Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD, Uluslararası Adalet Divanı’nda İran’a ‘güçlü bir yanıt’ verecek | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, İran’ın ABD yaptırımlarına karşı Uluslararası Adalet Divanı’na (UAD) şikayette bulunmasına güçlü bir şekilde karşılık vereceklerini söyledi.

ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından Tahran’a uygulanan yaptırımların kaldırılması için UAD’a başvuran ve dün Hollanda’nın Lahey kentinde hakim karşısına çıkan İran heyeti, mahkemeden yaptırımların dava süresince dondurulmasını talep etti. 15 hakimden oluşan mahkeme heyetine başkanlık eden Birleşmiş Milletler (BM) hakimi Abdulqawi Yusuf ise Washington’a mahkemenin vereceği karara uyma çağrısında bulundu.

Davanın görülmesinden birkaç saat sonra açıklama yapan ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, ABD’nin İran tarafından açılan davayı değerlendirmeye başlayan UAD önünde kendisini ‘güçlü’ bir şekilde savunacağını söyledi. Pompeo açıklamasında, “İran’ın UAD’ye yönelmesi, yaptırımların yeniden uygulanması dahil olmak üzere, ulusal güvenliğini korumak için gerekli tüm yasal yollara başvurma hakkına sahip olan ABD’nin egemenlik haklarına karşı müdahale etme girişimidir” ifadelerini kullandı.

Reuters’a göre, UAD’de başvuran Tahran zaten zayıf olan ekonomisine zarar veren ABD yaptırımlarının, 1955’te iki ülke arasında imzalanan İran-ABD Dostluk Anlaşması’na aykırı olduğunu savundu. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) göre, ABD’nin İran ekonomisinin ‘boğan’ yaptırımlarını kınayan İranlı yetkililer, Washington’un İran’ın ekonomisine mümkün olduğu kadar zarar vermeye çalıştığını iddia ettiler.

Duruşmanın 4 gün sürmesi bekleniyor

ABD yaptırımlarının ekonomideki ‘dramatik sonuçlara’ yol açacağı görüşündeki İran heyeti, Washington ve Tahran arasında yargı savaşı başlatan mahkeme sürecinin ilk duruşmasının başında konunun olabildiğince çabuk ele alınmasını talep etti. Hakimlerin davaya ilişkin nihai kararını beklerken, mahkeme sonuçlanana kadar yaptırımların geçici olarak askıya alınması kararının verileceği duruşmanın dört gün sürmesi bekleniyor.

İran’ı mahkemede temsil eden ve Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin uluslararası hukuk danışmanı olan Muhsen Muhebi, ABD’nin İran ekonomisine ve İran ulusal şirketlerine büyük zarar vermeyi amaçlayan bir politika yürüttüğünü ve İran halkının bu durumdan zarar görmesinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. ABD yaptırımlarının 1955 yılında imzalanan İran-ABD Dostluk Anlaşması’nın birçok maddesini ihlal ettiğini belirten Muhebi, İran’ın iki ülke arasındaki anlaşmazlığa diplomatik bir çözüm yolu bulmaya çalıştığını, ancak tüm çabalarının reddedildiğini sözlerine ekledi.

Başkan Donald Trump tarafından açıklanan ABD yaptırımlarının yeniden uygulanmasının, ülkesine karşı ‘düşmanca’ bir tavır olarak nitelendiren Muhebi, “İran, ekonomisini boğan ABD girişimlerine karşı mümkün olduğunca barışçıl yollarla direnecek” ifadelerini kullandı. ABD’nin temsilcisi ise yazılı olarak verdiği ilk yanıtta Washington’un UAD’nin bu konuyu değerlendirmek için yeterli yetkiye sahip olmadığını ve İran’a yönelik yaptırımların Dostluk Anlaşması’ kapsamı dışında kaldığını düşündüğünü belirtti.

ABD avukatlarının bugün Dışişleri Bakanlığı Danışmanı Jennifer Newstead başkanlığında, İran’ın başvuru şikayetine cevap vermeleri bekleniyor. Bir ay içinde sonuçlanması beklenen mahkeme için herhangi bir tarih ise henüz belirlenmedi.

ABD ve İran arasındaki davalar

Öte yandan ABD ve İran aralarındaki sorunların başlamasından bu yana ilk kez UAD karşına çıkmıyor. UAD’de 1980 yılında ABD’nin Tahran Büyükelçiliği personeli ve diplomatlarının rehin alındığı olayla ilgili Tahran Rehineler Davası olarak bilinen dava görülmüştü.

