Bütün Körfez halkı, nükteda alınandaki ilk sanatçı ve Kuveyt aşığı Abdulhuseyn Abdurrıza Muhammed’in ya da diğer bir ifadeyle ‘Ebu Adnan’ın ayrılığına üzüldüler.
Ölüm, zorunlu bir nihayettir. Buadnan, kendine has esprileriyle; uzlaşmacı, espritüel ve teslimiyetçi birisiydi. Ancak, ayrılığının özlemi baki kalacak. Bu özlem, sadece ailesi ve sanat yolculuğunda kendisine eşlik eden Abdulhuseyn’in arkadaşlarında değil, aynı zamanda Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve diğer ülkelerdeki her evin içerisinde kalmaya devam edecektir.
Niçin?
Çünkü merhum, kıtlık dönemlerinden bolluk dönemine, toprak ve taş evler zamanından arka bahçeli ve havuzlu villalar zamanına, şerbet, şiir ve badem tatlıları çağından modern Avrupa yazlıkları ile tuhaf yiyecek ve içeceklerin olduğu çağa sıçrayışta, Körfez toplumlarında meydana gelen dönüşümlerde, insanların hafızasını şekillendirdi.
O, hızlı sıçramayı hayal eden bir gençti. Kaygan yolda Hüseyin bin Akul, şeref evinin kurbanı oldu. O, Hâmân ve Firavun arasında dolaşan ve mücadele eden bir Sind’dir. O, iflasçılar çarşısında (Souq Al Meqases) hafif gölgeli, dahi aktarlardan birisidir. Ve bunun gibi bütün Körfez hafızalarının stüdyosunda çizilmiş pek çok tablolar…
O, Kuveyt halkının kanının ve özünün karışmış olduğu, antik el Dayrah ve Ferij el Avazem mahallesinin çocuğudur.
Bu hiç şüphesiz etkileyici bir ayrılık. Bundan dolayı Körfez halkı, kendilerini güldüren ve ağlatan evlatları Abdulhuseyn’in mersiyesinde bir araya geldi. Aynı derecede ayrılık gününde küstahlaşanlara karşı da öfkelendiler. Vatanı Kuveyt’e karşı ihlâslı olan bu adamın çevresinde, hasta mezhepsel zehirleri bertaraf etmeye çalıştılar.
Aramızdan ayrılan büyük şahsiyeti kötüleyenlere karşı, kendiliğinden ortaya çıkan halk öfkesine hukukçular karşılık verdi. Bunun üzerine Suudi Arabistan’daki başsavcı, nefret, ırkçılık, mezhepsel ve ideolojik naralar atan ve kamuoyunu yanıltmaya çalışanlar ile ulusal birliği bozmaya yönelik tweet atan kimselerin sorgulanmasına dair bir karar yayınladı. Suudi Arabistanlı Başsavcı Suud el Muceb’in yayınladığı metinde yer alan ifadeye göre bu, cezai işlemler tüzüğünün 13, 15 ve 17. maddelerine binaen, tüm suçlar hakkında davalar yöneltilmesine Başsavcılığa yetki veriyor. Tabi söz konusu kanun, ırkçılık ya da DEAŞ ve el-Kaide gibi örgütlerin desteğiyle fitne çıkaran herkesi de kapsamaktadır.
Suudi Arabistan Kültür ve Enformasyon Bakanlığı, Ebu Adnan hakkında kara bir tweet atarak insanları öfkelenmesine sebep olan Yemenli Ali el Rabii’yi çağırarak, Yayın ve İhlal Komisyonu’na sevk edildi.
Değerli Körfez evladı ve sanatçı Abdulhuseyn Abdurrıza’ya gösterilen söz konusu bu sevgi umulur ki, hayır kapılarını açarak barışın yayılmasına ve fitnenin yok edilmesine sebep olur… Allah fitneyi çıkaranlara lanet etsin.
“Buadnan” hayattayken insanları etrafında topluyordu. Ölümünden sonra da güzel duyguların yayılmasına sebep oldu. İşte o, bu şekilde dünyayı doldurup insanları meşgul edenlerden birisi oldu.