Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

ABD’nin Yemen Büyükelçisi Toler: Savaş Tüccarları her geçen gün daha zenginleşiyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Riyad: Bedr Kahdani

“Yemen’deki genel duruma baktığım zaman, İran’ın Yemen’de bir hedef peşinde olduğunu ve bunun için meşru bir sebep aradığını görüyorum. Suudi Arabistan’ın bunu, İran’ın emelleri için bir sorun olarak görmesinin çok mantıklı olduğunu düşünüyorum.” ABD’nin Yemen Büyükelçisi Matthew Toler, Yemen’deki çatışmanın dış sorununu böyle nitelendirdi.

Yemen’deki çatışmanın öncelikle bir iç savaş olduğunu düşünen Toler; çatışma taraflarının iki değil daha çok olduğu, bunların, Yemen’i kontrol altına almak için yarıştığı ve bölgede her geçen gün daha da zenginleşen savaş tüccarları olduğu görüşünde.

Toler, Husilerin İran’ın Yemen’deki hâkimiyeti için destek alma konusunda ne kadar çabalarsa çabalasınlar (BM Temsilcine işaret ederek) bu görevde sempatizan bulamayacaklarını söyledi.

Toler, 4 Mart sabah saat 9.30’da Riyad’daki diplomatik bölgeye yakın bir yerde bulunan Marriott Court Yard Otel’e geldi. Yemen’deki gelişmelerin, çözümlerine yaklaşıldıkça daha da karmaşık hale geldiğini, bu olayları yakından takip ederek geçirdiği söyleyen Toler, Yemen dosyasıyla ilgili birçok farklı konu hakkında, Şarku’l Avsat’a konuştu.

Washington’un çözüm çabaları

Aylar önce ABD’nin Yemen’deki sorunun çözümünde çok büyük rol oynadığını söylemiştiniz? ABD’nin aynı çabaları sürüyor mu, azaldı veya arttı mı?

Toler, şöyle cevap verdi;

“Bu sene birçok fırsatı içinde barındırıyor. Meşru hükümet üzerinde etkimiz var. Bu etkiyi ve teknik araçları meşru hükümete destek olmak için kullanır ve bu işimizde de başarılı olursak bunun, farklı çevrelerin ortak bir zeminde buluşmalarına faydalı olacağını düşünüyorum. Yemen’deki savaş ekonomik kuruluşlara çok büyük zarar verdi. Merkez Bankası ve Maliye Bakanlığı gibi önemli kurumlara bağımsız olmaları ve siyasetten etkilenmemeleri için yardım edebilirsek ülkeye yardım etmiş olacağımıza inanıyorum. Bu savaş sonucunda Yemenlilerin ne kadar çok sıkıntı çektiklerini gördük. Husilerin kendi medya organlarında yaptıkları propagandayı dinlediğinde bunların tüm sebebinin Suudi Arabistan olduğunu iddia ettiklerini görürsün. Bu sebeple, iki alana ışık tutmamız gerektiğini düşünüyorum; İnsani ve ekonomik alanlar. Bu iki alana yeterli ilgi gösterilmemiştir ki ikisi birbiri ile bağlantılıdır. Yemen’deki savaş sonucunda ekonomik savaş ortaya çıktı. Bunun sonucunda bazı yeni unsurlar ülkenin ekonomisini sömürdü. Onlar her gün daha da zengin hale geliyorlar. İnsanlara maaşlarını vermiyorlar. Ekonomik faaliyetlerde bulunan insanlar da savaş tüccarları tarafından ticaret fırsatlarından yoksun bırakılıyor.”

Toler, sözlerini şöyle sürdürdü, “Husilerin kuzeyde kontrolü altında bulundurdukları bölgelerde mali yolsuzluk sorunu var. Meşru hükümetin kontrolü altında bulundurduğu bölgelerde de mali ve idari yolsuzluk yaşanıyor. Hepimizin ve meşru hükümete destek olmak isteyen herkesin, meşru hükümetin her zamankinden daha iyi çalışması için gayret göstermesi gerekiyor. Savaş sebebiyle Yemen ekonomisini etkileyen diğer bir şey de Yemen ekonomisinin dayandığı kaynakların yok olması. Öyle ki Yemen Ekonomisi doğalgaz ve petrol ihracatı üzerine kuruluydu. Bunun yanında Yemenlilerin yurtdışından özellikle de Suudi Arabistan’dan gönderdikleri fonlar ile Suudi Arabistan ve Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) üye ülkeleri tarafından yapılan doğrudan fon transferleri de Yemen ekonomisinin önemli gelir kaynaklarından biri idi. Yemen riyalinin değerinin düşmesinin ana sebebi bu kaynakların kaybedilmesidir. Bu, yurtdışından mal ve yakıt ithal edenlerin işini zorlaştırdı. Bu sebeple ortaklarımızla birlikte, işini daha iyi yapabilmesi ve sorunların çözülmesi noktasında meşru hükümete destek olabilirsek savaş devam etse bile bunun ülkeye olumlu katkısı olacağını düşündüğümü bir kez daha belirtmek isterim. Bunun da Yemenli vatandaşlara, hükümetin kendileri için çalıştığı hissini vereceğine inanıyorum.”

