Almanya yönetimi, Bonn’daki Uluslararası İklim Değişikliği Konferansı’nı korumak için Berlin’de kapsamlı bir güvenlik planı devreye soktu.
Bonn Emniyet Genel Müdürü Helmut Pfau, COP23 Konferansı’na iki hafta içinde 25.000 katılımcının korunmasının büyük bir güvenlik riski olduğunu söyledi.
Ülkenin batısında bulunan Bonn kenti’nde 6 Kasım’da düzenlenecek olan COP23 için Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet Polisi kapsamlı bir güvenlik planı hazırladı.
Plan, Kamu Güvenliği Müdürlüğü tarafından güvenlik bölgesi olarak ilan edilen Konferans’ın yapıldığı günlerde uygulanacak sıkı önlemler ile başlayacak. Yalnızca Bonn şehrinde 40 riskli şüpheli olduğunu içeren planda bunlardan en tehlikeli olan 12’sinin her gün polise bildirim yapma zorunluluğu bulunacak. Bonn Almanya’da suç oranının en yüksek olduğu şehir olarak biliniyor.
COP23’e saldırmak için herhangi bir terörist eylem hazırlığı kanıtı olmasa da yüksek düzeyde risk olarak görüldüğü için COP23 boyunca benzeri görülmemiş güvenlik önlemleri alınacak.
Konferans alanının çevresindeki güvenlik bölgesi iki güvenlik bölgesi tarafından sınırlandırılacak ve bölgelerde 2 bin polis görev yapacak.
Birinci güvenlik bölgesi olarak ilan edilen Bula bölgesi’nde Birleşmiş Milletler Kampüsü, Uluslararası Konferans Sarayı ve oteller bulunuyor.
İkinci güvenlik bölgesi şeklinde tanımlanan Bonn-Rheinaue bölgesi ise Ren nehrinin kıyısındaki park ve bahçeleriyle tanınıyor.
Aralık 2016’dan beri yürürlükte olan Güvenlik Planı , Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti tarihindeki en büyük güvenlik önlem planı olarak görülüyor.
Plana göre, iki güvenlik bölgesine giden yolların giriş ve çıkışları, bir araba ya da kamyon kullanan herhangi bir terörist saldırı öngörülerek elektronik bloklarla güvence altına alınıyor.
Aşçılar, teknisyenler ve asistanlar da dahil olmak üzere güvenlik bölgelerindeki 6000’den fazla hizmet çalışanının kimlikleri ve dosyaları da kontrol edildi ve konferans boyunca bir çok kez kontroller yenilenecek.
Termal kameralarla donatılmış helikopterler, konferans süresi boyunca Bonn hava sahasını inceleyecek.
Güvenlik Planı, iki bölgeyi özel anti-terör timlerine ve süvari polisine bağlayan sokaklarda uygulanacak.
Uzmanlar, güvenlik bölgelerinin çevresine çitler inşa etmek ve onlara video gözetim kameraları takmak için bir hafta çalıştı.
Bonn Emniyet Genel Müdürü Helmut Pfau’ya göre Bonn-Rheinaue güvenlik bölgesini çevreleyen çitin uzunluğu 1.6 km’den fazla. Güvenlik bölgesi içinde ve yakınında sırt çantası taşıyanlar polis tarafından aranacak.
Polis konferans katılımcıları için oteldeki sivil personellerini hazırşayacak ve herhangi bir acil durumda otobüs, metro ve tramvay hatlarına 90’dan fazla görevli konuşlandırılacak.
Ekim ayından bu yana polis, BM karargâhını, Uluslararası Konferans Sarayı ve otellerde silah ve patlayıcı tespiti için eğitim görmüş köpekler ile arama tarama yapıyor. Güvenlik bölgesi COP23’ün açılışından iki gün önce 4 Kasım’da BM güvenlik uzmanlarına devredilecek.
Öteyandan Almanya’da Frankfurt Yüksek Mahkemesi, ABD makamlarından gelen bir talep üzerine 38 yaşındaki Türk asıllı terörist Adem Yılmaz’ı ABD’ye teslim etmeye karar verdi.
“Kollner Stadt Antziger” gazetesi, Frankfurt Yüksek Mahkemesi’nin Hessen kararına göre, Adem Yılmaz Çarşamba günü verilen karardan haberdar edildi. Yılmaz, Düsseldorf mahkemesi tarafından 2010’da 11 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Ancak, ABD’ye iadesi nedeniyle ömür boyu hapis cezası alabilir.
Adem Yılmaz, Almanya’daki bir ABD üssüne bombalı saldırı planlayan Sauerland hücresinin liderliğini yapıyordu .
ABD Dışişleri Bakanlığı, İslami Cihad Birliği’ne bağlı Sauerland hücresinin 2004 yılında Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te Amerikan ve İsrail büyükelçiliklerine eşgüdümlü saldırılar düzenlediğini açıklamıştı.
Hücrenin diğer üyelerinden, sonradan Müslüman olan 30 yaşındaki Fritz Gelowicz ve 24 yaşındaki Daniel Schneider 12 yıl hapis cezasına çarptırıldılar.
ABD yetkilileri, Yılmaz’ı 2006 yazında Afganistan’da faaliyet gösteren ABD kuvvetlerini hedef alan iki operasyona katılmakla suçluyor.
İddianame’ye göre sanıklar, Pakistan sınırındaki gizli terör kamplarında askeri eğitim gördü.
Münih Cumhuriyet Başsavcısı, 22 Temmuz 2016’da Almanya’nın Münih kentinde ‘Olympia Einkaufszentrum’ adlı alışveriş merkezindee etrafına rastgele ateş açarak 9 kişiyi öldüren saldırganın, İran ve Alman pasaportu bulunan Ali David Sonboly adlı öğrenci olduğu ortaya çıkmıştı.
Münih Emniyet Müdürü Hubertus Andrae, 18 yaşındaki Sonboly’nin olay yerinden 1 km uzakta intihar ettiğini ve saldırıda kullanılan ‘Glock’ marka silahın cesedinin yanında bulunduğunu açıkladı. Andrae, Sonboly’nin, Norveç’te 5 sene önce çoğu öğrenci 77 kişiyi öldüren neo-Nazi Anders Behring Breivik ile bağlantısı bulunduğunu ve ‘kitle katliamlarına’ takıntılı olduğunu söyledi. Saldırının, Norveç katliamının gerçekleştiği 22 Temmuz’da meydana gelmesi, Sonboly’nin Breivik’i örnek aldığına işaret ediyor.