Reuters Haber Ajansı’nın Taliban ile ABD arasındaki müzakereler konusunda beklentilerinin arttığını ifade ettiği sırada; Özbekistan, Afgan hükümetini ve Taliban hareketini, her iki tarafın da Ramazan Bayramı tatilinde ateşkes ilan etmesinden sonra, doğrudan barış görüşmeleri yapmaya davet etti.
Taliban, geçtiğimiz Cuma gününden bu yana üç gün boyunca, yabancı birlikleri kapsamayacak şekilde sürpriz bir ateşkes ilan etmişti. Ateşkes, Afgan hükümetinin ilan ettiği ateşkesle çakıştı ve Çarşamba gününe kadar devam etti.
Reuters Haber Ajansı’ndan gelen bilgilere göre, Özbekistan Dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada, “Özbek tarafı ateşkesin süresiz uzatılacağını umuyor” ifadeleri kullanıldı. Ayrıca Özbekistan’ın, Afganistan’da bir barış konferansına ev sahipliği yaparak Mart ayında bölgede diplomatik çabaları hızlandırdığına değinildi. Taliban konferansta bulunmamasına rağmen Özbek Dışişleri Bakanlığı, Taliban’la temaslarda bulunduğunu ve hareketin üst düzey üyeleriyle toplantılar yaptığını söyledi. Bakanlık, Pazartesi gecesi yaptığı açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, Afgan hükümeti ile Taliban arasında doğrudan müzakerelere başlanması için barış sürecinin her aşamasında gerekli tüm şartları sağlamaya hazır olduğunu teyit ediyor” dedi.
Bu arada Reuters, Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin ateşkes çağrısında bulunmasının ardından Taliban ile ABD arasında müzakere ihtimalinin artmasına işaret etti ve GAM savaşçılarını barış görüşmelere katılmaya teşvik etmek amacıyla şehirde dolaşmalarına izin verdi. ABD liderliğindeki güçler tarafından 2001 yılında devrilen Taliban, Afgan hükümetiyle yapılacak herhangi bir barış planının yalnızca Birleşik Devletlerle yabancı birliklerin çekilmesiyle ilgili görüşmelerden sonra başlayabileceği konusunda ısrar ediyor.
Batılı analistler ve diplomatlar, Cumhurbaşkanı tarafından yapılan teklifin, ABD yetkililerinin, Washington’un Afgan tarafının barış görüşmelerine yön vermesi yönündeki politikasına rağmen, Taliban ile arka kanallar aracılığıyla müzakerelere başlaması için bir zemin hazırladığı açıklamasında bulundular.
Bağımsız bir araştırma merkezi olan Afganistan Analistler Ağı’nın direktörü Thomas Röthig, “Zengin olan üstüne düşeni yaptı” dedi.
Thomas Röthig devamla, “ABD’nin bu çıkmazdan çıkması gerekiyor. Bu durum, 17 yıllık savaşı sona erdirmek için görüşmelere Afganların başkanlık etmesi gerektiği ABD politikasından ayrılması anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Cumhurbaşkanı Gani’nin ateşkesi uzatma kararını memnuniyetle karşıladı. Bu durum ABD’nin politikasını değiştirmeye hazır göründüğüne işaret ediyor.
Pompeo, “Cumhurbaşkanı Gani’nin Afgan halkına yaptığı açıklamada belirttiği gibi, barış müzakereleri kaçınılmaz olarak uluslararası partilerin ve güçlerin rolünü tartışmayı içerecek” ve “Amerika Birleşik Devletleri bu tartışmaları desteklemeye, kolaylaştırmaya ve bunlara katılmaya hazırdır” dedi.
ABD’nin Afganistan ve Pakistan özel elçisi Richard Olson, Pompeo’nu ifadelerini önemli olarak nitelendirdi ve Reuters’in aktardığına göre şunları söyledi:
“Bu ifade, ABD’nin, Taliban’ın en önemli meselesi olan yabancı güçlerin geri çekilmesi meselesini nihayet tartışmaya hazır olduğunu gösteriyor.”
Ancak, üst düzey bir ABD yetkilisi, isminin yayınlanmaması koşuluyla, Taliban ile ABD arasındaki doğrudan görüşmelerin birkaç nedenden ötürü yakın bir gelecekte mümkün olmadığını söyledi.
Yetkili, “Mesela hareket adına müzakere yetkisi olanların kimliği gibi, Taliban hakkındaki bilgide çok büyük bir boşluk var” dedi ve ekledi:
“Bu konuda yeterli bilgi veya kaynak yok.”
İkinci bir yetkili, Taliban’daki zorluk çıkaracak unsurlara ne olacağı konusunda hâlâ bir soru olduğunu belirterek, hareketin bazı üyelerinin müzakereleri reddedeceğini de sözlerine ekledi.
Taliban Pazar günü ateşkesin sona erdiğini belirten bir açıklama yayınladı. Bu açıklamada, işgalci olarak isimlendirdiği Amerika’ya “diyaloğa doğrudan oturmak” ve “devam eden kaosun durumuna bir çözüm bulmak” için çağrıda bulundu.
Ateşkesin başlamasına yol açan müzakerelerden haberdar olan üst düzey bir diplomat, Taliban ile ABD arasında görüşme ihtimalini yüzde 50 olarak takdir ettiğini söyledi.
Washington uzun zamandır Taliban’la doğrudan müzakerelere direnmiş olmasına rağmen, yetkili son gelişmelerin “ABD’nin şu anda yapmaya daha az isteksiz olduğuna” işaret ettiğini söyledi.
Ağustos ayında, Başkan Trump, hava saldırıları da dahil olmak üzere Afganistan’a daha sert bir askeri yaklaşım sergileyeceğini açıklamıştı. Afgan güvenlik güçleri, bu politikanın etkisinin önemli olduğunu, ancak Taliban’nın ülkenin geniş bölgelerinde hareket ettiğini ifade etmişti.
Eski istihbarat başkanı ve siyasi bir partinin başkanı olan Emrullah Salih, “Afganistan cumhurbaşkanı militanların hükümet kontrolündeki bölgelere girmesine izin vererek bir hata yaptı” dedi.
Salih Reuters’e yaptığı açıklamanın devamında, “Binlerce Taliban savaşçısının şehre silahla girmesine izin verildi. Bazıları sivil alanlarda saklanıyor ve saldırı planları yapıyor olabilir” ifadesini kullandı.
Alman Haber Ajansı (DPA)’nın Afgan yetkililerinden aktardığına göre, üç gün süren ateşkesin sona ermesinden iki gün sonra kuzeydeki Kunduz ilindeki iki kontrol noktasında yapılan iki Taliban saldırısında en az dokuz asker ve polis öldürüldü.
Bölge Konsey üyeleri olan Eminullah Ayetuddin ve Emruddin Vali, Alman haber ajansına, Taliban militanlarının Kunduz şehrinin Dasht-e-Archi ilçesinde iki güvenlik noktasına girdiğini, yedi asker ve iki yerel polis memurunu öldürdüğünü ve yaklaşık 10 kişinin yaralandığını söyledi.