistan’dan kimlik kartı bile aldı. Fakat hükümet şuan, örgüt üyelerinin ülkede kalmalarını engelliyor. Pakistan’da, Hakkani ve Taliban örgütünün varlığı olduğunu inkâr etmiyorum. Onlar hala Pakistan’da yaşıyorlar, lakin ülkede bundan sonra rahat ve özgür bir şekilde yaşamaları çok zor.”

Taliban hareketinden birçok savaşçının, Peşaver şehrinin yakınındaki kendi medresesinden mezun olduğu din adamı Mevlana Semi’ El-Hak, “Hakkani örgütü, şuan Taliban Hareketi içerisindeki en etkili ve en tehlikeli grup. Fakat Pakistan’ın onların üzerindeki etkisi ABD’nin baskılarıyla sebebiyle çok zayıfladı” diyerek Pakistan’daki üst düzey askerlerin geçmişte bu örgüt militanlarını hoş karşıladığını ancak daha sonra onlarla bir araya gelmekten uzak durduklarını ifade etti.
Bununla birlikte, İslamabad’ın, Hakkani örgütünden uzaklaşma gayretlerine rağmen bazı örgüt destekçileri bu tavrın, Pakistan’ın Afganistan’ı kontrol altına alıp zayıflatmak olan uzun vadeli hedefindeki taktiksel bir çekilme olduğundan emin. Hakkani örgütüne yakın kabilelerden olan bir din adamı Siracuddin için, “O son umut. Pakistan onu kaybetme riskini göze alamaz” dedi.

Hakkani örgütünün militanlarının yabancı uyruklu vatandaşları kaçırıp rehin aldığı biliniyor. Kanadalı ailelerden bir tanesi, 2012 yılında örgüt militanları tarafından bir dağ yürüyüşü sırasında kaçırılmalarından bu yana rehin tutuluyor. Örgütün aralık ayında yayınladığı videoda kaçırılan Amerikalı anne, ABD Başkanı Donald Trump’tan bu korkunç kâbustan kurtulmaları için müdahale etmesini istedi.

Hakkani örgütü, idam edilecek olan Sirâcuddin’in, kardeşini ve Kâbil hapishanelerinde bulunanların serbest bırakılmasını istedi. Örgüt, Sirâcuddin’in kardeşi idam edildiği takdirde ailenin hepsinin öldürüleceğini söyledi.