Venezuela muhalefet partisi son dönemde ülkedeki gerginliğini tırmandırdı. Başkan Nicolas Maduro’nun meşruiyeti hakkında yaptığı ve 7 milyon seçmenin katılığı referandumda üstün çoğunluk anayasa değişkliğine hayır dedi. Mesaj, Washington’a çok net ulaştı, halk siyasi yalanlar değil, petrol zengini olan ülkelerinin en kısa zamanda siyasi bir çözüme ulaştırılmasını istiyor.

ABD, Trump’ın dilinden Venezuela’yı açık bir şekilde tehdit etti; Eğer Maduro yönetimi anayasa değişikliği komisyonunu kurar ve değişikliğe giderse, Venezuela petrolünü kapsayan ekonomik yaptırımlar uygulayacağını belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump, Venezuelalı mevkidaşından, anayasa değişiklik konusunu ısrarla kapatmasını istedi ve aksi takdirde çok sert ve hızlı yaptırımlar uygulanacağının sinyalini verdi. Trump yazılı bir açıklamada, “Venezuela’nın yıkılması karşısında ABD’nin elleri bağlı durmayacağını belirtirken, Maduro’nun kötü bir yönetici olduğunu ve hayalinin diktatör olmak olduğunu dile getirdi. Trump, Maduro’yu adil ve özgür seçim yapmaya davet ederken, yeniden demokratik ve müreffeh bir ülkeye sahip olma arayışında olan Venezuela halkının yanında olduğunun mesajını verdi.

ABD Venezüella Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tariq Aisami ve bir dizi hâkime yaptırım uygularken, Maduro yönetiminde çalışan bazı siyasilere ait mal varlığını ve fonlarını dondurdu.

Başkan Maduro’nun, bu ay sonunda değişiklik komisyonunu ilan etmesi bekleniyor. Venezuela muhalefeti ise yaptığı sembolik referandumdan sonra halkı önümüzdeki perşembe günü başlayacak genel greve çağırdı. Grevin amacı, Başkan Maduro’nun anayasa değişikliğine dur demek.

Venezuela’daki durumu yakından takip eden ABD, Amerikan Devletleri Örgütü vasıtasıyla Venezuela’ya karşı birkaç karar geçirmeye çalıştı ancak başarılı olamadı. Özellikle yapılan son zirvede ABD ve Meksika, Venezuela’ya karşı kınama kararı alamadı. Zira bazı ülkelerin özellikle de Karayiplerin, Venezuela ile hem ekonomik, hem de ideolojik çıkarları söz konusu.

Bu arada muhalefet lideri ve Meclis Başkan Yardımcısı Freddy Guevara yaptığı basın açıklamasında, hükümete baskı yapmak ve anayasa değişiklik komisyonu 30 Temmuz’da ilan edilmeden önce son kez şansını denemek için tüm halkı, perşembe gününden itibaren şiddet eylemi içermeyen genel greve çağırdı.

Bu kriz devam ederken Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos, Havana’da Kübalı mevkidaşı Raul Castro ile bir araya geldi. Amacı Küba’yı aracılık için ikna ederek, Caracas’ın Anayasa değiştirme projesini iptal ettirmek.

Maduro’ya baskılar artarken, Kolombiya ve Şili’den parlamento üyeleri Maduro’yu uluslararası hukuka karşı çıktığı ve muhalefete işkence yaptığı gerekçesiyle Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanı’na şikâyet etti. Bu şikâyet, bölge ülkelerinin Maduro yönetimi üzerindeki baskılarının iyiden iyiye artmasına sebep oldu.
Venezuela lideri Maduro ise, kurucu komisyonun hedefinin şu anki anayasada reformlar gerçekleştirmesi, Venezuela’ya siyasi ve ekonomik istikrar kazandırması olduğunu açıkladı. Ancak muhalefet, bu komisyonun amacının 2016’dan beri kontrolünde olan parlamentoyu tamamen ele geçirmek olduğunu iddia ediyor.

Projesine meşruiyet arayan Maduro, pazar günü açıklanacak sonuç karşısında kontrollerini kaybetmemeleri yönünde uyarılarda bulundu.
Başkan Maduro’nun hükümetinin 30 Temmuz’da yapılacak komisyon seçiminde, katılımın az olmasından çekiniyor. Çünkü yapılan anketlerde Venezuela halkının yüzde 70’i anayasa düzenlemesine katılmaya karşı çıkıyor. Bu da komisyon meşruiyeti az olacağına işaret ediyor.