Dün İsrail’in kuzeyindeki Akka’da meydana gelen ve İsrailli yetkililerce “terör eylemi” olarak nitelendirilen araçlı saldırıda 2 İsrail askeri ve bir sınır güvenlik polis yaralandı.
20’li yaşlarında olduğu belirtilen genç saldırıyı “öfke patlaması sonucu bir anda yanlışlıkla gerçekleştiğini” vurgularken Hamas ve İslami Cihad hareketleri, saldırıyı gerçekleştiren kişiye övgüde bulundu.
İsrail polisine göre, Şifa Amr kentinden olan İsrail vatandaşı Filistinli genç, Akka kentindeki tren istasyonu yakınlarındaki bir cadde üzerinde aracını polislerin üzerine sürdü. 2 asker ve 1 polisi yaraladı. Polis yaptığı yazılı açıklamada saldırının arka planında “ırkçılık” olduğunu ileri sürdü. Saldırganın kaçmaya çalıştığı ancak polis tarafından silahla ağır olarak yaralanarak durdurulduğu bilgisi verildi.
Ancak gencin ailesi olayın polisinkinden çok daha farklı aktardı. Aile, oğullarının hamile karısıyla birlikte cadde üzerindeki bir yerel kliniğe gitmek üzere evden çıktığını ve arabayı durdurulmaması gereken bir yere park ettiği için “polisin, karısının durumunu anlamadan kendisini suçladığını” söyledi.
Söz konusu durum karşısında kendisini kontrol edemeyen gencin arabayı polisin üzerine sürerek olay yerinde kaçmaya çalıştığı belirtildi. Kaçmaya çalışırken, tren istasyonunun yanında bulunan Rus pazarının otoparkındaki iki askere daha çarparak daha sonra polis tarafından silahla ağır yaralandığı kaydedildi.
Polisin açıklama yapmakta acele ettiğini vurgulayan aile, “arka planda, polisin iddia ettiği kadar ırkçılığın olmadığını, oğullarının söz konusu davranışları yapmak gibi bir düşüncesi bulunmadığını ve asla kimseyi incitmediğini belirtti.
Hamas sözcüsü Fevzi Barhum ise yaptığı açıklamada eylemin, “Filistin halkının kendisini, ülkesini ve kutsal alanlarını savunmak için işgalcilere karşı koyma kararlılığının bir sonucu” olduğunu söyledi.
Sözcü, “İsrail’in suçlarını ve ihlallerini yerine getirmeye devam ettiği sürece bu eylemlerin sürmesinin normal olduğunu, işgalci hükümetin, ırkçı ve aşırıcı politikalarını devam ettirmesinin sonuçlarını yaşadığını” belirterek “Kudüs direnişinin devam etmesi için araçların geliştirilmesi” çağrısında bulundu.
İslami Cihad hareketi operasyonu “kahramanca” olarak nitelendirirken “toprakların ve kutsal alanların, işgalciler karşısında meşru direnişinin devam ettiği” vurgusunu yaptı. Hareket, “Filistin halkını hedef alan terörist ve düşmanca politikalara ve uygulamalara karşı tüm sorumluluğu İsrail hükümetine ve ordusuna” yükledi.