Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Akdeniz için Birlik Genel Sekreteri Şarku’l Avsat’a konuştu | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Akdeniz için Birlik’in (AİB) kuruluşunun üzerinden 10 yıl geçti. Kimileri bu uzun sürece rağmen halen birliğin faydalı olduğu konusuna şüpheyle yaklaşırken, kimileri de birliğin varlığının Akdeniz havzasındaki ülkeler arasında koordinasyonun sağlanması için hayati önem taşıdığını düşünüyor.

Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron önderliğinde gelecek yaz düzenlemeyi planladığı bir zirveyle AİB’e ivme kazandırmayı planlıyor.

AİB’ye üye ülkelerin dışişleri bakanlarının katılımıyla yarın (Pazartesi) Barselona’da düzenlenecek olan forum öncesinde, birliğin kaygılarını, endişelerini, hangi alanlarda başarı kaydettiği ve önümüzdeki yıl için çalışma planında hangi programların yer aldığını Akdeniz için Birlik (AiB) Genel Sekreteri Nasser Kamel, Şarku’l Avsat’a anlattı.

Röportajın tamamı;

– Akdeniz için Birlik projesinin hayata geçmesinin üzerinden 10 yıl geçti. Sizce birlik bu zaman zarfında kuruluş aşamasında belirlediği hedeflere ulaşabildi mi?

Bölgenin içinde bulunduğu karmaşık duruma ve aciliyeti bulunan sorunlara rağmen birlik, birçok alanda gösterdiği kararlılıkla, yetkinlikle ve kattığı değerle kendini kanıtlamıştır.

Bugün birlik, Kuzey ve Güney Akdeniz ülkeleri arasında stratejik öneme sahip çeşitli sektörlerde eşit bir şekilde ortak işbirliği fırsatı sunan tek devlet kurumudur. Son yıllarda birliğe üye ülkeler, su kaynaklarının kıtlığı, çevre sorunları, gençlerin yeteri ölçüde istihdam edilememesi, kadının sosyal hayattaki rolünün güçlendirilmesi gibi vatandaşların günlük hayatlarını doğrudan etkileyen konular üzerinde ortak öncelikleri saptayabilmiştir. Bu öncelikler arasında bölge halklarının ihtiyaçlarını ve bugün karşı karşıya olduğumuz sorunların temeline inmek suretiyle çözüm olarak bölgesel inisiyatiflerin başlatılmasını önererek ya da destekleyerek bunların somut projelere dönüşmesini sağlıyoruz.

– Somuta indirgeyecek olursak, ne gibi başarılardan söz ettiğinizi biraz daha açabilir misiniz?

Rakamlarla ifade edecek olursam: Bugüne kadar 25’in üzerinde bakanlık toplantısı, üst düzey isimlerin yer aldığı 300’e yakın toplantı ve uzmanların katılımıyla düzenlenen forumun yanı sıra, bölgesel ve uluslararası kuruluşlar, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve finans kurumlarından uzmanlar, hükümet temsilcileri ve yerel yetkililer de dahil olmak üzere 25 binin üzerinde katılımcıya ulaşan seminerler düzenlendi. Birlik, bölgesel 54 projeye 5.6 milyar Euro fon tahsis etti. Bu projeler arasında Gazze Şeridi’ndeki su arıtma tesisinin en önemlisi olduğunu söyleyebilirim. Zira bu proje, Gazze Şeridi’nde kalitesi bozulmuş olan yer altı suyunun aşırı pompalanması sebebiyle kentteki suyun yüzde 95’inin içmeye elverişsiz hale gelmesiyle kronikleşen su sıkıntısına çözüm getirerek 2 milyon Filistinli vatandaşa içme suyu sağlamış oldu. Mart 2018’de, uluslararası bağışçılar, 456 milyon Euro’luk bir fon vaadinde bulunarak, yani projenin toplam maliyetinin yüzde 80’inden fazlasının karşılayarak, Gazze Şeridi’nde en büyük altyapı projesinin başlatılmasına imkan sağladılar.

– Fakat birliğin tüm hedeflerine ulaşmasını sekteye uğratacak çeşitli zorluklarla karşı karşıya olduğu herkesin bildiği bir durum.

Birliğin hedeflerine ulaşmasını engelleyebilecek zorlukların, varlığının gerekçesiyle aynı olduğunu söylemem gerekir. Eğer birlik olmasaydı, aynı dinamizm ve aynı amaca hizmet eden bir platformun ortaya çıkmasının gerekli olacağını söylesem, abartı olmaz. Biz bölgesel işbirliğinin gerçeklere dayandığına inanıyoruz ve bu konuda seçim lüksüne sahip değiliz. Ve bu gerçekler her zaman görevine uygun olarak hareket eden Birlik Sekreterliğinin pusulası olmuştur. Hepimiz büyük engellerin farkındayız. Ancak birliğin projeleri, halklarımızın yaşam standartlarını yükseltmek için isteklerini hayata geçiriyor. Bu yüzden gençliğin ve kadınların karşı karşıya olduğu problemleri, hükümetler, özel sektör kuruluşları, üniversite kurumları, sivil toplum örgütleri ve diğer aktörler gibi çok sayıda kuruluşun katılım gösterdiği faaliyetlerimizde en ön sırada tutuyoruz. Böylece karşılaşılan birçok sorunun üstesinden, bölgesel çabaların örgütlenmesi ve gerekli aktörlerin katılımının sağlanması yoluyla geliyoruz.

