Alman iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), ülke içerisindeki radikal aileleri ve onların çocuklarıyla olan ilişkilerini, kamu güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit olarak görüyor.
Alman Funke medya grubu, ülkedeki radikalizm tehlikeleri konusunda Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın bir çalışmasına dayandırarak verdiği haberinde, çocuk istismarı riskinin yalnızca Suriye ve Irak’taki örgütlere katılan aileler tarafından değil, aynı zamanda Almanya içerisinde yaşayan aileler tarafından da oluşturulduğuna dikkat çekti. Çalışmada ayrıca, ülke içerisindeki yüzlerce Müslüman ailenin de bu riski taşıdığı belirtildi.
BfV’nin raporuna göre radikal aileler, çocuklarını “doğuştan itibaren”, kendi inançlarına aykırı inanışlara karşı şiddeti haklı gören, radikal bir ideolojiyle eğitiyor.
Rapor, radikalizmin, özellikle büyüme çağındaki gençler arasında hafife alınmayacak kadar hızlı belirtilerinin bulunduğunu ortaya koyuyor. Söz konusu rapora göre Anayasayı Koruma Teşkilatı, radikalizm yanlısı çocuklara dair “tesadüfen” bilgi sahibi oldu. Çünkü yasalar, 14 yaşından küçük çocuklar hakkında veri tutulup dosya açılmasını yasaklıyor. Anayasayı Koruma Teşkilatı da somut bir kanıt olmadıkça ya da bu çocuklar suç işlemeye teşebbüs etmedikçe, radikalizm yanlısı çocuklara yönelik kayıt tutamıyor.
Söz konusu çalışmada, değerlendirmenin çocukları yargılamak için değil, “radikalizm riskini önlemek” amacıyla yapıldığı belirtiliyor.
BfV, aileleri, “Suriye ve Irak’ta terör saflarında savaştıktan sonra ülkeye dönen, terör gruplarına katıldıktan sonra geri gelen ve Almanya’da yaşayan radikalizm yanlısı aileler” olmak üzere 3 farklı gruba ayırmakta.
Reşit olmayan çocuklar için kayıt talebi
Almanya’daki iç istihbarattan sorumlu Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV) Başkanı Hans Georg Maassen, geçtiğimiz Aralık ayında Suriye ve Irak’taki savaş bölgelerinden geri dönen ailelerin çocukları ile bu ülkelerde terör örgütleri tarafından şiddet ve tacize maruz kaldıktan sonra aileleri tarafından Almanya’ya gönderilen çocuklara ilişkin uyarıda bulunmuştu. Alman hükümeti, çocuklar tarafından işlenen birçok suçtan sonra 2016 yılında 14 yaş altı çocukların da yasaya dahil olması kararı aldı. Bu çerçevede Bavyera, 2014 yılı boyunca reşit olmayan çocuklar için güvenlik kayıtlarının açılmasına izin veren tek eyalet oldu.
Diğer taraftan Hristiyan Demokrat Birliği’nden Milletvekili ve Parlamenter Gözetim Komitesi üyesi Patrick Sensburg, güvenlik ve istihbarat servislerine radikalizm yanlısı çocuklara yönelik uyarılardan vazgeçmeme ve hatta gerektiğinde bu kişiler hakkında takip başlatarak dosya açma kararı alınması yönünde çağrı yaptı.
Hristiyan Demokrat Birliği’nden Milletvekili Kristina Schröder ise geçtiğimiz ay Müslüman ailelerin çocuklarının, gerekli durumlarda Gençlik Dairesi’nin himayesi altına alınması çağrısında bulundu. 2009-2013 yıllarında Aile Bakanlığı yapan Schröder, Frankfurt Polis Şefi ile anlaşmaya vardığını ifade etti. Schröder, yabancı kültürlere ve dini topluluklara karşı kararlı bir tavır sergilemeleri gerektiğini de vurguladı. Milletvekili, Gençlik Dairesi’nin gerektiğinde, bu tür çocukları kendi himayesi altına almaya hazır olması gerektiğini söyledi.
Frankfurt Polis Şefi Wolfgang Trusheim ise bu tür çocukları, “nefretin çocukları” olarak nitelendirerek, bu ebeveynlerin, çocuklarını, diğer dinlere karşı nefret ideolojileri çerçevesinde yetiştirdiğini kaydetti. Wolfgang Trusheim, çocukların da “şiddete başvurmaya meyilli” yeni nesiller olarak yetiştiğini vurguladı. Trusheim, Gençlik Dairesi ile sivil mahkemelerden, bu çocukların, radikalizm yanlısı ailelerinin yanında kalmayıp devlet himayesine alması gerektiğini de belirtti.
Bakan’dan “DEAŞ çocukları” tehlikesine karşı uyarı
Kuzey Ren-Vestfalya eyaleti İçişleri Bakanı ise Suriye ve Irak’taki savaş bölgelerinden Almanya’ya dönen “DEAŞ çocuklarının” tehlikesine dikkat çekti. Bakan, bu çocukların Suriye ve Irak’taki DEAŞ’ın kucağında radikalleştiğini söyledi. 8’i kadın, 18’i çocuk olmak üzere 75 ailenin DEAŞ saflarından Almanya’ya döndüğünü vurgulayan Bakan, ülkenin güvenlik sistemindeki boşluklardan haberdar olduklarını, Almanya’nın 14 yaş altı çocuklara nasıl davranacağını bilemediğini ifade etti.
Anayasayı Koruma Federal Dairesi, yetişkinler hakkında ayrıntılı veriler tutabilir, ancak çocuklar ve reşit olmayanlar hakkında veri tutamaz.