Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Ali, Delal ve Cüheyman | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Önüne gelenin yazdığı ve yazarlık tasladığı bu dönemde, Suudi Arabistanlı gazeteci ve yazar Ali Amim şahsına münhasır yazarlık vizyonu olan gazetecilerdendir.
 
Ali Amim, eski komünist yazar Delal el-Birzi’nin Müslüman Kardeşler örgütünün günümüzdeki durumunu ele alan tespitlerini eleştiren yazılarının son bölümünü gazetemizin dünkü sayısında yayınladı.
 
Ali Amim, yazılarına başlarken, el-Bizri’nin yazı ve kültürel melekelerine atıfta bulunarak değerli bulduğunu belirtti. Fakat eleştirilerinde yazarın Müslüman Kardeşler örgütü ile ilgili fütursuzca verdiği sıfatların ve betimlemelerin maksadını aştığını, örgüt mensupları hakkındaki görüşlerinin, laik ve devrimci bir hava verilerek, örgütün keskin görüşlerinin yuvarlaklaştırılarak tasvip edilmesinin doğru olmadığını savundu. Ali Amim, yazarın örgüt hakkındaki görüşlerinde örgütün tevil mekanizmasından etkilendiğini, Hakimiyet, Cahiliyet ve Hissi İzolasyon teorilerinin sahibi Seyit Kutub’u fantastik, ve yanlış, bir şekilde akladığını da vurguladı.  
 
Delal el-Bizri’nin yanlışlarını anlamak için Ali Amim’in yazı dizisini okumakta yarar var. Burada, benim için önemli olan husus, Ali Amim’in son yazısında ele aldığı konu olan el-Bizri’nin Suudi Arabistan’a karşı tutumu ve yazılarının ruhunda ve dokusundaki Suudi düşmanlığıdır.
 
Katar-Londra eksenli bir yerde yazıyor olması Suudi Arabistan düşmanlığının sebeplerinden biri olabilir, fakat bununla birlikte, el-Bizri’nin formasyonundaki komünizm kızıllığının (kan kırmızısı kızıllık demek daha doğru olur) bu düşmanlıkta da payı vardır. Zira, ister dönüşüme uğramış eski komünist olsun, ister halen komünizminde ısrarcı olsun, komünistlerin Suudi Arabistan düşmanlığı gelenekseldir.
 
El-Bizri’nin Suudi Arabistan düşmanlığına misal verelim; üyelerinin, Harem-i Şerifi, yani Kabe’yi 1979 yılında iki hafta işgal eden Cüheyman el-Uteybi hareketini ele alırken ki yorumu.
 
Ali Amim’e göre, Delal el-Bizri, Cüheyman’ın şiddete başvurmasının sebebinin hükümet tarafından taleplerine kulak asılmamasından kaynaklandığını düşünüyor. Bu da doğru değil, hatta külliyen yanlış bir iddia.
 
Neden?
 
Ali Amim, el-Bizri’nin yazılarını eleştirirken: ‘Açıkça söyleyeyim; Cüheyman el-Uteybi’yi içine soktuğunuz çağdaş yorum, kendisini ve fikirlerini bilenleri güldürür. Güldüklerinde de onlar değil, kendin ettin, bilmiş ol diyor.
 
Ali Amim’in el-Bizri’ye şunu söylemesi ise beni dehşete düşürdü; ‘dediğiniz tam tersine, Cüheyman kendini Müslümanların beklenen mehdisi ilan etmedi, öyle bir talebi de olmadı, müritlerinden biri olan eniştesinin gördüğü bir rüya üzerine eniştesi mehdi olduğunu iddia etti.’

Yaşadığımız günde etkilerini hala hissettiğimiz ve hala yazılan çizilen büyük bir olay hakkındaki bu türden ‘ilkesel’ hataların sebebi, devrimci körlük ve içsel saplantı olsa gerek. Bilirsiniz; saplantı bir insanı hem kör eder, hem de sağar.
 
Ali Amim’in Delal el-Bizri’ye olan eleştirilerine geniş yer verdiğimin farkındayım, zira içinde olduğumuz durgun havayı temizlemek için yüksek dozda oksijene ihtiyacımızın olduğunu biliyorum.  
 
Yazı yazmak ve bir şeyler söylemek amacıyla dikkat etmeksizin ve incelemeksizin yazanlar var, yukarıda yazdıklarım bunun bir örneği.