Afganistan’daki ABD birliklerinin komutanı John Nicholson, ülkedeki savaşın hala çıkmazda olduğunu ve aynı zamanda Trump’ın yeni stratejisinin durumları değiştirdiğini açıkladı.
Önceki gün Amerikan NBC televizyonu tarafından yapılan özel röportajda Nicholson, “Hala çıkmazdayız. Başkan Trump’ın Afganistan için deklare ettiği yeni stratejinin üzerinden sadece 90 gün geçti. Ancak ülkeye gelecek ABD birlikleri, yeni otorite ve verilen yetkilerle birlikte bütün dış etkenler ve olanaklar zaferi gerçekleştirecek şekilde tasarlandı. Bu arada biz, zaman bazlı değil de durum bazlı hareket ediyoruz.” dedi.
Nicholson, “Siyasetteki değişiklik, 2011 yılından beri var olan gerilemede değişiklik meydana getirdi. Hızlı ve çok fazla geriledik. Kazanma irademizi kaybettiğimizi düşmana gösterdik. Ancak şu an, Ağustos ayında uygulanmaya başlanan yeni stratejiyle birlikte biz, zafer kazanacağız. Zafer de şiddetin seviyesini minimize ederek müzakereye dayalı çözüme götürecektir.” açıklamasında bulundu. ABD’li askeri komutan, Başkan Trump’ın önceki gün ABD’nin son aylarda Afganistan’da ilerleme ve gelişme kaydettiğini ifade ettikten sonra bu açıklamaları yaptı. Trump, dün sabah Hava Birliğine bağlı Afganistan’daki Birinci Savaş Tümeni üyeleriyle yaptığı görüntülü konferansta “Herkes, geçmiş aylarda gerçekleştirmiş olduğunuz ilerlemeyi konuşuyor. Biz, kazanmak için savaşıyoruz.” ifadelerini kullandı. Trump, Afganistan’daki savaş stratejisini geçen Ağustos ayında Kongre önünde yaptığı konuşmada açıklamış ve terörü bastırmak ve siyasi çözüme ulaşmak için Afganistan’da 30 bin yedek askerin konuşlandırıldığını deklare etmişti.
Bu bağlamda şuna işaret etmek uygun olacaktır ki ABD, Afganistan’daki askeri operasyonlarına 2001 yılında başladı. Bu operasyonlarda yaklaşık 2350 ABD askeri hayatını kaybetti ve 20 binden fazla asker de yaralandı.
Bunun üzerine dün Afganistan’daki yetkililer, dini eğitim veren bir okula yapılan roketli saldırı sonucu güvenlik güçleriyle çatışan Taliban Hareketi’nden yaklaşık 20 radikal unsurun öldürüldüğünü açıkladı. Çarşamba günü geç vakitlerde hava saldırısı yapıldığında radikal unsurlar, başkent Kabil’in 35 km güneybatısında yer alan Vardak vilayetinde bir okula sığınmışlardı. Gelişmeleri takip etmek için ülkedeki hava saldırılarını gerçekleştiren uluslararası güçlerle iletişime geçilemedi.
Vardak Vilayeti Sözcüsü Abdurrahman Mencel, sivil kaybın olmadığını ve hava saldırısından önce bütün öğrencilerin okuldan ayrıldığını belirtti. Afgan birlikleri, Taliban hareketiyle mücadelede zorluklarla karşılaştıkları için son aylarda yabancı güçler, Afganistan’daki hava saldırılarını yoğunlaştırdılar.
Bu arada dün bir yetkili, geçen gece Kapisa eyaletinde bulunan Nijrap bölgesine yapılan hava saldırısında Taliban liderinin 5 aile üyesinin öldürüldüğünü ifade etti. Bölgedeki Emniyet Müdürü Hoca Safi, Afgan “Najouk” haber ajansına Taliban lideri Mevlevi Malik’in Afganya mevkiinde teslim olmayı reddettikten sonra hava saldırısı yapılması talep edildiğini ve Afgan komando birliklerinin Malik’in evini kuşatıp hoparlör aracılığıyla Malik’i teslim olmaya çağırdıklarını; ancak teslim olmak yerine Malik’in arkadaşlarının komanda birliklerine ateş açtıklarını söyledi. Neticede komando birlikleri Malik’in evine hava saldırısı düzenlenmesini talep ettiler. Hava saldırısı sonucu iki kadın ve üç çocuk hayatını kaybetti.
