ABD Savunma Bakanlığı, Başkan Donald Trump’ın nükleer politikasını önümüzdeki hafta açıklamaya hazırlanıyor. Ancak nükleer silaha muhalif kesim bu durumun, yeni bir silahlanma yarışına ve nükleer savaşları tetikleyebilecek yanlış değerlendirmelere yol açacağı noktasında riskli olacağı uyarısında bulunuyor.
“Nükleer Gözden Geçirme” raporundan sızan bir taslak, Pentagon’un tüm şehri yok etmek yerine sadece savaş alanında kullanılmak üzere tasarlanmış yeni tür bir küçük nükleer bombanın geliştirilmesini istediğini bizlere gösteriyor.
Bu taktik nükleer silahların patlama gücü, her ne kadar sınırlı olsa da, geleneksel silahlara kıyasla korkutucu bir güce sahiptirler.
Nükleer silahların ezici gücü
Trump’ın nükleer silah konusundaki faaliyetleri ise, ABD’ye ait nükleer silahların ezici gücünün, ABD’nin rakiplerinin kendilerine karşı asla bu silahların kullanılmayacağını düşünmesine dayanıyor.
Sızan taslakta, ”Rusya’nın elinde küçük hacimli ve Avrupa’yı vurabilecek mesafeye ulaşan nükleer silahların olduğu görülüyor. Bu durum ise kendisine sınırlı alanlarda çıkabilecek muhtemel krizlerde ve anlaşmazlıklarda üstün avantajlar sağlıyor. Rus vizyonunun bu hatasını düzeltmek stratejik bir zorunluluktur ” ifadelerine yer verildi.
Düşük kapasiteli silah
Her kilotonun bin ton TNT’ye eşdeğer olduğu bilindiğine göre patlama gücü 20 kilotondan düşük veya eşit olan her silah “düşük kapasiteli” veya “düşük güçlü” silah olarak niteleniyor.
Bu bombaların ne kadar güçlü olduğunu anlamak için, İkinci Dünya Savaşı sonunda Hiroşima ve Nagasaki’deki bombaların yaklaşık 15 ve 20 kilotonluk bir patlama kapasitesine sahip olduklarını bilmek yeterlidir. Bu nedenle bu iki nükleer bombardımanda kullanılan bombaları “düşük güçlü” şeklinde sınıflandırabiliriz.
ABD, geniş nükleer silah cephesine sahip
Ancak ABD, birkaç Avrupa ülkesinde depolanan ve düşük kapasiteli olarak nitelenebilecek olan 150 B-61 nükleer bombası da dahil olmak üzere geniş bir nükleer silah cephanesine sahiptir.
“Yeni bir silah türüne ihtiyaç yok”
Bununla birlikte, Amerikan Bilim Adamları Birliği’nin Nükleer Bilgi Projesi müdürü Hans Christensen, ABD askeri stratejisinin yeni bir silah türünü ihtiyacı olmadığına inanıyor.
AFP’ye konuşan Christensen, “Düşük kapasiteli bir silah istiyorsan gerçekten, istediğin elinde var. Ek silahların olması gerekmiyor” ifadelerini kullandı.
Rus askeri güçlerin durumu ve ülkenin karşılaştığı maddi sorunlar göz önüne alındığında, Moskova, gücünün azalmasından ve Batı ile meydana gelecek herhangi bir savaştan mağlup ayrılmaktan korkuyor. Bunu telafi etmek için de, “gerilimi azaltmak için tırmanış” stratejisine başvurarak, nükleer sınırlı miktarda düşük kapasiteli nükleer silahlar edindi.
Bombalar “takviye madde” olarak adlandırılıyor
Huffington Post gazetesi tarafından elde edilen Pentagon’un nükleer politika raporunda bu bombalar “takviye maddeleri” olarak adlandırılıyor. Rusya ve diğer ülkeleri caydırmak için bu tür silah sayısındaki artışları savunuluyor.
Christensen, ”ABD’li Başkan’ın nükleer silahları kullanmada ”daha az denetlendiği” bir senaryo hayal etsek dahi bu silahların sivillere sınırlı etkileri olacağını” söyledi.
Taslak, Savunma Bakanlığı ve Ulusal Nükleer Güvenlik İdaresi’nin, denizaltından fırlatılabilen düşük kapasiteli bir balistik füze geliştirdiğini ve son zamanlarda da denizden fırlatılabilen kruz(seyir) füzeleri üzerinde çalıştığını öne sürüyor.
7 bin nükleer savaş başlığı mevcut
ABD’nin şu anda 7 bin nükleer savaş başlığı mevcut. Rusya’nın ise birkaç yüzü aşıyor. Yeni öneri uyarınca, ek bir füze üretilmeyecek, ancak mevcut nükleer savaş başlıkları yeniden tasarlanacak.
Nükleer cephaneliğin 30 yıllık maliyeti bir trilyon
Nükleer silahları geliştirme politikasına karşı endişeli olduğunu söyleyen Demokrat milletvekilleri de dahil olmak üzere yeni silahların geliştirilmesi konusunda eleştiriler gözükmüyor. Ancak şu kadar var ki ABD nükleer cephaneliğinin 30 yıllık maliyeti bir trilyon doları bulmuş durumda.
Ulusal Kamu Politikaları Enstitüsü’ndeki savunma işleri analisti Matthew Costello, korkuların abartıldığını söyledi.
“Nükleer güç tarafından çökertilecek kadar zayıf değildir”
Matthew Costello’nın Breaking defense sitesinde yayınlanan bir makalesinde, “Nükleer sistem, ABD gibi birkaç başkan değiştiren bir ülke tarafından sorumlu olduğu için herhangi bir nükleer güç tarafından çökertilecek kadar zayıf değildir” ifadeleri yer aldı.
Costello sözlerinin devamında şunları kaydetti, ”Aslında, nükleer savaş olasılığını azaltabileceğine dair kanıtlar var. Bu da Rusya ve Kuzey Kore gibi nükleer devletlerle kronik bir çatışmayı tırmandırmayarak olur.”