Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Suriye sınırındaki birliklere takviyelerde bulundu. Aynı zamanda, Türkiye, PYD kontrolü altındaki Afrin’e ‘hiç kimsenin izni olmaksızın’ her an girebileceğini vurguladı.

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu, “Afrin veya başka bir bölgeden Türkiye’ye yönelik tehdit geldiği zaman hiçbir tereddüt göstermeden oralara gireriz, oraları teröristlerden temizleriz. Yani Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir gece ansızın gelebiliriz, girebiliriz” ifadelerini kullandı.

MGK’nın ana gündem maddesi Afrin

Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, geçtiğimiz salı günü yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK) toplantısının ana gündem maddesinin Afrin’den gelen ‘terörist tehdit’e odaklandığını söyledi.

Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de Azerbaycan – Pakistan -Türkiye Dışişleri Bakanları üçlü toplantısında bir gazetecinin MGK kararlarına atıfta bulunarak Afrin’e bir operasyon ihtimali olup olmayacağına yönelik sorusu üzerine Çavuşoğlu şu cevabı verdi, “Nasıl daha önce Fırat Kalkanı Operasyonu bölgesinde Kilis’e ve bölgeye tehdit geldiği zaman hiç tereddüt etmeden o bölgeye girdiysek, DEAŞ’ı temizlediysek, Afrin veya başka bir bölgeden de Türkiye’ye yönelik tehdit geldiği zaman hiç bir tereddüt göstermeden oralara gireriz, oraları teröristlerden temizleriz. Yani Cumhurbaşkanımızın da söylediği gibi bir gece ansızın gelebiliriz, girebiliriz.”
Çavuşoğlu ABD’nin YPG’ye verdiği silahların Türkiye’ye karşı bir tehdit oluşturduğuna dikkat çekti.

“ABD iç işlerine karışmayız”

ABD Başkanı Donald Trump’ın, geçtiğimiz cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, bundan sonra YPG’ye silah gönderiminin durdurulacağını bizzat söylediğini belirten Çavuşoğlu, “ABD iç işlerine karışmayız. Ancak Pentagon ABD başkanını dinlemezse, endişeleniriz. ABD gibi bir devletin başkanının sözü önemli. Buna büyük önem veriyoruz. Çünkü biz verdiğimiz tüm sözleri yerine getirdik” ifadelerini kullandı.

Beyaz Saray’dan geçtiğimiz cuma günü yapılan açıklamada, Başkan Trump’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı telefon görüşmesinde, kendi yönetiminin, DEAŞ ile Washington arasındaki Suriye içerisinde yaşanan savaşta, ‘ortaklarına’ yaptığı askeri yardımlar konusunda ‘değişikliklere’ gideceğini belirttiği aktarıldı.

“Silah desteğine devam edeceğiz”

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), geçtiğimiz salı günü yaptığı açıklamada, DEAŞ ile mücadele çerçevesinde YPG’ye silah gönderilmesine devam edeceğini ve yeni sevkiyatlar yapıldığı belirtildi.

“Tehditlere asla izin vermeyeceğiz”

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Türkiye’nin, Afrin’de kendisine karşı oluşabilecek tehditlere asla izin vermeyeceğini, ABD, Rusya ve İran dahil tüm ilgili taraflara bildirdiğini belirtti.

Bozdağ, MGK toplantısının ardından duyurulan TSK unsurlarının Afrin’de, Rusya ve ABD ile işbirliği kurulmasına bakılmaksızın konuşlandırılması kararının ne zaman uygulanacağı ile ilgili soruya, “Önümüzdeki günlerde atılacak adımların niteliği hakkında şu anda konuşmak doğru olmayacaktır. Zamanı geldiğinde gerekli adımlar atılacaktır” şeklinde yanıtladı. Türkiye’nin Suriye’ye 910 kilometre sınırı olduğunu ve şu anda Türkiye’de yaklaşık 3 milyon 200 bin Suriyeli mülteci barındırıldığını belirten Bozdağ, “Türkiye, bütün bu riskleri ortadan kaldırmak ve Suriye’de iç barışı tesis etmek, siyasi çözümün hayata geçirilmesini sağlamak, sınır güvenliğini tesis etmek, bölgede bir terör koridorunun oluşumunu engellemek ve yeni mülteci akımının önüne geçmek, terör örgütlerinin Türkiye’ye sınırlarımızı geçerek ülkede eylem yapmasını önlemek için oralarda elbette aktif çalışmalar yürütüyor, bundan sonra da yürütecek” ifadelerini kullandı.

“Bazı çevreler rahatsız”

Anadolu Ajansı’na (AA) açıklamalarda bulunan hükümet sözcüsü Bozdağ, Türkiye’de bu adımlardan rahatsız olanların olduğuna dikkat çekerek, “Bundan bazı çevreler rahatsız, biz biliyoruz ama biz şunu da söylüyoruz. Orada, kuzey Suriye’de olup bitenler ve Suriye’de olup bitenler Ankara’nın güvenliği ile doğrudan ilgili şeylerdir. Biz onu kendimizden ayrı göremeyiz. O yüzden hükümetimiz burada doğru bir politika ortaya koymuştur” ifadelerini kullandı.

Türkiye, Rusya ve İran’ın aldığı ortak kararların ve attığı adımların önemini vurgulayan Bekir Bozdağ, Rusya’nın Soçi kentinde gerçekleşen üçlü zirveyi ‘tarihi’ olarak nitelendirerek, zirvenin Suriye’deki çatışmaların sona ermesi umudunu yükselttiğini ve tüm dünyayı etkilediğini söyledi. Bozdağ zirvenin, birçok ülkenin, Suriye kriziyle ilgili kararlarını gözden geçirmesine sebep olduğunu belirtti.

“Herkesin önceliği Suriye halkı olmalıdır”

Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın ise yaptığı açıklamada, Suriye halkının çıkarlarının, ilgili tüm ülkelerin 6 yıldan fazla süren Suriye krizinin çözümünde öncelikli olması gerektiğini söyledi.

Cumhurbaşkanlığı himayesinde Uluslararası İşbirliği Platform (UİP) tarafından İstanbul’da düzenlenen 8. Boğaziçi Zirvesi’nde konuşan Kalın, “Burada ülkelerin genel yaklaşımı, aktörlerin genel yaklaşımı kimin ne tür bir jeopolitik konum elde edeceği meselesine dönüşmüş durumda. Biz bu konuda bir uyarıda bulunmak istiyoruz; öncelik hiç kimsenin ‘ben şurada şu konumu elde edeyim, şu ülkeye karşı şöyle bir güç oluşturayım meselesi olmamalıdır. Herkesin önceliği Suriye halkı olmalıdır” şeklinde konuştu.

Kalın, Pentagon tarafından yapılan YPG’yi silahlandırılarak desteklemeye devam edeceği yönündeki açıklamasını, Türkiye’nin asla kabul etmeyeceğini belirtti.

Bu bağlamda TSK, Afrin kentinin karşısında bulunan ülkenin güneyinde Suriye sınırına komşu olan Kilis’e diğer illerden askeri takviye gönderdi.

Zırhlı personel taşıyıcılarla, sınırda konuşlanan askeri birliklere askeri personel takviye edilmesinin yanı sıra bölgeye altı zırhlı araç gönderildi.