Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Almanya Adalet Bakanı: NSU davasından ders aldık | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Almanya Adalet Bakanı Katarina Barley, ülkesinin aşırı sağcı NSU örgütü tarafından işlenen seri cinayetlerden ders aldığını söyledi.

Barley Berlin’de Alman Haber Ajansı DPA’ya yaptığı açıklamada, “bugün bile devletin ırkçı nedenlerden dolayı insanları öldürmesini engelleyememesi anlaşılamaz bir şey” dedi. Bakan, o günden bu yana bazı şeylerin değiştiğini yargı ve polisin bu olaylarla ilgili farkındalıklarının arttığını vurguladı ve “savcılık artık aşırı sağcıların gerçekleştirdiği olayları daha hızlı inceleyecektir” dedi.

Bakan, güvenlik makamlarının bilgi alışverişinde bulunduğunu söyleyerek “Irkçı motivasyonlu olaylar 2015 yılından beri Ceza Yasası’na göre daha fazla cezalandırılmaktadır” dedi.

Bakan, NSU örgütünü soruşturmak için oluşturulan meclis komisyonunun önerileriyle muhbirlerin yasal sınırlarının daha açık hale geldiğini vurguladı.

Aşırı sağcı ortamlardan gelen muhbirlerin Anayasa koruması altında olması tartışmalara neden olmuştu. Müdahil avukatlar Ekim 2017-Şubat 2018 döneminde sundukları mütalaalarında, dava sürecinde NSU’nun gerçek boyutunun ve iç istihbarat servisi olan Anayasayı Koruma Teşkilatı (AKT) görevlilerinin cinayetlerdeki rolleri gibi pek çok konunun sorgulanmadığını, süreçte kurban yakınlarının suçlu muamelesi gördüğünü, Federal Savcılığın NSU’nun 3 kişiden oluştuğu yanlışında ısrarcı olduğunu vurgulamıştı.

Münih Bölge Mahkemesi baş sanık Zschaepe’yi ömür boyu hapse çarptırırken, dört kişi hakkında hafif hapis cezaları verdi.

Barley, “NSU’nun sonu maalesef Almanya’da sağcı terörün sonu değildir” diyerek sözlerin şöyle sürdürdü: “Bunun en üzücü kanıtlarından biri, son yıllarda mültecileri hedef alan birçok kundaklama saldırısıdır. Şiddetle mücadele etmek için her türlü çabayı göstermeye ve çeşitliliği ve hoşgörüyü teşvik etmeye çalışıyoruz.”

Barley ayrıca, kurbanların ailelerinin hayal kırıklığına uğradığını anladığını da dile getirdi. “NSU, onlara büyük acılar çektirdi ve devlet, soruşturmalarda onları suçlu buldu. Bu şimdiye kadar benim anlaşılmaz bir durum ve bu olaylar tekrarlanmamalı.”

Bakan NSU davasının bu konuyla ilgili parlamentodaki tahkik komisyonlarının çalışmalarının bir parçası olduğunu ancak bu davanın burada kapanmayarak soruşturmaların devam edeceğini söyledi. Bakan “ülke olarak NSU örgütü mağdurlarının ailelerine minnet borçluyuz” dedi.

Öte yandan Almanya’nın Sesi (DW) TV’ye göre Sosyal Demokrat Partili (SPD) Dışişleri Bakanı Heiko Maas NSU kararıyla ilgili açıklamasında, “Irkçı şiddete karşı sadece hukukun gücünü kullanmıyoruz. Hoşgörüsüzlük ve nefrete karşı açık toplumların çeşitliliğin gücüne ihtiyaç duyuluyor. Hem de dünyanın her yerinde. Suçluların yol açtığı acı telafi edilemez. Kurbanlar unutulmayacak” dedi.

Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili İçişleri Bakanı Horst Seehofer, “NSU kararının Alman toplumu ve güvenlik birimleri için “görevlerinin bittiği” anlamına gelmediğini” belirtti. Seehofer, “Vatandaşlarımızın güvenliğini bütün gücümüzle sağlama konusundan taviz vermeyeceğiz” dedi. Seehofer Münih’teki mahkemede görülen davaya konu olan suçların, “Almanya’da aşırı sağla bütün gerekli yöntemlerle mücadele edilmesi için ders ve görev teşkil etmesi gerektiğini” vurguladı.

