Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Adil Abdulmehdi ve son fırsat | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Hükümeti kurmakla görevlendirilen Adil Abdulmehdi, Iraklı siyasi güçlerin kotalarını elde etmekte ısrar etmeleri halinde hükümeti kurma görevinden çekilmekte tereddüt etmeyecektir. Aynı şekilde, hükümette yer alan tarafların projelerini hayata geçirmesini engellemeye ya da kendi gündemlerini dayatmaya çalışması halinde de hükümetinin istifasını sunmakta bir an bile tereddüt etmeyecektir. Çünkü hiçbir siyasi gruba bağlı olmayan bağımsız bir şahsiyet olduğu için seçilen Abdulmehdi’nin, belirli bir tarafın çıkarlarını korumak için hükümetinin başında kalmaya ihtiyacı yoktur. Bu da ona, yönetimden ve 15 yıldır birikmiş olan krizler bataklığından en az zararla çekilme imkanı vermektedir. Siyasi sürecin ulaşmış olduğu çıkmazın büyüklüğünü, trajik bir sonun eşiğinde olduğunu hala tam anlamıyla idrak edememiş olan taraflar nedeniyle ileride karşı karşıya kalabileceği zorluklara bakarak görevinden geri çekilmesi mümkündür. Dolayısıyla bunun gerçekleşmemesi için bu siyasi güçler, şimdi az da olsa bencilliklerinden taviz vermelidir.

Fakat Irak’ın bir yapısal kriz geçirdiği bir anda bu güçler, pazarlıklara dayalı devlet yapısının kalıntılarına bağlı kalmakta ısrar ediyor. Ulusal çıkarlar yerine kendilerine sosyal ve politik varlık sağlayan rantları ve rollerini korumak için mücadele ediyor. Bu güçler, bakanlık elde etmekte ısrar etmeyeceklerini açıklamalarına rağmen, kendilerine sosyal hizmetler sağlayacak bakanlıklar ya da özel parti projelerini gerçekleştirmede devlete ve kamuya ait kaynakları kullanma fırsatı sunacak bakanlıkları elde etmek için kapalı kapılar ardında şiddetli pazarlıklar yürütüyorlar.

Şu ana kadar bu siyasi sınıf, kendisine sağlanan kotadan hiçbir şekilde vazgeçmiyor. Tek yaptığı, Iraklı oluşumların büyüklüğüne dayanan eski klasik kota sisteminden vazgeçmesidir. Bunun yerine şimdi seçim sonuçlarına dayandığı gerekçesi ile bakanlık taleplerini meşru göstermek için partilere seçim sonuçlarına göre kota sağlanması seçeneğine yönelmiş bulunuyorlar. Bu yeni yönelimi, Fetih Bloğu adına konuşan milletvekili Ahmed Esedi açıkça dile getirdi. Esedi açıklamasında bakanlıkların; Şii, Sünni ve Kürt oluşumların hükümette sahip oldukları kota yerine siyasi ittifaklara göre paylaştırılacağını vurguladı. Irak meclisinde Haşdi Şabi milislerini temsil eden Esedi’nin bu tutumu, geçmişte bu konuda ısrarcı olmayacağını açıklayan Fetih bloğunun tutumu ile tamamen çelişmektedir. Aynı zamanda, bazı siyasi grupların Dr. Abdulmehdi’nin hükümetin bağımsız teknotrat şahsiyetlerden oluşturulması çağrılarını engelleme niyetinde olduklarını ortaya koymaktadır. Hükümeti kurmakla görevli Başbakan, partilerin bağımsız adaylarına hükümette görev vermeyi reddettiğini önceden deklare etmişti. Abdulmehdi, partiler tarafından aday gösterilecek bağımsız kişilerin büyük olasılıkla bağımsızlıklarını koruyamayacaklarını düşündüğünü belirtmişti. Abdulmehdi’nin çok yönlü kişiliği ve sahip olduğu geniş deneyim, geçmişte Saddam rejimine karşı muhalefette ve ardından kurulan yönetim sürecinde önemli mevkilerde görev almasını sağlamıştır. Bu süreçte ise sahip olduğu kişilik kendisine, Irak siyasi sınıfının tam anlamıyla çöküşünü engelleyecek bir kurtarıcı rolünü oynama görevi vermektedir.

2003 sonrası Irak’ının rehabilite edilmesi başlığını taşıyan geçici dönemi yönetmede başarısız olması halinde sorumluluk 13 yıldır Irak’ı yöneten partici ve ideolojik sistemine intikal edecektir. Bu sistem, devlette önemli mevkilerin ve kurumların kontrolünü eline geçiren, eski Başbakan Dr. Haydar İbadi’nin de son yıllarda yaptığı çağrılar gibi kendi içerisinden gelse bile tüm reform uygulamalarını engellemeyi başaran derin devleti kurmuştur.

Bu nedenle, Saddam Hüseyin rejiminin düşmesinin ardından Irak’ı yöneten kota sistemi tam anlamıyla bir çöküş dönemine girdi. Bu sistem; Irak toplumunu modern tarihinde, varlığını ve devletini tehdit eden en tehlikeli kriz ile karşı karşıya bıraktı. Tüm bunları gören siyasi güçler, 2003 sonrası devletinden geriye kalanları kurtaracak son kişi olarak gördükleri Abdulmehdi’ye başvurdu. Çünkü Abdulmehdi, Irak’ın ABD güçleri tarafından kurtarılmasının ardından kurulan Yönetim Konseyi’nin son başkanı sayılıyordu. Aynı şekilde sistem, onu elde kalan şeref ve itibarını koruyacak son kişi olarak görüyor. Başarısız olmasına neden olmaları halinde bu güçler sonlarını kendi elleriyle hazırlamış olacaklar. Abdulmehdi’den sonra Irak’ta, devlet içinde küçük devletler düşüncesini kökleştirmeye çalışan bu silahlı siyasi güçlerin hiçbirinin, devleti tek başına ve tamamen egemen olması mümkün değildir. Abdulmehdi’nin bu zor görevini yerine getiremeden ayrılmak zorunda kalacağı andan itibaren bambaşka bir mücadele başlayacaktır. O zaman gözler büyük şehirlerin meydanlarına ya da Iraklıların kendilerini geldikleri noktadan kurtarabilecek son güç olarak gördükleri ordunun kışlalarına yönelecektir.

Büyük olasılıkla, Abdulmehdi’nin memleketine doğru yol aldığı sıralarda sivil olmayan birisi yönetime geçmek için hazırlık yapıyor olacak. Bu kişi, Tahrir meydanından ya da tankların üstünde yönetime el koyarak, siyasi dönemin sonunun başlangıcını ilan edip baskı ve diktatörlüğün tekrar Irak şehirlerinin sokaklarına hakim olmasını sağlayacak.