ABD Savunma Bakanı James Mattis, dün yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump’la arasındaki ilişkinin kötüleştiği ve Pentagon’un başındaki son günlerini geçirdiğine dair Washington’da yayılan söylentileri inkar ederek, görevine devam edeceğini vurguladı.
Mattis, Pentagon’da gazetecilere verdiği demeçte, “Kesinlikle ayrılmak gibi bir düşüncem yok. Burayı seviyorum” ifadelerini kullandı.
Trump’la arasının nasıl olduğuna dair konuşmak istemeyen Mattis, geçtiğimiz hafta yayınlanan ve ABD Başkanı’nın sert bir şekilde eleştirildiği ‘Korku: Trump Beyaz Saray’da’ isimli kitapta kendisi hakkında yer alan iddialara da yanıt vermek zorunda kaldı.
Geçtiğimiz Cumartesi günü, Amerikan gazeteleri, ABD Başkanı’nın, en yakınında kendisine sadık kişileri tutmak istediğine dikkat çekmiş, Savunma Bakanı’nın geleceğinin ise belirsiz olduğu haberlerine yer vermişti.
Mattis’ten Woodward’a yalanlama: Kitapta yer alan şeyler hayal ürünü
Mattis, dün yaptığı açıklamada Woodward’ın kitabının neden olduğu fırtınanın yakında sona ereceğini ifade etti. Kitabın ‘saf hayal gücüne’ dayandığını belirtti. Gazetecilerde açıklamalarda bulunan Mattis, “Durum yakında normale dönecek. Bu söylentileri yayanlar, yenisini yazmaya koyulabilirler. Bu şehirde işler, bu şekilde yürüyor” ifadelerini kullandı. Bu konudaki espri anlayışını ise hala koruduğunu vurguladı.
James Mattis, geçtiğimiz hafta “Woodward’ın kitabında Başkan hakkında benim tarafımdan söylendiği öne sürülen sözler, aslında söylenmedi. Ünlü gazetecinin kitabında yer alanlar saf hayal ürünü. Woodward’ın kitabında belirsiz kaynaklara dayanması, güvenilirliğini azaltıyor” şeklinde konuştu.
Öte yandan ABD Başkanı Trump, Bakan Mattis’in açıklamalarından memnun göründü. Mattis’in söylediği bazı sözlere değinerek, söz konusu açıklamasını Twitter hesabından paylaştı.
Gazeteci Carl Bernstein ile birlikte Watergate skandalını ortaya çıkararak Başkan Richard Nixon’ın istifa etmesine neden olan ünlü Gazeteci Bob Woodward’ın, ‘Korku: Trump Beyaz Saray’da’ isimli kitabında, Mattis’in, Trump’ın ilkokul beşinci sınıf öğrencisi gibi davrandığından, kavrama yaşının da o seviyede olduğundan yakındığı öne sürülüyordu.