Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Almanya son 1 yıl içinde 36 aşırılık yanlısını sınır dışı etti | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

Almanya’da terörle mücadele önlemleri hız kazandı. İçişleri Bakanlığı kaynaklarınca yapılan son açıklamalar son dokuz ay içerisinde “tehlikeliler” ve “şiddet yanlıları” listelerindeki 36 aşırılık yanlısını sınır dışı edildiği yönünde.

Konuyla ilgili Almanya’da yayınlanan Süddeutsche Zeitung gazetesinde çıkan bir haberde sınır dışı edilenlerin sayısının 2017’nin sonuna kadar 50’yi aşmasının beklendiği belirtildi. Gazetede ayrıca, sınır dışı edilenlerin çoğunun Tunus, Cezayir ve Bosna Hersek’ten geldiğini yazdı. Geçtiğimiz temmuz ve ağustos aylarında “tehlikeliler” listesinden 7 kişinin sınır dışı edildiği bilgisinin verildiği haberde Leipzig şehrindeki Federal İdari Mahkemesi’nin, Alman vatandaşlığına sahip olmayan aşırılık yanlısı kişilerin ülkelerine gönderilmelerini hızlandırdığı kaydedildi.

Yapılan açıklamalar, Alman makamlarının Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına rağmen “tehlikeli” kişileri sınır dışı etme konusunda zorluklarla karşılaştığı yönünde. Engellerin büyük bir kısmının faillerin kendi ülkelerinde idam edilme veya işkence görme korkusu içinde bulunmasından kaynaklandığı kaydediliyor. Anayasayı Koruma Federal İdaresi tarafından yayınlanan bildiride Alman vatandaşlığına geçmek için düzenlenen son kampanyaya tehlikeli olduğu bilinen 700 ve şiddet yanlısı 410 kişinin başvurduğu kaydediliyor.

Avrupa vatandaşlığına geçmek için düzenlenen kampanyalara katılanların ise bu kişilerin üçte birini oluşturduğu belirtildi.

İltica ve Göç Dairesi, aşırılık yanlılarının ya da gerekli evraklara sahip olmayan mültecilerin tespit edilmesinin yanı sıra sınır dışı edilme masraflarının da boyutlarına dikkat çekiyor. Bir mültecinin sınır dışı edilme masrafının 2014 yılında 7239 Euro olduğu, toplu sınır dışı edilmeler ile bu rakamın 5486 Euro’ya düşürülebildiği belirtiliyor.

Terör soruşturmaları sürüyor

Alman makamlardan yapılan açıklamalar, alınan tüm önlemlere rağmen Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinde 50, Bavyera’da 12 ve Hessen’de 10 tehlikeli militanın bulunduğu yönünde.

Soruşturmalar sürüyor. Ancak yaşanan terör olaylarına ilişkin tartışmalar sona ermiş değil.
19 Aralık 2016’da Berlin’de düzenlenen terör saldırısının faili Tunuslu Anis Amiri’nin davasıyla ilgili olarak, Der Spiegel gazetesi, Berlin polisinin faili olaydan önce dolaylı yoldan gözetime tabi tuttuğunu belirtti. Gazetenin verdiği bilgiye göre Amiri, şubat 2016’da otobüsle Dortmund’dan Berlin’e gitti.

Kuzey Ren eyaleti polisinin Berlin’deki güvenlik güçlerinden Amiri’nin izlemesini talep etti. Ancak Berlin polisi, otobüsten indiği sırada onu tutuklayarak bir polis karakolunda sorguya çekti.

Gazete, Amiri’nin Dortmund’da bulunan bir DEAŞ mensubunu aradığını, polisler tarafından tutuklandığında cep telefonuna el konulduğunu kaydetti. DEAŞ mensubu ise, ihtiyatlı davranması gerektiğini ve ilerleyen zamanlardaki yolculuklarında cep telefonunu yanına almaması gerektiği yönünde bilgi verildiğini kaydetti.

Gazetenin haberine göre Amiri, Kuzey Ren-Vestfalya eyaletindeki Oberhausen kentinde tekrar uyarıldı. Yardım Dairesi’nden sosyal yardım alırken Amiri’ye eşlik eden ajan, sahte isimlerle birden fazla şehirden finansal yardım aldığından şüphelendiği konusunda Amiri’ye uyarıda bulundu. Der Spiegel, Kuzey Ren-Vestfalya polisinin, Amiri’yi uyaran gizli güvenlik görevlisi hakkındaki bilgileri reddettiğine dikkat çekti.

Federal İçişleri Bakanlığı, terör operasyonunu gerçekleştirmesinden sonra Amiri’nin Almanya’da 14 kişiden yardım istediği ve birden fazla Alman eyaletindeki 14 farklı şehirden mültecilere tahsis edilen yardımları almak için farklı sahte belgeler kullandığını açıkladı.

Uluslararası işbirliği hızlanıyor

Almanya’nın terörle mücadelesi ülke içiyle sınırlı değil. Son olarak Berlin Yönetimi, Nijer’e 5 milyon euro değerinde zırhlı araç temin etti. Teröre ve insan kaçakçılığına karşı mücadele için yapılan bu yardım, Nijer Savunma Bakanlığı ile atılan imzaların ardından yapıldı.

Nijer’e verilen savunma araçları, askerlerin güvenli bir biçimde taşınması için tasarlanmıştı. Anlaşma, Alman Savunma Bakanı Ursula von der Leyen tarafından temmuz ayında Nijer’e teslim edilen benzer nitelikteki 100 araç, vinç, ambulans, 115 motosiklet ve 55 uydu telefonunu kapsıyordu.

Nijer, Afrika’da Libya ve Fas’a sığınmacıların götürülmesi için insan kaçakçılarının en fazla kullandığı ülkelerin başında yer alıyor.