– Bilindiği üzere AİB projesinin ‘fikir babası’ Fransa’dır. Fakat Cumhurbaşkanı Macron, Birlik’te reform yapmak ve yeni bir vizyon kazandırmak istediğini ifade etti. Bunun ayrıntılarına vakıf mısınız?

Fransa, AİB’in en önemli destekçileri arasındaki konumunu koruyor. Bana göre Başkan Macron’un tutumu, birliğin yenilenmesi konusundaki kararlığını yansıtıyor. Zira o birliğe yeni bir ivme getirmek istiyor ve bu gayet olumlu karşılanabilecek bir durum. Özellikle şunu belirtmek isterim: Birliğin 10. yıldönümünü kutladığımız bu süreçte projelerimizdeki yetkinliği artıracak, bölgesel işbirliğini güçlendirecek tüm fikirlere ve girişimlere açığız.

– Macron, önümüzdeki yaz aylarında Marsilya kentinde AİB zirvesini toplamak istediğini söyledi. Sizin bu konudaki değerlendirmeniz nedir?

Fransa’nın girişimini, birliğin de verimli bir şekilde istifade edebileceği olumlu bir işaret olarak görüyorum. Bu nedenle Haziran 2019’da yapılması öngörülen zirve kapsamında birliğin rolüne dair vizyonumuzu paylaşmak için Paris ile yakın temas halindeyiz. Tüm diğer üye devletlerin, AİB çalışmalarını dış politikalarının köşe taşlarından biri haline getirmesini ve ortak problemlerin çözüme kavuşturulması için birliğin daha yetkin bir konuma taşınması için gayret sarf etmesini ümit ediyorum. Bunun er ya da geç gerçekleşeceğini düşünüyorum.

– Birliğin gelecek perspektifinde hangi öncelikler yer alıyor?

Bence birlik, Akdeniz havzasında aciliyet teşkil eden sorunların çözümü için çalışma alanını genişletecek. Göçmen kriziyle biz ilgileneceğiz. Son olarak bu konuyla ilgilenmesi için yetkili bir temsilci görevlendirdik. Ayrıca üye devletler tarafından bize verilen yetki ile çelişmeyecek şekilde araçlarımızı geliştirmek, özel ortaklıklara ve yenilikçi finansörlere odaklanmayı arzuluyoruz.

– Birlik, yarın (pazartesi) Barselona’da Dışişleri Bakanları düzeyinde üçüncü bölgesel forumuna ev sahipliği yapacak. Bu konferansın muhtemel sonuçları hakkında öngörülerinizi alabilir miyiz?

Söz konusu forum 2008 yılında kurulan birliğin 10. yıldönümü kapsamında toplanacak. Bu münasebetle birliğe üye ülkelerin dışişleri bakanlarının yarın bir araya geleceği toplantıda mevcut durum ve 10 yıllık süre zarfında yüksek öğretim, ulaşım, kadınların toplumdaki konumunun güçlendirilmesi, beşeri kalkınma, istihdam, iklim değişikliği, yenilenebilir enerji, çevre Koruma, doğal kaynak yönetimi, kentsel gelişim ve altyapı ağları arasındaki bölgesel bağlantılar gibi konularda hangi aşamada olunduğu saptanmaya çalışılacak. Bunun yanında önümüzdeki dönemde çalışma ajandasında hangi önceliklerin olacağı belirlenecek. Ayrıca, dışişleri bakanları, faaliyetlerimizin bölgesel istikrar ve insani kalkınmaya katkıda bulunmasını sağlamak amacıyla yeni alanlarda belirlenecek yol haritasını görüşecekler.

– İşsizlik, Akdeniz havzasındaki toplumlar için büyük bir problem teşkil ediyor. Birlik bu konuyla mücadeleye nasıl katkı sağlayacak?

İşsizliğe çözüm bulmak önceliklerimiz arasında yer alıyor. Bu problem, hem Kuzey hem de Güney Akdeniz için, özellikle de gençlerin ve kadınların karşı karşıya olduğu en büyük bölgesel zorlukların başında geliyor. İşsizlik aynı şekilde kapsamlı ve sürdürülebilir bir ekonominin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Bazı ülkelerde gençler arasındaki işsizlik oranları yaklaşık yüzde 40’a ulaşmış durumda. Bu yüzden genel sekreterliğimiz, terörün ve yasadışı göçün temel sebepleri arasında gösterilen bu olgunun ortadan kaldırılması için bütün dikkatini bu yöne veriyor.

– Kısa süre önce genel sekreterlik görevini devraldınız. Öncelikleriniz nelerdir?

Akdeniz’in içinde bulunduğu karmaşıklığın getirdiği zorlukları da göz önünde bulundurarak, birliğin yönetimiyle koordineli bir biçimde bölgemizin karşı karşıya olduğu tehditlerin olumsuz etkilerini hafifletecek somut adımları atmak ve bir dizi projeyi hayata geçirmek için çalışacağım. Faaliyetlerimizin kapsamını genişletmeye, yeni ortaklıklar kurmaya ve bölgesel diyalog için platform rolümüzü güçlendirmeye çalışacağız. Birliğin 10. yıldönümünün, AİB’nin bölgede daha etkin bir işbirliğine yönelik taahhüdün yenilenmesi için bir fırsat olduğunu düşünüyorum.