Lütfen yeni siteyi Bekleyiniz: https://aawsat.com/turkish


Ortadoğu haber | Şarkul El-Avsat

Amerikalıların Suriye’ye dönüş yılı | ŞARKUL AVSAT
Bir Sayfa Seçin

2012 yılı boyunca eski ABD Başkanı Barack Obama Suriye rejiminin önüne kırmızı çizgileri koyarak bu çizgilerin ihlali halinde Şam’ın bir Amerikan askeri yanıtıyla yüz yüze geleceğini defalarca söylemişti. Fakat bu tehditlerden 1 yıl sonra Suriye rejiminin lideri, Suriye şehirlerini kimyasal silahlarla bombalamaktan tereddüt etmeyerek 1500 kişinin ölümüne neden oldu. Ancak Obama, dünyanın en güçlü Başkan’ı olarak Esed’i vurmak yerine Amerikan Kongresi’ne giderek, beyhude onayını almaya çalışmıştı. O noktada Rusya müdahale ederek Esed’in elinin altında olduğu 1300 ton kimyasal silahı Batı’ya teslim edeceğini garanti etti. O andan itibaren, Obama, İran ve Türkiye’nin yardımıyla, Suriye dosyasını Rus meslektaşına teslim etmiş oldu ve tam tam 4 yıl süresiyle Washington Suriye’de olan bitenlere seyirci gözüyle bakmakla yetindi. Amerikan umursamazlığı o denli büyüktü ki, Rusya, İran ve Türkiye Suriye’de ABD’nin herhangi bir dahli olmadığını, pastayı kendi aralarında çıkarları doğrultusunda bölüşeceklerini zannetti. Ardından, ABD’nin Suriye’ye ani ve güçlü dönüşü herkesi şaşırttı; zira ABD, Suriye’nin doğusunda 30 bin kişilik bir sınır güvenlik gücünün oluşumuna katkı sağlayacağını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, ülkesinin askerinin Suriye’de kalışının “sadece DEAŞ’ın tamamen yenilmesiyle son bulmayacağını, Beşşar Esed’i, Müttefiki İran’la Suriye’nin tamamında kontrolü ele almayı önlemek amacıyla kalacağını” açıkladı. ABD’nin İran’a ve İran’ın Lübnan’la karadan birleşimine karşı, “DEAŞ” ve “El Kaide” türü radikalizm yanlısı örgütlerin oluşumunu engellemek ve en nihayetinde Esed’in yönetimine son verecek siyasi krizi bitirecek çözüme erişimi içeren yeni stratejisini ilan etmiş oldu.

Suriye muhalefetine yıllarca kaybetmeye ve Beşşar Esed lehine teslim olmaya mahkummuş gibi davranıldı, görünen o ki, bu muhalefetin değişik gruplarını tutan uluslararası güçler, Suriye’de siyasi çözüm için 2018 yılında müdahil olacakları görülüyor. ABD yönetiminin ilk yılını Suriye politikasını gözden geçirmek için kullandığı, ardından bölgesel müttefikleri ve Suriyeli muhaliflerle anlaşarak Suriye sahasına çok güçlü bir şekilde döndüğü açık. ABD’nin çözüm vizyonu Esed’in koltuğunu bırakmasının kaçınılmazlığına, Esed sonrası geçiş sürecinin ve iç barışın kök bulmasına dayanmaktadır. Washington dönüşünün Moskova’nın son beş yılda herhangi bir siyasi çözüm bulmadaki başarısızlığıyla, askeri çözümleri sunmayla, Esed rejimine sınırsız destek sağlamakla ve Astana süreci içinde Esed’e destek olarak kendi görüşünü tüm taraflara empoze etme hatasıyla örtüştüğünü söylemek yanlış olmaz. Soçi’deki “Suriye Ulusal Diyalog Konferansı”nın iki kez ertelenmesi ve üçüncü ertelemenin kuvvetle muhtemel olması Rus siyasi mesaisinin akamete uğramasının son göstergesi olabilir.

Moskova, Washington’un Rus çıkarlarına dokunulmaması karşılığında, ABD’nin Suriye’ye dönüşünü, isteksizce kabul etti. ABD’nin vizyonu siyasi ve güvenlik hesaplamalarının yeniden değerlendirilmesi ve bölgede terörün resmi hamiliğini yapan Tahran’a pratik mesajlar gönderilmesine dayandığından, bu yeni değerlendirmede en büyük zararı gören taraf, Esed rejiminden sonra, tabii ki, İran rejimidir, zira ABD, yeni strateji çerçevesinde, İran destekli milisleri Suriyeli muhalif terörist organizasyonlarla aynı kefeye koydu.

Suriye’de Amerikan askeri varlığının ana hedeflerinden biri de İran milislerinin kanatlarının kesilmesi olacaktır, Moskova da, kendi çıkarlarına dokunulmadığı sürece karşı çıkmayacaktır.