Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Allah bu yolculuğu tekrarlatmasın | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Bir insanın, ancak birlikte yolculuk yapıldığı takdirde tanınacağı hakkında söylenen söz kesinlikle doğru. Uzaktan kendisini iyi ve zarif bulduğum ve ondan daima asalet beklediğim bir arkadaşımla bunu tecrübe ettim.

Eğlence gecelerinden birinde ona Londra’ya gerçekleştireceğim yolculukta bana eşlik etmesini teklif ettim.

Teklifimi memnuniyetle karşıladı. Gerçekten de birlikte yola çıktık ve gideceğimiz yere ulaştık. Bu sırada yer-yön bilgisinin zayıf olduğunu fark ettim. Aynı şekilde sokakta, restoranlarda yürürken ve ulaşım araçlarına binerken çok tökezleyip düştüğünü de. Yani kısaca tam bir baş belası çıktı, o derece ki bir gün kaldırım kenarında tökezleyip düştüğü yerden kaldırırken kendisine kızdım. Ona hiç de yumuşatmadan direk, “Ey falanca kişi Allah rızası için en azından bir eşek gibi yürü” dedim. Fakat maalesef ona verdiğim nasihati hakaret olarak algıladı. Ona eşeklerin gözlerinin daima dört yönü aynı anda görebilme özelliğine sahip olduğunu fakat kendisinin burnunun ucunu dahi göremediğini ve bunun onun başlıca sorunu olduğunu açıklayınca sakinleşti.

Anlatılacak çok şey var fakat özetle bu arkadaşım bana bağımlı hale geldi. Ben de onun için bir bebek bakıcısına dönüştüm.

İki katlı küçük bir daire kiraladık. Alt katta, mutfak, oturma odası ve yatağa dönüşebilen büyük bir kanepe vardı. Yatak odası ise üst kattaydı. Gece geç saatlere kadar oturmayı ve televizyon izlemeyi sevdiği için alt katta kalmayı istedi.

Bir gün Victoria ve Albert Sanat Müzesine gitmek için erken saatte uyandım. Hızlıca bir duş alıp kıyafetlerimi giyindim. Hemen kahvaltı yapabilmek için ilk adımımı merdivene attım ki benden yardım isteyen sesini işittim. Zavallı adamı karşımda yatağa sıkışmış, kendisi için korkunç anlar yaşarken görünce istemsizce durduramadığım bir kahkahaya tutuldum. Televizyonun uzaktan kumandasını almaya çalışırken kanepe kapanmış ve arasında sıkışıp kalmıştı!

Yardım çığlıkları atıyor ve kurtulamıyordu. Hamd olsun ki derin bir uykuda olduğum bir ana denk gelmedi de bu kaza sebebiyle beli kırılmadı. Bir de onu tedavi ettirmek zorunda kalırdım.

Şüphesiz ki, sifonun şiddetli vakumu yüzünden saatlerce klozet oturağında kalan ABD’li kadın yolcudan çok daha mutlu ve şanslıydı. Zavallı kadın, New York’a ulaşana kadar ‘Boeing 767’ uçağında sıkışıp kalmıştı. Uçak iniş yaptıktan sonra teknikerler tarafından kurtarılabilmişti.

Arkadaşa dönüyorum… Cidde Havaalanı’na ulaştığımızda kendi kendime, “Allah bu yolculuğu tekrarlatmasın” dedim.