Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Adil Abdulmehdi ve Irak siyaseti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Irak’ın iç bölünmeler nedeniyle çaresiz hale geldiğini iddia ederek, geleceğe dair karamsar bir tablo çizenlere rağmen Bağdat’taki siyasi otorite, hem cumhurbaşkanı hem de başbakan konusunda haftalardır süren yoğun siyasi istişarelerin ardından uzlaşmaya vardı.

Yeni Irak anayasasına göre cumhurbaşkanlığı her ne kadar büyük ölçüde sembolik olsa da tamamen önemsiz ve etkisiz olarak görmek de bir hata olur.

Cumhurbaşkanı ülkede Iraklıların birliği ve devletin onurunun bir sembolü olarak görülürken başbakanı seçme ve aday gösterme görevini de üstleniyor. Ayrıca siyasi krizlerin yaşandığı zamanlarda çözüm makamı olarak da kullanılıyor.

Bunun da ötesinde cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturan kişi, Celal Talabani gibi ağırlığı fahri makamını aşan tanınmış bir figür de olabiliyor.

Irak’ın yeni cumhurbaşkanı Berhem Salih’in Talabani’ye göre bazı eksiklikleri olmasına rağmen Bağdat’taki siyasi dekorun sadece bir parçası olacağı düşünülmemeli.

Irak’ın müstakbel Başbakanı kimdir?

Ancak şu an ülkedeki yeni gündem konusu, Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından hükümeti kurmakla görevlendirilen Şii Arap asıllı Adil Abdulmehdi’nin atanması.

Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanı Yardımcılığı ve Petrol Bakanlığı gibi çeşitli görevlerde bulunan 76 yaşındaki siyasetçi, Irak milliyetçiliğini destekleyen Mukteda es-Sadr liderliğindeki blok da dahil olmak üzere Şii kampındaki tüm rakip grupların desteğini aldı.

Aynı zamanda önceki başbakan Haydar İbadi liderliğindeki bloğun desteğini de kazanan Abdulmehdi, Irak’ın siyasi satranç tahtasında İran’ın ana piyonunu temsil eden Nuri el Maliki liderliğindeki grubu da kazandı.

Iraklı siyaset kafesinde nadir bir kuş

Abdulmehdi, soyunun kraliyet döneminin önde gelen din adamı ve politikacılarına dayanması nedeniyle Iraklı siyasi kuşlar kafesinde nadir bir kuş olarak tanımlanabilir.

Ailesinin diyanet kurumlarıyla olan bağlantısına rağmen müfredatının önemli bir bölümünü Hristiyan inancı ve tarihinin oluşturduğu Bağdat’taki Amerikan Cizvit Koleji’ne gönderildi.

Ordu Bağdat’ta iktidarı ele geçirdiğinde Abdulmehdi, Arap milliyetçiliği ile sosyalizmi sentezleyen muhalif Baas Partisi’ne yöneldi. O dönem siyasi çalışmalarından dolayı da bir süre hapis yattı.

Hapisten çıktıktan sonra 1963’te Arap milliyetçiliği ideolojisini terk ederek Baas Partisi’nden ayrılan Abdulmehdi, Fransa’da olduğu dönemde Maocu komünizm akımında yer aldı.

Abdulmehdi, laik demokratik bir sisteme sahip olan Fransa’da birçok araştırma merkezinde çalışmasının yanı sıra Fransızca ve Arapça dergilerde de görev aldı.

Fransa, her anlamda Abdulmehdi’nin ikinci vatanı oldu. Orada evlendi ve hepsi de Fransız vatandaşı dört çocuğu oldu.

Bağdat’taki otoriter rejimden kurtulma fikrine sahipti

Fransa’da akademisyen ve ekonomistlerden oluşan geniş bir çevre kurmayı da başaran Abdulmehdi, siyasi ilişkilerde yaşadığı tüm bu değişimlere rağmen bir fikre sadık kaldı: 1970’den beri Saddam Hüseyin’in şahsında somutlaşan Bağdat’taki otoriter rejimden kurtulmak..

Abdulmehdi, diğer birçok Iraklı sürgün gibi destek için Şahlık hükmü altındaki İran’a sığındı.

Ancak Saddam Hüseyin, 1975’te Şah ile bir anlaşma imzaladı ve Şah bunun karşılığında Irak’ın zalim hükümdarının Kürt ve Şii muhaliflerine destek vermekten kaçındı.

Abdulmehdi ve Tahran

İran rejiminin 1979’da değişmesi, Iraklı sürgünlere yeni, potansiyel bir destek kaynağı oldu. Tahran’da İslam Cumhuriyeti’nin kurulması ile Abdulmehdi yeni ‘siyasi cennetini’ de bulmuş oldu.

Buna rağmen, bağımsızlığını bir ekonomist ve Iraklı bir siyasi eylemci olarak sürdürmek konusunda yeterince dikkatliydi.

Adil Abdulmehdi, 2003’teki ABD işgalinin ardından Fransa’dan Irak’a dönerek Geçici Hükümet Konseyi’nde yer aldı.

2004’te İyad Allavi kabinesinde Maliye Bakanı olarak görev yapan Abdulmehdi, 2005 yılında da Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin yardımcıları arasında yer aldı. Daha sonra bu görevinden istifa etti.

Haydar İbadi kabinesinde Petrol Bakanı olan Abdulmehdi, 2016’nın mart ayında bu görevinden de istifa etti. Aynı dönemde Irak Yüksek İslami Konseyi’nden de ayrılan Abdulmehdi siyasi hayatına ‘bağımsız’ olarak devam edeceğini duyurdu.

Abdulmehdi’nin ülke içinde, siyasi sistemin çürümesine yol açan yolsuzlukla mücadele gibi büyük zorluklarla karşı karşıya kalması bekleniyor. Dış politika cephesinde de halen yayılmacı politikalarını sürdüren İran ve Trump yönetimi ile dengeyi sağlaması gerekecek.