Alman Anayasayı Koruma Federal Dairesi, terörizm ve radikalizmle mücadele bütçesinin 2019 yılı itibariyle iki katına çıkarılmasını talep etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre, Anayasayı Koruma Federal Dairesi, hükümete, 2019 yılı için 421 milyon avroluk bir bütçe talep etti. Anayasayı Koruma Federal Dairesi Başkanı Hans Georg Maassen tarafından sunulan bu miktar, cari yıl bütçesinden yüzde 7 daha olmakla birlikte, 230 milyon avroluk 2015 yılı bütçesine eşit.

2019 yılı için önerilen bütçe, terörizm, sağ ve sol radikalizm ve organize suçla mücadele hususunda Alman güvenlik çalışmalarının arttığını gösteriyor.

Bu bütçenin, çeşitli güvenlik kurumlarının ve Anayasayı Koruma Federal Dairesi’ne bağlı siyasi ve ekonomik casuslukla mücadele birimlerinin işlevlerini kapsaması doğaldır. Maassen, söz konusu bütçeyi, Alman Federal Meclisi bütçe komitesine bağlı “güven komisyonuna” sundu.

Alman medyasında yayınlanan Tagesschau TV programı da Anayasayı Koruma Federal Dairesi’nin sunduğu bütçenin büyüklüğünü gizlemediğini, fakat bütçeyi ikiye katlamanın bazı nedenlerini basın ve kamuoyundan sakladığına işaret etti. Ayrıca, bu özel bütçenin kullanılacağı tüm programlarının ayrıntılarını güven komitesi üyelerine açıkladığını kaydetti.

2019 bütçesinin kullanılacağı en önemli koruma programlarının arasında, teröristlerin Avrupa’ya, özellikle de Almanya’ya sızması ve mülteci akını ile mücadele etmek bulunuyor. Bunun yanı sıra, Almanya’da sol ve sağ aşırılıkla mücadele programı, ekonomik ve politik casuslukla mücadele programını genişletme planları ve hacker saldırılarını engellemeye yönelik mekanizmalar geliştirmekte ilgili bütçenin kullanılacağı önde gelen plan ve programları arasında.

Anayasayı Koruma Federal Dairesi’nin bütçe planı, Almanya’daki siyasi sığınma süreçlerini kontrol etmeye ve mültecilere sızan teröristlerin tespit edilmesine odaklandı. Daire, ekonomik planları çerçevesinde, Rusya, Türkiye, İran ve Suriye’nin casuslarının politik ve ekonomik casusluk girişimleriyle mücadele etmek için bütçenin güçlendirilmesini talep etti.

Almanya Esed’in Muhaberat’ına karşı alarma geçti

Yeni güvenlik bütçesi, Beşşar Esed’in casuslarının Almanya’da “sahte bir ünvan” altında terör operasyonları yürütme girişimlerine karşı uyarıda bulundu. Bu operasyonlar, Almanya’daki Suriyeli casuslar tarafından DEAŞ örgütü adına gerçekleştirilebiliyor. Amaçları ise diktatör Beşşar Esed hükümetinin terörist tehditle mücadele hususunda uluslararası toplumun yanına olduğunu göstermektir.

Maassen, yeni bütçeyle, kriptolu cep telefonları geliştirmeyi ve dinleme cihazları ve video kameraları ile gözetimi genişletmemeyi planlıyor. Bu gelişmeler, elektronik haberleşmeyi kontrol etmek için Anayasayı Koruma Federal Dairesi tarafından kullanılan Phoenix programı kapsamında gerçekleştirildi. Terör ve aşırılıkla mücadele çerçevesinde geliştirilen Phoenix elektronik gözetim projesinin 2026 yılında tamamlanması gerekiyor. Bu program, telefon ve şifreli uygulamalar kullanan radikallerin gizli etkinliklerindeki takip etmeye çalışıyor.

2019 güvenlik bütçesi, Alman güvenlik ve istihbarat servislerindeki çalışan sayısının arttırılmasına yönelik bütçenin büyük kısmının tahsisi hususunda konuşan Der Spiegel dergisi tarafından rapor edilenleri doğruladı. Anayasayı Koruma Federal Dairesi, 2021 yılına kadar 6 binden fazla çalışanı istihdam etmeyi planlıyor.
Federal orduda olduğu gibi, güvenlik hizmetleri orduya, güvenliğe ve istihbarata uygun yeni elemanlar alınmasını çok zor buluyor. Süddeutsche Zeitung gazetesi, bu hususta, bir aydan fazla bir süre önce birtakım açıklamalarda bulunmuştu. Bu durum, Almanya Savunma Bakanı Ursula von der Leyen’i zorunlu askerliğe dönüş çağrısında bulunmaya sevk etmişti.

Anayasayı Koruma Federal Dairesi, iki yıl önce 3800 çalışana ihtiyacı olduğunu fakat, çalışan sayısının 2 bin 200’ü geçmediğini kaydetmişti. Dairesindeki işçi sayısının şu an 3 bin 100’den fazla olduğunu belirten Maassen, 2019’da en az bin ilave çalışana ihtiyaç olduğunu söyledi.

Sol Parti milletvekillerinden ve güvenlik uzmanı olan Martina Reiner, daha fazla güvenlik ve istihbarat personeli ihtiyacını sorguladı ve “güven komitesi” üyelerinden söz konusu teklifi reddetmelerini talep etti. Ayrıca, Güvenlik hizmetleri kadrolarının genişletilmesinin, bu kurumlarda işlenen hataları ve skandalları örtmek için kullanılacağı düşüncesinde olduğunu dile getirdi.

Öte yandan, Alman hükümeti, Başbakan Angela Merkel’in, Anayasayı Koruma Federal Dairesi Başkanı Hans Georg Maassen’in istifasına ilişkin bir anlaşma yaptığı hususunda konuşan Die Welt gazetesinin yayınladığı rapor hakkında yorum yapmayı reddetti.

Alman hükümetinin pazartesi günü Berlin’de düzenlediği haftalık basın toplantısında, konuşan Angela Merkel hükümeti resmi sözcüsü yardımcısı Martina Fitz, haber hakkında yorumda bulunmayı reddetti. Fitz, Merkel’in, salı günü gerçekleştirilecek toplantıya kadar konu hakkında sessiiz kalınması hususunda Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) Lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer ve Sosyal Demokrat Parti lideri Andrea Nails ile anlaştığını söyledi.

De Welt pazartesi günü, Berlin’deki koalisyon hükümetinin liderleri arasındaki telefon görüşmeleri hakkında açıklamalarda bulundu. Gazete, geçen hafta sonu Hristiyan Demokrat Birliği Partisi lideri ile Sosyal Demokrat Parti lideri arasında gerçekleşen görüşmede, Maassen’in azledilmesi üzerine anlaştıklarını ifade etti. Ayrıca, koalisyon hükümetinin salı günü yapılacak bir sonraki toplantıda istifa konusunu ele alacağını söyledi.

Koalisyon hükümetin tarafları arasındaki görüşmeler, güvenlik dairesi başkanının iç politik ilişkilere olan müdahalesinin kabul edilemez olduğunu ortaya koydu.

Maassen, Almanya için Alternatif Partisi ile olan temaslarını ortaya koyan bir raporun ardından eleştiri oklarının hedefi olmuştu.