Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Enver Karkaş, dün, BAE’nin Başkenti Abu Dabi’de düzenlenen 4. Abu Dabi Stratejik Buluşmaları Sempozyumunda konuşma yaptı. Karkaş konuşmasında, Suriye, Libya ve Yemen’de, siyasi çözüme ulaşılmasına yardım edecek 3 etmen olduğunu söyleyerek, bu etmenlerin, DEAŞ terör örgütünün Musul ve Rakka gibi merkezleri kaybetmesiyle bölgedeki terör örgütlerin gerileme yaşaması, İran’ın Arap ülkelerine müdahalesinin önüne geçilmesi ve Katar’ın teröre destek vermesinin engellenmesi olduğuna işaret etti.

İran’ın bölgeye yönelttiği tehdit karşısında elleri bağlı oturmayacaklarını dile getiren Karkaş, İran’ın mezhepçiliği ve bazı ülkelerdeki vekalet savaşlarını destekleyerek bölgede oldukça kötü bir rol oynadığını kaydetti.

Bölgedeki durumun iyileştirilmesi için istikrar merkezli bir strateji belirlenmesi gerektiğine dikkat çeken Karkaş, BAE’nin bu stratejinin Suudi Arabistan’ın gücü ve gelişim programlarına dayandığını, Mısır’ın ise, bölgedeki siyasi ajandaları şekillendirme gücüyle bu stratejiyi güçlendireceğini düşündüğünü sözlerine ekledi.

Konuşmasında, bu strateji için 5 temel ilke belirleyen Karkaş, bu ilkeleri, terörle hiçbir şartta uzlaşı sağlamamak, Arap ülkelerinin iç işlerine yapılan düş müdahalelere birlikte karşı koymak, egemen Arap ülkeleri arasındaki yardımlaşmayı artırmak, bölgedeki iç çekişmelere siyasi çözüm üretebilmek ve aklı başında bir yönetimle siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamak şeklinde sıraladı.

Sempozyumu organize eden BAE Siyaset Merkezi Başkanı İbtisam el-Ketbi ise, konuşmasında, bölgenin Arap Baharı’nın sebep olduğu yangınlarla uğraşmaya devam ettiğini vurgulayarak, “Suriye ve Yemen’de savaş, Libya’da ise büyük bir bölünmüşlük hali var. Irak ise tam DEAŞ’ın üstesinden gelirken, Kürdistan bağımsızlık referandumunun getirdiği gerilimler karşı karşıya kaldı” şeklinde konuştu. Bütün bu gerilimlerin, İran tarafından bölgeye yönelik kendisine bağlı militanlar aracılığıyla gerçekleştirdiği mezhepçi politikanın sebep olduğunu vurguladı.

Öte yandan, sempozyumun ikinci bölümünde yapılan açıklamalarda, “İran’ın şifresini ateşle çözmek” başlığı altında gerçekleştirilirken, konuşmacılar, İran’ın içteki sorunlarını bölgeye ihraç etmek için çabaladığına dikkat çekildi.

Bu bölümde kürsüye çıkan konuşmacılar, İran’ın kendi içinde yaşadığı üç krizi bölgeye ihraç ederek aşmaya çalıştığını vurgulayarak, bu krizleri; Tahran’ın bir devlet olarak ekonomik ve siyasi bir model oluşturamamasından meydana gelen kriz, İran’ın Etno-mezhepçiliği yüzünden içine düştüğü kimlik krizi ve İran’ın gücünün katı olmasından kaynaklandığına inanması ve başka yöntemlerle güçlü olmayı tasavvur edememesinden kaynaklanan kriz olarak sıraladı.