Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD tarihindeki ilk kadın CIA Direktörü Gina Haspel kimdir? | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İstihbarat kurumu çalışanlarının şahsi ve çalışma hayatlarının ayrıntılarını kamuya açıklaması nadir görülen bir durumdur. Merkezi İstihbarat Merkezi (CIA) adayı için de bu durum bir istisna değil. ABD Başkanı Donald Trump’ın CIA Başkanlığı’na aday gösterdiği Gina Haspel onaylandığı takdirde kurumun ilk kadın direktörü olacak.

Mike Pompeo da Dışişleri Bakanlığı’na aday gösterildi.

Haspel’in göreve gelmesinin ABD Kongresi tarafından onaylanması konusunda bazı zorluklarla karşılaşacağı belirtiyor. Bunların başında Haspel’in eski görevinde ‘kara mekan’ diye de bilinen ABD’nin dışındaki gizli bir hapishanede mahkumlara istihbarat alabilmek için işkence yaptığına dair iddialar var.

61 yaşındaki Gina Haspel, 1985 yılında istihbarat merkezinde çalışmaya başladı. 7 Şubat 2017’de CIA Direktörü Yardımcılığı görevine getiriline dek teşkilatın çeşitli kademelerinde görev aldı. Haspel’in yakınları ona çok saygı duyulduğunu belirtti. Kendisi, istihbarat sırlarını saklayan ‘demir kadın’ olarak nitelendiriliyor.

Haspel İstihbarat merkezindeki tecrübesi sırasında birçok üst düzey görevde, özellikle de CIA’nın ABD dışındaki casusluk operasyonlarını denetleyen yüksek gizli olarak sınıflandırılan departmanda bulundu. 2013 yılında Merkezi İstihbarat Teşkilatı’nın Gizli Ulusal Servisi’nin başına atandı. Ancak birkaç hafta sonra yerine başkası atanarak söz konusu görevden uzaklaştırıldı. Görünüşe göre 11 Eylül 2001 sonrasında yurtdışındaki gizli hapishanelerde sorumluluğu olduğu konusunda şüpheler bulunması bunun nedenini oluşturuyor. Bu gizli hapishanelerde mahkûmların işkenceye benzer şekilde ‘waterboarding’ (suda boğulma hissi verme) yöntemiyle sorgulandığı biliniyor. ‘Washington Post’ gazetesi daha önce Haspel’in tutukluları suda boğulma hissi vermek de dâhil farklı işkencelere tabi tuttuğunu yazmıştı. Gazete ayrıca Haspel’in 2015 yılında Tayland’daki birçok tutukluya uygulanan ‘geliştirilmiş sorgu tekniklerinin’ uygulandığı videoların imha edilmesinde rol oynadığını da aktarmıştı. El Kaide’ye mensup olmakla suçlanan tutukluların avukatları, bu kasetlerin mahkemeye getirilmesini istemişti.

İki senatör, Cumhurbaşkanı Trump’a gönderdikleri bir mektupta yaptığı atamayla ilgili çekincelerini dile getirdi. Senatörler Ron Wyden ve Martin Heinrich, Haspel’in izlediği yolun onu bu göreve layık kılmadığını belirtti. Cumhuriyetçi Senatör John McCain de atama işlemi sürecinde CIA sorgulama programında yer aldığı sürenin niteliğinin ve kapsamının aydınlatılması gerektiği konusunda uyarıda bulundu. ABD gözaltı merkezlerinde işkencenin yapılmasını yasaklayan yeni yasalara saygı duyacağı konusunda ‘gönülden’ taahhüt vermesi gerektiğini belirtti.

Tüm bu eleştirilere rağmen Haspel meslektaşları tarafından oldukça saygı gören bir isim. Terörle mücadelede George Bush Ödülü, Donovan Ödülü ve Meritin Madalyası gibi birçok ödüle layık görüldü. Bunlara ek olarak federal kamu hizmetindeki en prestijli ödül olan Başkanlık Ödülü’nü de aldı.

Aralarında istihbaratın eski direktörü olan James Clapper’ın da yer aldığı üç eski CIA direktörü ve diğer yetkililer Haspel’i desteklediklerini bildirdiler. Clapper, Haspel’in teşkilata direktör olarak seçilmesinden ok mutlu olduğunu ifade etti, tüm personel tarafından saygı gördüğünü belirtti. Eski CIA Direktörü Michael Hayden de Haspel’in mükemmel bir seçim olduğunu belirterek onun görev geçmişine övgüde bulundu.

Haspel’i savunanlar onun ‘kötü bir iş’ yaptığını fakat 11 Eylül 2001 saldırılarının ardından zorunlu olarak böyle davrandığını belirtti. CIA’nın amacının ABD güvenliğinin herhangi bir başka saldırıdan korunmasını ve faillerin takip edilmesini sağlamak olduğunun altını çizdiler.