Allah Teâlâ, “O, ölüden diriyi çıkarır” buyuruyor. Size aşağıdaki üç olayı anlatacağım:
Birincisi, Polonya gazeteleri Wroclaw şehrindeki hastanenin nadir bir doğuma tanıklık ettiğini belirttiler. Şöyle ki; çocuk, annesinin ölümünden 55 gün geçtikten sonra dünyaya geldi. Solunum ve kan dolaşım sistemi, vücudun görevini yerine getirmesi ve ceninin hayatta kalması için yapay olarak çalıştırıldı.

Doktorlar, kadının vefatından yaklaşık iki ay sonra, sezaryen doğumu gerçekleştirdiler. Bebeğin ağırlığı bir kilogramı geçmiyordu. Bir ay yoğun sağlık kontrolüne ihtiyacı vardı. Kaynaklar, çocuğun sağlığının iyi olduğunu ve babasının çocukla ilgilendiğini ifade ediyor.

İkinci olay, Türkiye’de meydana geldi. Kocasını zehirleyerek öldürmekle suçlanan bir kadının idam cezasına mahkûm edildiğinden bahsediliyor. Kadın, mahkûm olarak üç ay bekledi. Sonra kadının boynuna ip geçirildikten, ayaklarının altından tahta çekildikten ve vücudu aşağıya doğru sallandıktan sonra hükmün infaz edilmesi anında orada bulunanlar, kadının henüz ölmediğini, kendisinden garip bir şey düşene kadar ayaklarının hareket ettiğini daha sonra ise hareketin kesildiğini ve yaşamını yitirdiğini gördüklerinde şaşırdılar. Medya kaynaklarına göre doktor, kadından düşen garip cismi görmek için hızlıca yürüdü. Düşen şeyin, kendisine hayat yazılan bir kız bebeği olduğu ortaya çıktı. Bu durum orada bulunanların şaşırmasına neden oldu. Çünkü çocuğun annesi, yedi aylık hamileydi. Hiç kimse bunu fark etmemişti.

Üçüncü olayı ise; küçüklüğümde yaşlı, bedevi bir şeyhten işitmiştim. Şöyle demişti: Çölde su kaynağına gitmek için devemin sırtında uzun bir mesafe kat ettim. Kuyuya ulaştığımda su kabımı sarkıttım, doldurdum, susuzluğumu giderdim ve devemi suladım.

Ayrılmadan önce gölgesinde dinlenmek için, yıkılmış toprak bir duvara doğru gittim. Bir de ne olsun, bir bebeğin ağlama sesini duydum! Çevreme bakınırken, yere uzanmış ölü bir kadını gördüm. Doğumun sancılı geçtiği ve kadının doğum zorluğundan dolayı vefat ettiği anlaşılıyordu. Büyük bir ihtimalle kadın bu haldeyken, üzerinden bir veya birkaç gün geçti. Güzelliği kaybolduktan sonra, güzelliğinin izlerine baktım.

Sanki Allah-u Teâlâ, beni bu yere bebeği kurtarmam için getirmişti. Sonrasında göbek bağını kesmeye başladım. Bebeği alıp en yakın eve gittim ve onlara olayın içeriğini anlattım. Bebeğe süt vermeleri için, kadınların yanına bıraktım. Adamlardan yardım istedim ve kadının olduğu yere gittik. Merhumeyi taşıdık ve kadınlar kendisini yıkayıp kefenlediler. Biz de, cenaze namazını kıldık ve defnettik. Allah rahmet eylesin. Bebeği yanımda götürdüm. Ta ki evlenene kadar yanımda büyüdü.