‘Kredi’ tamamlanmadı

ABD’li Diplomat Yemen’deki görevine başladığı ilk senede savaş başlamadan önce husilere ‘kredi’ vermesinin gündeme geldiğini itiraf etti. Bunun, Husilerin Yemen’deki yozlaşmış ve bozulmuş çevre ile savaşmak için Sana’ya gireceklerini iddia etmelerinin üzerine gündeme geldiğini ifade eden Toler, “Kredi ancak tamamlanmadı” dedi. Toler, “Savaşacaklarını iddia ettikleri kötü gruplardan daha kötü hale geldikleri ortaya çıktı” diye konuştu.

Yemen’in fakir olmayı hak etmeyen bir ülke olduğunu belirten ABD’nin Yemen Büyükelçisi Matthew Toler, Yemenlilerin fakirliğini, kanını ve geleceğini pazarlayarak haksız kazanç elde eden lider ve milisleri kınadı.

Koalisyon kurulması ve terörle mücadele

Yemen’de terörle mücadelede, ABD ile Suudi Arabistan ve BAE’nin üyesi olduğu koalisyon devletleri arasında yapılan işbirliğine dikkat çeken Büyükelçi Toler, “Onlarla birlikte Yemen’i teröristlerden temizlemek için çalışıyoruz. Suudi Arabistan ve BAE ile birlikte El Kaide örgütünden kurtulma hedefiyle Yemen güçlerinin eğitilmesi, onlara askeri ve lojistik destek verilmesi için çalıştık. Ancak ben normal olarak şunu söylüyorum ki geçtiğimiz 4 sene, Arap Yarımadası’ndaki El Kaide’nin lehine geçti. Bunun sebebi devletin merkezi yönetiminin zayıflığı ve mezhepçi akımların ortaya çıkmasıdır ki bu ülkeye silah akışını hızlandırdı. Bütün bu sebepler El Kaide’nin Yemen’de güçlenmesine sebep oldu” dedi.

“İran bu toprakları sömürmek istiyor”

Husilerin yürüttüğü İran kaynaklı projenin Afganistan’daki El Kaide terör örgütünün bir benzerine dönüştüğü, sloganlarının ölüm olması ve öldürme fikirlerini din adına yapmaları hususunda Husilerin ve El Kaide’nin aynı durumda olduğu konusundaki endişeler hakkında gelen soruya cevap olarak İran’ın Yemen’i sömürmesinden derin endişe duyduğunu belirten Yemen Büyükelçisi, “Gerçekten çok endişeliyim. İran bu toprakları kullanarak Yemen Halkını, farklı bölgeleri ve dünyadan soyutlanmış yerleri sömürmek istiyor” dedi.

Ekonominin kalkındırılması ve yardımların artırılması

Açıklamalarına devam eden Toler, “Ülkedeki hükümet binalarında ve askeri kurumlarda umutsuzluk hâkim. Aynı şekilde Yemen, toplumun refah seviyesini yükseltebilecek doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen ülkede mali yolsuzluklar yapılıyor. Ülke, çalışan nüfusa sahip bulunuyor. Ülkenin Suudi Arabistan ve Umman gibi ülkeler ile sınırları da var ki bu büyük ticari fırsatların oluşmasına uygun koşullar sağlayabilir. Ülkenin Kızıldeniz’e kıyısı var, bazı sahillere ve Babul Mendep Boğazı’na sahip. Dünyanın en önemli limanı sayılabilecek limanlara sahip. Sıkıntı ülkeyi sömürmek isteyen radikaller ve liderlerde.

Toler, 2015 yılında Suudi Arabistan önderliğindeki askeri koalisyon ilk kurulduğunda, koalisyonun ters teperek Yemen’deki savaş süresinin uzamasına sebep olacağını düşündüğünü ve endişeye kapıldığını söyledi. Ancak daha sonra Suudi Arabistan önderliğindeki koalisyonun madalyonun görünen yüzünden başka bir yüze sahip olduğunu anladığını ifade eden ABD’nin Yemen Büyükelçisi Toler, Yemen’in Suudi Arabistan için büyük bir öneme sahip olduğuna dikkat çekti. Toler, “Askeri alan Suudi Arabistan için ne kadar öneme sahip ise Yemen’in istikrar kazanması ve gelişmesi de aynı derecede kendisi ve müttefikleri için önemlidir. Aksi takdirde Suudi Arabistan kendisini Yemen’deki çatışmalara ve savaşlara sürüklemiş olurdu” dedi.

