Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD yaptırımları İran ekonomisini bataklığa itecek | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Londra/ Şarku’l Avsat

ABD’nin İran’a uyguladığı yaptırımların ikinci paketi bugün devreye girdi. Şu ana kadar İran’a uygulanan bu en ağır yaptırımların özellikle enerji ve hayati önemdeki sektörleri hedef aldığı belirtiliyor. Peki, bu ağır yaptırımların İran üzerine ne gibi etkileri olacak? Tahran hükümeti bu etkilerle başa çıkabilecek mi? İran’la ticari anlaşmaları olan başta Avrupalı olmak üzere şirketlerin tutumu ne olacak?

Petrol satışları, enerji sektörü, taşımacılık, bankacılık hizmetleri gibi alanların hedef alınması nedeniyle şüphesiz ki yaptırımlardan en çok İran ekonomisi zarar görecek. Yaptırımlar, diğer ülkelerin Tahran’la çalışmasına, özellikle de İran gelirlerinin büyük bir kısmını sağlayan petrol ithalatına engel olmayı hedefliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Türkiye, Çin, Hindistan, Yunanistan, Güney Kore, Japonya, Tayvan ve İtalya gibi bazı ülkelere petrol satın almaları konusunda geçici muafiyet tanıdıklarını açıkladı. Buna rağmen İran çok fazla gelir kaybına uğrayacak. Söz konusu durum zaten kötü olan ekonomik durumun üzerindeki baskıyı arttıracak.

Bilindiği üzere ABD yaptırımlarının ilk paketinin geçtiğimiz Ağustos ayında yürürlüğe girmesiyle büyük ve küresel şirketler İran’dan çekilmişti. Çünkü yaptırımlar, ABD’nin İran’la çalışan yabancı ve ABD’li şirketlerle iş yapmayı durdurmasını gerektiriyor.
İran’da yatırım yapan firmalardan yararlanan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri yaptırımlardan memnun değil. Bu nedenle bir takas odası oluşturarak alternatif bir sistem ortaya koydular. Bu, İran’la çalışmayı sürdürmek için doğrudan ödemeleri ortadan kaldırıyor. Hatta söz konusu yaptırımlar nedeniyle doğrudan ücreti ödenemeyen petrol alımını devam ettirmeyi sağlıyor. Para yurt dışında tutuluyor, böylece ürün ithalatında kullanılabiliyor.

Bununla birlikte AB, İran’la ilgili herhangi bir eylemin birçok şirket için külfetli olacağını da göz ardı etmiyor. Örneğin bir nakliye şirketi, AB aracığıyla İran petrolü satın alırsa nakliyeyi de kapsayan sigorta şirketi ABD’nin ikinci yaptırımlarıyla karşı karşıya kalabilir, ABD ile ticaretinde zarara uğrayabilir.

2010-2016 yılları arasında İran’a uygulanan yaptırımlar süresince petrol ihracatının yarı yarıya gerilediğini belirtmek gerek. İhracatın bu defa da etkileneceğine kuşku yok. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi üyesi Eli Geranmayeh, yeni yaptırımların Tahran için kaçınılmaz bir şekilde acı veri olacağını söyledi.

Söz konusu gerçekler ışığında İran rejimi petrol satabilmek için yeni yollar aramak zorunda kalacak. Ancak uzun yıllar boyunca uluslararası yaptırımlara maruz kalan İran bu konuda tecrübeye sahip. Uzmanlar, İran’ın kaybettiği AB yatırımlarının alternatifini bulmak içim doğuya yönelerek Rusya ve Çin ile ilişkiler kurmaya çalışacağını belirtiyor. Ancak bu uzun zaman alacak ve İran ekonomisinin bunu kaldırabilecek gücü yok.

Yürürlüğe giren yaptırımların İran halkının ekonomik durumuna ve geçimine olumsuz yansıyacağından şüphe yok. İran para birimi bu yıl üçte iki oranında değer kaybetti. Bu da fiyatların yüksek oranda artış göstermesine ve sosyal huzursuzluğun yayılmasına neden oldu. Bu bağlamda, Fitch Ratings’in İran ekonomisinin bu yıl sadece yüzde 1,8 oranında büyüme ve önümüzdeki yıl ise yüzde 4,3 oranında gerileme beklediğini söylemek yeterli olabilir. Bu da gençler için daha fazla ekonomik sıkıntı ve daha az iş fırsat anlamına geliyor.

Fitch Ratings, geçen ay yayınladığı raporda şu ifadeleri kullandı:

“ABD’nin Tahran’a yönelik yaptırımlarının yürürlüğe girmesinin 2018’de İran ekonomisinde keskin bir düşüşe neden olacağını düşünüyoruz. İhracat ve yatırım akışının azalması, yüksek enflasyon, işsizlik ve azalan tüketim sonucunda 2019 yılında da bir durgunluk yaşanması bekleniyor.”