Emniyet müdürü, Malik’i 10 polisi öldürme suçuna karışmak ve terör faaliyetlerinde bulunmakla suçladı. Afgan güvenlik güçlerine saldırlar düzenleyen Taliban Hareketi tarafından hava saldırısına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı.
Kış mevsiminin gelmesiyle birlikte Afgan güvenlik güçleri, Kapisa eyaletinde güvenli olmayan bölgelere gece hava destekli saldırılar düzenlemeye başladı. Başkent Kabil’de büyük patlamadan 6 ay sonra saldırıdan zarar gören Alman Büyükelçiliği binasıyla ilgili inşa çalışmaları yeniden başladı. Alman Büyükelçiliği, dün twitter hesabı üzerinden beyaz bir baret giyen ve elinde de kürek olan Büyükelçi Walter Hausman’ın fotoğrafını yayınladı ve İngilizce olarak “Almanya dönüyor… Kabil’deki Alman Büyükelçiliği tesislerinin imar çalışmaları yeniden başladı.” şeklinde bir tweet paylaştı.
Geçen 31 Mayıs’ta Alman Büyükelçiliği önünde bomba yüklü bir kamyonla saldırı düzenlenmiş ve saldırı sonucunda bir tane büyükelçilik korumasının yanı sıra çoğunun Afganlı sivillerden oluştuğu yaklaşık 150 kişi yaşamını yitirmişti. Ayrıca biri Alman diğeri Afgan olan iki kadın görevli de yaralanmıştı. Güvenlik uzmanları, saldırının Alman Büyükelçiliği’ni hedef aldığını ve saldırıdan el-Kaide örgütüyle sağlam bir bağı bulunan Hakkani grubunun sorumlu olduğunu ileri sürdüler.
ABD birliklerinin Afganistan’da Taliban’a karşı zafer kazanmaları halinde, şiddet eylemlerini minimize etmek, toprakları ve gayrimenkulleri tahrip edilmekten korumak ve sivillerin yaşamlarını muhafaza etmek amacıyla Taliban hareketi ve çatışmaya katılan diğer isyancılarla siyasi çözüme ulaşma olanaklarını artıracaktır. Ayrıca bu, ABD için de önemli bir başarı sayılacaktır.
Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yeni yayınlanan gözlem raporu, Afgan birliklerinin gerilemesinin ABD güçleri tarafından gerçekleştirilen kazanımları kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını açıkladı. Rapor, bölgedeki çatışmanın çıkmaza ulaştığını ve Taliban’ın nüfuzunu artırıp yeni bölgelere egemen olduğunu ifade etti. Böylece Taliban, ABD güçleri tarafından yöneltilen saldırılar karşısında mukavemet gösterebildi. Bu durumun tehlikeyi daha da artırdığını belirtti.
Diğer yandan Afganistan’daki NATO birliklerinin komutanı General Jens Stoltenberg, gelecek yıl Afganistan’daki mevcut birliklerin sayısının yaklaşık 16 bin askere çıkartılacağını geçen hafta açıklamıştı. Bunun, Afgan ordusundaki güçleri eğitmek, savaş becerilerini geliştirmek, özel kuvvetlerin yeteneklerini artırmak ve Afgan hava kuvvetlerinin gücünü sağlamlaştırmak için gerekli bir sayı olduğunu dile getirdi. İstenilen sonuçları gerçekleştirecek şekilde görevimizi icra edebilmemiz için Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi müttefik devletler tarafından daha fazla asker göndermek konusunda taahhütlerin olduğuna işaret etti. Stoltenberg, NATO birliklerinin asıl hedefinin Afgan ordusunu eğitmek ve ülkesini koruyabilecek seviyeye getirmek olduğunu dile getirdi. Ayrıca Stoltenberg, bunun Afganistan’ın istikrarını garantileyecek ve milli güvenliğini muhafaza edecek barışçıl bir siyasi çözüme ulaşmak için Taliban liderleri ve isyancılar üzerindeki baskıyı artıracağı açıklamasında bulundu.