Bir başka davada UAD, iki ülke arasında 1955 yılında imzalanan Dostluk Anlaşması’nın İran devriminden öncesi yapılmış olmasına rağmen hala yürürlükte olduğuna karar verdi. Mahkeme 2003 yılında ABD’nin İran petrol sahalarına ve İran’ın ABD’ye yönelik saldırılarının anlaşmayı ihlal etmediğini tespit etti. Bugünkü oturumun başlangıcında, Mahkeme Başkanı Abdelqawi Yusuf, ABD’yi mahkeme tarafından alınacak karara uymaya çağırdı. Bununla birlikte BM’nin başlıca yargı organı olan UAD’nin aldığı kararlar bağlayıcı olmakla birlikte bunları uygulama yetkisine sahip değil.

ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs ayında İran ile P5+1 (ABD, Çin, Rusya, Fransa, İngiltere ve Almanya) arasında 2015’te imzalanan ve İran’ın nükleer programını durdurması karşılığında yaptırımların kaldırılmasını içeren anlaşmadan çekildi.

Trump yaptırımların, İran’ın davranışlarını değiştirmesi, balistik füze programı ve tüm ‘saldırgan faaliyetlerini’ durdurması amacıyla rejim üzerindeki ‘baskıyı artırmayı’ hedeflediğini söyledi. Ancak Trump, İran’la nükleer konusunda yeni bir anlaşma yapmak için kapıyı açık bıraktı. Öte yandan İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Devrim Muhafızları komutanlarının tehdit içeren açıklamaları sonrasında, İran Dini Lideri Ali Hamaney geçtiğimiz hafta, ‘ABD ile savaş veya müzakere’ olmayacağını açıkladı.

Şirketler İran ile ilişkilerini kesiyor

ABD’nin müttefikleri Başkan Trump’ın bu hamlesine karşı çıkmasına rağmen, çoğu Batılı şirket, ABD’deki çalışmalarının engellenmemesi için İran’daki ilişkilerini kesmeyi tercih etti. ABD yaptırımlarının ilk paketi Ağustos ayı başlarında yürürlüğe girerken, İran ekonomisinde önemli bir rol oynayan petrol ve doğal gaz sektörünü hedef alan yaptırımların ikinci paketi 5 Kasım’da uygulanacak.

Bununla birlikte başta Total, Peugeot ve Renault olmak üzere birçok Fransız şirketin yanı sıra, Siemens ve Daimler gibi isimlerin de aralarında bulunduğu çok sayıda Alman şirketi yaptırımlar nedeniyle İran’daki çalışmalarını ya iptal ettiklerini ya da askıya aldıklarını açıkladılar. Aynı şekilde Air France ve British Airways Perşembe günü yaptıkları açıklamada, İran’ın başkenti Tahran’a uçuşlarını ticari sebeplerden dolayı önümüzdeki aydan itibaren askıya alacaklarını duyurdular.

İslam Cumhuriyeti Haber Ajansı (İRNA) Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin dün yaptığı açıklamada, ülkesinin nükleer anlaşmada kalan diğer ortaklarını anlaşmayı koruma konusundaki çalışmalarını hızlandırmalarını beklediğini söyledi. İRNA Cumhurbaşkanı Ruhani’nin bu açıklamaları, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinin ardından yaptığını aktardı. Ruhani yaptığı açıklamada, İran’ın, nükleer anlaşmadaki tüm taahhütlerini yerine getirdiğini, ABD’nin tek taraflı olarak anlaşmadan geri çekilmesinin ardından anlaşmada kalan diğer ortaklarının çalışmalarını daha hızlı ve şeffaf bir şekilde yönetmelerini beklediğini ifade etti.

Umman Sultanı’ndan Ruhani’ye mesaj

Tüm bunların yanı sıra Umman Sultanı Kâbus bin Said, İran Cumhurbaşkanı Ruhani’ye yazılı bir mesaj gönderdi. Umman Haber Ajansı (ONA), mesajın Sultan Said adına Sultanlık Divanı Bakanı Halid Bin Hilal Bin Suud Albusaidi’nin İran’ın Maskat Büyükelçisi Muhammed Rıza Nuri Şahrudi ile gerçekleştirilen görüşme sırasında teslim edildiğini aktardı. Bununla birlikte Sultanlık Divanı Bakanı Albusaidi ve Büyükelçi Şahrudi arasındaki görüşmede, iki ülke arasındaki ikili ilişkileri gözden geçirildi.