Washington: Hibe el-Kudsi
Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD Başkanı’nın terörle mücadele için belirlediği yeni stratejiyi perşembe akşamı düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı. Bolton yeni stratejinin temellerinin terörist düşünceler ile mücadele, teröristlerin ülkelerinde yakalanarak silahsızlandırılması, ABD’ye girişlerinin engellenmesi amacıyla askeri ve askeri olmayan tüm araçların kullanılmasını temel aldığını belirtti. Bolton açıklamasında “Terörist radikal İslami gruplar, ABD’nin sınırları ve yurt dışındaki çıkarları için en büyük tehdittir” ifadelerini kullanarak yeni stratejinin dayanaklarından birinin 1979’dan bu yanan terörün başlıca finansörlerinden biri olarak nitelediği İran’dan gelen tehditlerle mücadele olduğunu belirtti.
ABD Başkanı Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, Trump yönetiminin terörle mücadeleye yönelik yeni stratejisinin terörist fikir ve ideolojilere odaklanması özelliğiyle önceki yönetimlerin stratejilerinden farklı olduğunu kaydetti. Bolton açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Terörist ideolojiler ile karşı karşıyayız. Başkan Trump’ın ‘Terörist ideolojiler ile savaş halinde olduğumuzu anlamadan terörist tehditler ile doğru bir şekilde mücadele edemeyiz” dediğini hatırlıyorum. Durum önceki yönetimlerin takip ettiği stratejilerden daha kapsamlı.”
Yeni strateji ile artan, gelişen ve daha da karmaşık hale gelen terör tehdidinin ortadan kaldırılmasının hedeflendiğini belirten Bolton, yeni stratejinin önceki ABD Başkanı Barack Obama’nın 2011’de uyguladığı terörle mücadele politikasından bu yana uluslararası terörist gruplara ve bölgesel tehditlere yönelik ilk uygulamalı plan olma özelliği taşıdığını söyledi. Stratejinin El-Kaide ve ABD içindeki saldırıları ile mücadeleyi de barındırdığını belirten Bolton şu iadeleri kullandı:
“Trump emniyetimizi korumamıza, ulusal güvenliğimizi güçlendirmemize, teröristlere ve terörist örgütlerin hezimete uğratılması ve mücadele araçlarının modernleştirilmesine katkı sağlayacak bu stratejiyi onayladı. Artık mücadele araçları daha profesyonel ve etkin olacak. Yeni strateji ABD’nin kara, deniz ve hava sınırlarının güvenliğini artıracak, internet üzerinden, sosyal medya aracılığı ile savaşçı toplama girişimlerini boşa çıkaracak. Terörle mücadelede hükümet ve özel sektör ortak bir şekilde çalışacak.”
Bolton’ın silahlı fanatik İslamcılardan bahsederken “radikal” ifadesini kullanması eski başkan Barack Obama’nın duruşu ile ters düşüyor. Zira Obama “İslami terör” nitelemesinin barışçıl Müslümanlar ile teröristlerin bir tutulması hatasına düşülmesine sebep olduğunu söylemişti.
Teröre karşı verilen savaşın ideolojik olduğunu savunan Bolton, Ürdün Kralı 2. Abdullah’ın terörü ‘ İslam dâhilindeki iç savaş” tanımlamasına da dikkat çekti. Bolton “Karşı karşıya olduğumuz radikal İslamcılık tehdidi bir tür ideolojidir. Bu herkes için yeni bir şey değil” ifadelerini kullandı.
ABD yönetiminin Tahran’ı terörün baş finansörü olarak gördüğünü belirten Bolton, Trump yönetiminin İran ve Devrim Muhafızları’na uyguladığı yaptırımlar zincirine dikkat çekti. Önümüzdeki aralık ayının 4’ünde yeni yaptırımlar uygulanmaya başlayacağına dikkat çeken Bolton, söz konusu yaptırımlar ile İran petrolünü ithal eden tüm ülkelerin Tahran’dan petrol alımını tamamen durdurmak zorunda kalacaklarını söyledi. Trump yönetiminin Asya ülkeleri ile İran petrolüne alternatif bir seçenek bulunması konusunda görüşmeler yürüttüğünü belirten John Bolton “Onlar için İran’a alternatif bir petrol arıyoruz. Bunu Barack Obama yönetimi yapmamıştı. Asya’daki ortaklarımızı başka alternatifler olduğuna ikna etmemiz gerek” dedi.
Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, ABD Başkanı’nın İran ile yapılan nükleer anlaşmadan çekilme kararına ve Tahran’a olabilecek en büyük baskıyı kurma politikasına destek verenlerin başında geliyor. Bolton, Tahran’a yönelik yeni yaptırımların İran liderleri üzerinde baskı oluşturacağı görüşünde. Washington yönetimi, İran petrolünü hedef alan yeni yaptırımları hayata geçirmeyi planlıyor. ABD bununla İran’ın Suriye ve Irak’taki çatışmalara girmesini engellemek ve İran’ın balistik füze programları konusunda müzakere masasına çekmek istiyor. Bolton açıklamasının devamında şunları söyledi:
“Hedefimiz yaptırımlarda hiç taviz vermemek. İran’ın petrol ve doğalgaz ihracatını sıfıra indirmek istiyoruz. Bunu kesinlikle yapacağız demiyorum. Ancak kimsenin bu hedeflerden taviz verileceği konusunda hayallere kapılmamasını istiyorum. İhracatın sıfıra inmesine neden olan düşüşü görebilirsiniz. Bu sıfıra inme meselesi aniden gerçekleşmek zorunda değil.”
ABD’nin terörle mücadeleye yönelik yeni stratejisini duyurmasının hemen ardından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da bir açıklama yayınladı. Açıklamada yeni stratejiye övgülerde bulunan Mike Pompeo, böylelikle ABD’nin tüm gücünden faydalandığını söyledi. Terör tehditleri ile mücadelede uluslararası diplomatik ortaklıkların önemini vurgulayan Pompeo, terör tehditlerinin günümüzde daha önce hiç olmadığı kadar karmaşık bir durumda olduğunu ifade etti. Pompeo, El-Kaide ve DEAŞ gibi terör örgütlerinin ABD ve müttefiklerini hedef almak için plan yapmaya devam ettiklerini ve bu sebeple söz konusu tehditlerle kapsamlı ve organize bir planla mücadele edilmesi gerektiğini söyledi.
Beyaz Saray’dan yeni stratejinin ana hatlarının belirlendiği bir açıklama daha yayınlandı. Açıklamada yeni stratejinin 6 ana esastan oluştuğuna dikkat çekildi. Söz konusu esaslar teröristlerin kendi ülkelerinde takip edilerek finans yollarının kesilmesi, ABD’nin terörle mücadele araçlarının modernleştirilmesi, ABD altyapısının korunması, esnekliğin artırılması, terör örgütlerinin savaşçı bulmasının engellenmesi, radikal ideolojiler ile mücadele etmek için uluslararası ortakların ve müttefiklerin terörle mücadele gücünün artırılması olarak sıralandı.