ABD’de hazırlanan bir raporda, önümüzdeki yıl ABD ile İran arasındaki savaş yaşanma ihtimaline yönelik uyarılara yer verildi. Yapılan uyarılar arasında Kuzey Kore’yle artan gerilim ve hız kazanan siber saldırılar da var.
ABD’nin içeride ve dışarıda 2018 yılında karşılaşması muhtemel tehlikelere yönelik hazırlanan raporda özellikle Washington’un Orta Doğu’daki hamlelerinin İran ile savaş ihtimalini artırdığına dikkat çekildi.
Washington ile Tahran arasındaki çatışma riskinin savaş olasılığı ile sınırlı olmadığı vurgulanarak, kaza durumunda taraflar arasında Körfez suları içindeki iki ülke arasındaki güçler arasındaki çatışmanın meydana gelebileceğini de yer almakta.
Dış siyasette uzman 436 hükümet yetkilisinin bulunduğu Amerikan Dışişleri Komisyonu’na bağlı Önleyici Eylem Merkezi, ABD’nin karşılaşacağı muhtemel riskleri 3 başlığa ayırdı. Bunlardan ilki, ülkenin doğrudan güvenliğini tehdit eden unsurlardı. İkinci ve üçüncü başlıklarda ise daha düşük seviyelerdeki tehlikelere yer verildi.
Önleyici Eylem Merkezi raporlarını hazırlayan Paul Stirrers, “Uluslararası sahada etkili olabilecek sorunların başında İran ve Kuzey Kore var” ifadesini kullandı. Stirrers, silahlı çatışmaya yönelik artan tehditlerle başa çıkmak ve mali yük getirecek askeri operasyonları önlemek için ABD’nin akıllı kararlar alması gerektiğini vurguladı.
Raporda İran tehdidinin yanı sıra ABD’nin menfaatleriyle çatışan en büyük riskin Kuzey Kore ile ABD müttefikleri arasında yaşanacak bir savaş olduğu uyarısı yer aldı. Amerika’da altyapının birçok siber saldırıya maruz kaldığı ve ülkede gerçekleştirilen terör eylemlerinde birçok Amerikan vatandaşının öldüğü hatırlatıldı.
Rapora göre NATO, Rusya ve Güney Çin Denizi’ndeki Pekin hâkimiyetini reddeden ülkeler arasındaki çatışma riski de bulunuyor. Raporda ayrıca Suriye’deki şiddet, Afganistan’da istikrarsızlığı daha da artıracak olan hükümetin düşmesi ihtimali de olası tehditler arasında gösteriliyor.
Raporda düşük riskli tehditler arasında Irak merkezi hükümeti ile Kürtler arasındaki çatışma ihtimali ve akabinde Türkiye ile Kürtler arasında ülke içinde ve dışında savaş senaryosu da yer aldı. Ayrıca Körfez ülkeleriyle Katar arasında yaşanan kriz, Yemen’deki çatışmalar ve Libya’da taraflar arasında tırmanan gerilimler de tehdit olarak sıralandı.
Hizbullah ile İsrail arasında olası bir savaşın daha yaşanabileceği uyarısında bulunulan raporda söz konusu çatışmanın Lübnan- İsrail sınırında ya da Suriye’de de olabileceği kaydedildi. Filistinlilere yönelik baskılar ve ardından yaşanan geniş çaplı protestoların bir İsrail – Filistin savaşına yol açabileceği uyarısında bulunuldu.
Raporda İran’ın Yemen’de Husilere ve Lübnan’da Hizbullah’a verdiği destekle çatışmalara müdahil olması kınandı.
Raporda, 2018 yılındaki birçok çatışmanın nedeni siyasi istikrarsızlığa ve birçok ülkede görülen terörist grupların faaliyetlerinin artmasına bağlandı.
Sina’daki terör eylemlerin artması sonucunda Mısır ve ABD’nin çıkarlarına zarar gelebileceği belirtildi.
Pakistan’ın da terörist eylemler nedeniyle Hindistan ile çatışma yaşayacağı tahmininde bulunuldu.
Rapordaki tehlikeler yalnızca ABD’nin terörizmin finansörü olarak sınıflandırdığı İran gibi ülkelerle sınırlı kalmadı. AB’nin siyasi istikrarsızlığı, milliyetçi hareketler ve ayrılıkçılığa bağlı iç karışıklıklar da yeni yılda beklenen en büyük krizler olarak gösterildi.