Bavyera eyaletinin Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili İçişleri Bakanı Joachim Hermann ise Alman devletinin aşırı sağa karşı tavrının “geçmişte yaptığı hatalar ve başarısızlığın ardından iyileşme kaydettiğini” söyledi. Hermann, Münih’te yaptığı açıklamada, “NSU’nun uzun yıllar dokunulmaksızın en ağır suçları işleyebilmiş olması, bizim için bir uyarı ve böylesine saldırıların bir daha asla tekrar etmemesi konusunda da bir görev anlamına geliyor” dedi.

Yeşiller Meclis Grup Başkanı Anton Hofreiter ise NSU kararıyla ilgili değerlendirmesinde Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın rolünün açıklığa kavuşturulmasını talep etti. Hofreiter, “Anayasayı Koruma Teşkilatı olayın açıklığa kavuşturulmasının önüne geçti” diyerek kuruma yönelik eleştirisini dile getirdi.

Yeşiller iç politika uzmanlarından Irene Mihalic de yaptığı açıklamada eleştirel konuştu. Mihalic, “Ne yazık ki NSU kararı tamamlanmamış biçimde kalmak zorunda çünkü iddianame NSU üçlüsünün arkasındaki terör sistemini tutarlı bir biçimde bir biçimde gizledi” dedi. Mihalic bu bakış açısının “Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın NSU üçlüsünün doğrudan çevresindeki muhbirlere ait dosyaları bilinçli olarak ortadan kaldırdığını” belirtti. Mihalic, “Bu skandal muamele nedeniyle Almanya’da Anayasayı Koruma Teşkilatı tamamen yeni bir başlangıç yapmalı” dedi.

Sol Parti milletvekili Petra Pau ise Federal Başsavcılığa, NSU terör hücresiyle ilgili bağlantıların soruşturulmaya devam edilmesi çağrısında bulundu. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in cinayetlerin koşulsuzca açıklığa kavuşturulacağı sözünü verdiğini söyleyen Pau, “Bu söz yerine getirilmedi. Hala aşırı sağcı ağlar varlığını sürdürüyor. Biz buradayken, yeni aşırı sağcı saldırıların düzenlenme tehdidi sürüyor” dedi.

Hür Demokrat Parti (FDP) iç politika uzmanlarından Stephan Thomae açıklamasında NSU cinayetlerine yönelik olarak geriye birçok sorunun kaldığını söyledi. Thomae, “Örneğin Anayasayı Koruma Teşkilatı’nda güvenlik birimlerinin böylesine şiddetli başarısızlığı nasıl mümkün olabildi?” dedi. Thomae’ye göre NSU’dan gerekli siyasi sonuçlar da çıkarılmadı. Hür Demokrat Parti bu nedenle koalisyondan Alman güvenlik birimlerinin yapısında gerekli reformları öngören kapsamlı bir taslak hazırlamasını talep etti.

Uyum Bakanı’ndan çağrı

Federal Hükümetin Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Annette Widmann-Mauz, aşırı sağla kararlı bir mücadele çağrısı yaptı. Widmann-Mauz Rheinische Post’a verdiği demeçte, “Bütün sorumlular aşırı sağla kararlı bir biçimde mücadele etme görevine sahip. Böylesine korkunç cinayetlerin tekrar etmemesi için her şey yapılmalı” dedi.

Federal hükümetin kurbanlardan sorumlu temsilcisi Edgar Franke ise NSU kararının ardından yaptığı açıklamada, NSU şiddetinden kurtulanlar ve kurban yakınları ile dayanışma içinde olunması gerektiğini vurguladı. Franke, “Umarım bugünkü karar, kurbanlar ve kurban yakınları için yaşananlarla baş edebilmek için ileri doğru bir adım atılması anlamına gelir” dedi.