Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

İran Lideri Hamaney, Haccı istismar ediyor | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

İran’ın Dini lideri Ali Hamaney uzun yıllardır sürdürdüğü Hacc’ı istismar politikasını devam ettiriyor. Hamaney’in bu yıl da Hacc’ın idaresini üstlenmek istemesi; İranlıların, hac mevsiminde tırmanan gerginlik karşısındaki tutumunu gösteriyor. Zira, birkaç günden beri İran-ABD arasındaki karşılıklı gerilimle eş zamanlı olarak, dün, bölgede ABD’nin varlığına karşı bir tavır takınmaya çağırdı.

Hamaney, haccın yapıldığı yerleri: “ Görüşleri ve tutumları ilan etmek için en uygun yer.” kabul ederek, şöyle devam etti: “İslam Ümmetinin üzerinde ittifak ettiği noktalar çerçevesinde bir duruşun ilan edilmesi için fırsattır.” Hamaney Buradan hareketle hacca gideceklere çağrıda bulundu: “Amerika’nın bölgedeki varlığına karşı tutumunuzu gösterin.”

Hamaney, özellikle Amerikan kongresinin çıkardığı “ İran’ın faaliyetleri bölgede istikrar için bir tehdittir.” kanununa ve Tahran-Washington arasındaki mevcut gerginliğe işaret etti. Terör örgütleri kara listesi içerisinde “Devrim Muhafızları” sınıflandırması İran’ın terörist faaliyetlerini gösteriyor. 1987 de İran’ın kutsal mekânlarda yönettiği ayaklanma olayları terörist faaliyetlerinin başlangıcı sayılıyor. O zaman İranlı hacılar, siyasi marşlar ve pankartlarla hacılara karşı protesto gösterileri düzenlemişlerdi. Bu olaylar sonucunda Suudi güvenlik güçleriyle çatışmalar yaşanmıştı.

ABD Temsilciler Meclisi daha önce ceza kanunlarından; İran, Rusya ve Kuzey Kore’yi hedef alan üç maddeyi onayladığını bildirmişti. İran’ı “Devrim Muhafızları”nın faaliyetlerini, buna bağlı olan “Kudüs Gücü” nü ve balistik füze gelişmelerini içeren özel bir maddede hedef alındı.

Hamaney ayrıca, geçen hafta Kudüs’ün tanıklık ettiği gerilim sorununa bağlı olarak şöyle dedi: “Filistin ve Mescid-i Aksa sorunu çerçevesinde görüş ve tutumları bildirmek için, Mekke, Medine, Arafat ve Mina’dan daha uygun başka bir mekan yoktur.”

Dini Lider Hamaney, Suudi Arabistan’ın daha önceki haccı politize etmeme çağrılarına değinmedi. Ancak haccın güvenliğinin Suudili yetkililere ait olduğunu belirtti. Ülkesine değinerek: “ İranlı hacıların güvenlik ve konforunun korunmasını vurguladım.” dedi.

Hamaney geçen yıl eylül ayında Hac idaresinin dönüşümlü yapılması için çağrıda bulunmuştu. Hamaney’in temsilcisi İran Hac İşleri sorumlusu Kadı Asker, geçen hafta ülkesine yönelik hac konusundaki siyasi tutumlarını eleştirdi. İranlıların bu yıl hacca dönmelerini hassasiyet olarak vasıflandırdı.

Kadı Asker, İranlı haber kaynaklarını geçen mayıs ayı “İranlı hacılar zehirlenmiş” başlıklı haberlerinden dolayı eleştirdi. TV programında, bazı haber kaynaklarının İranlıları hacca gitmekten alıkoymaya çalıştığını dile getirdi. Buna ilaveten: “Hac konusunda internette dolaşımda olan birçok haber gerçeği yansıtmıyor. İnsanlara gereken bu konuda doğru bilgiye ulaşmaktı.” dedi.

Aynı bağlamda, İran Hac İşleri Başkanı Humeyd Mahmudi dünkü açıklamasında, “İran ve Suudi Arabistan arasında gerçekleşen görüşmeler sonucunda, İran Milli Güvenlik Yüksek Meclisi hacıların gönderilmesini onayladı.” Dedi.

Parlamento’da İran’ın bu yıl hacca katılma sorunu Dış Politika, Ulusal Güvenlik Komitesi ve İran Hac Organizasyonu arasında tartışma konusu oldu. İran Hac Organizasyonu hacıların gönderilmesini savunurken, İran Hükümetine yakın parlamento üyeleri ise İran Hac Organizasyonun icraatları karşısında şüphelerini ifade ettiler.

İran haber kaynakları, geçen hafta İran Hac Organizasyonu ile parlamentoda yapılan toplantıdan sonra hacıların gönderilmesi hakkında Bahram Parsaei’nın şöyle dediğini naklettiler: “Düzen içeren bir karar.”

Bu arada, resmi haber ajansları Mustafa Şaban’dan, Suudi Büyükelçiliği’nden on avukatın Tahran’da olduğunu ve Temyiz Mahkemesi’nin 20 gün önce müvekkillerine karşı son kararı açıkladığını naklettiler.

Şaban, suçlulardan 5’inin 3’er aylık, diğer 5’inin de 6’şar aylık hapsine hükmedildiğini söyledi.

Yargı sözcüsü Gulam Hüseyin Muhsini, geçen mart ayında, Din Adamları Mahkemesi’nin Suudi Arabistan Büyükelçiliğine saldıran suçlulardan altısının hapsine hükmettiğini belirtti.
Muhsini devamında; Yargının, Ocak 2016’da Suudi Arabistan Büyükelçiliğindeki saldırıya karışma sebebi ile 20 suçluya hapis kararı ile hükmettiğini bildirdi. Bu saldırılar İran ile Suudi Arabistan ve bir çok İslam devleti arasında diplomasi ilişkilerin kesilmesine sebep olmuştu.

İran Yargısı geçen ocak ayında, Suudilerin şikâyetleri üzerine “Suudi Arabistan Büyükelçiliğine kasıtlı sabotaj” suçlaması ile yargılanıp hapsedilenlerin hepsinin beraatına hükmettiğini bildirmişti.