ABD’li diplomat ülkesinin, Yemen’in iktisadi ve insani durumuna önem veren ve sürekli olarak sürdüğü gayretlerinden ötürü Suudi Arabistan’ı tebrik ettiğini dile getirdi.

Yeni BM Temsilcisinden ne bekleniyor?

ABD’nin Yemen Büyükelçisi Matthew Toler, bu konuya girmeden önce eski BM Temsilcisi hakkında konuşarak, “eş-Şeyh Ahmed’in oğlu İsmail gibi bir adamı kaybedeceğiz. Yaptığı işi severek yapan bir adamdı. Çok sert eleştirilere maruz kaldıysa da bunu onunla beraber çalışan herkes söylüyor. Ancak Yemen’in içinde bulunduğu durum ve savaş onun az çaba göstermesinden kaynaklanmıyor. Eğer Yemen’in içinde bulunduğu bu duruma bir çözüm bulunursa bu çözümün temelleri; İsmail, beraberindekiler ve önceki temsilcilerin çabaları sonucu atılmış olacaktır” dedi. Atanan yeni BM Temsilcisi hakkında konuşan Toler, “İşleri canlandıracak bir yeniden değerlendirme fırsatı oluşmasına istinaden Yeni BM Temsilcisi’nin atanmasını memnuniyetle karşılaşıyoruz. Bununla birlikte devam eden sorunların çözümüne yönelik temeller atılabilecek. Ancak gündemde olan sorunları çözecek sihir veya sihirli bir sopa ortada yok. Yemen’deki sorun ise, Yemen’deki farklı çevrelerin ülkenin yönetimini ele geçirmek için savaşmalarıdır. Yemen’deki sorunun nihai bir şekilde çözülmesi, çatışma taraflarının Yemen’in hepsine hükmetme isteklerinden vazgeçmelerini gerektiriyor. İçinde bulunduğumuz 2018 yılında ilerleme kaydedeceğimiz konusunda iyimserim. Bu yeni bir yeni BM Temsilcisi gelmesi ile alakalı değil. Ancak ben tüm çatışma taraflarının, savaşın böyle devam etmesi durumunda ülkeyi ve ülke içinde yaşayanların geleceklerini yok ettiğini anladığını düşünüyorum” dedi.

Paralel çabalar

-ABD, BM’nin çabalarına uygun ve paralel olan girişimleri, özellikle de son zamanlarda Doğu’dan gelen görüşleri ve fikirleri destekliyor mu?

Toler, bu soruyu şöyle cevapladı;

“Bu gayretler desteklenebilecek ve faydalı olabilecek çabalar. Özellikle de kuzeydeki veya batıdaki; meşru hükümet, Husiler veya Salih yanlıları olsun fark etmez. Yemen’deki çatışma taraflarıyla görüşme halinde olan ve uluslararası arenada etkili olan devletlerden gelen fikirler ve tavsiyeler faydalı olabilir, aynı zamanda desteklenebilir. Çok küçük istisnalarla birlikte, 2011’de patlak veren Yemen sorununun genel çözümü konusunda uluslararası arenada ortak bir duruş olduğunu düşünüyorum. BMGK ve BM içinde etkili olan devletler Yemen’deki sorunun çözümü üzerinde genel olarak anlaşma sağlanmış durumda. Öyle ki BM’nin yeni Yemen Temsilcisi çatışma taraflarını görüşme masasına oturmaları konusunda ikna etmiş durumda. Bu, Yemen’deki sorunun çözümü için gerçekten çok faydalı olacak.”

Halife İsmail’in teknikleri

Bizi dinleyenlere bir haber daha vermek istiyoruz. BM’nin yeni Yemen Temsilcisi, BM’nin eski Yemen Temsilcisi İsmail’in kullandığı tekniklerden farklı teknik ve taktik kullanacak. Öyle ki Yeni Temsilci görüşmelere Husilerle başladı, daha sonra meşru hükümet ile görüştü. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

Toler, bu soruya da şöyle cevap verdi;

“Eski Temsilci İsmail, Husiler ile görüşmek ve onlarla sorunları tartışmak için mümkün olabilen tüm çaba ve gayretleri göstermişti. Ancak bütün bu çabalara rağmen Husiler, İran’ın bölgedeki etkinliği artırması için İsmail’in kendilerine destek olmasını istedi. Husiler bu konuda kendilerine destek veren birini bulamayacaklar. 2014’ten bu yana Kuveyt görüşmeleri gibi gelişmelerden sonra Husilerde bir değişme oldu mu? Yani Husilerle bu konuda görüşme yapabilmek için daha uygun hale geldiler mi? Eğer siyasi olarak geçmiştekinden daha olgun hale gelmişler ve bazı tavizler vermeye hazırsalar bu çözüm için iyi bir fırsattır”