İstanbul’daki ABD konsolosluğundaki çalışanların tutuklanması konusunda Ankara ve Washington arasındaki kriz tırmandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD yönetimini görevini tamamlayan Türkiye’deki Büyükelçisi John Bass’ı görevden almaya çağırdı.
“ABD’nin Türkiye’deki bir temsilcisi olarak görmüyoruz”
Erdoğan ve Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Belgrad’ta ortak basın toplantısı düzenledi. Erdoğan Türkiye ile ABD arasında vize işlemlerinin askıya alınmasıyla ilgili şu ifadeleri kullandı, “Bu sorunu biz başlatmadık. Bu sorunun faili ABD’nin kendisidir. Üst düzey yöneticilerin, özellikle Dışişleri Bakanımız ile herhangi bir görüşme yapmaması yadırgadığım bir konudur. Ankara’daki bir büyükelçinin kalkıp da böyle bir karar alması, daha sonra da ‘Ben bunu devletim adına aldım’ gibi bir ifadeyi kullanması düşündürücüdür. Biz onu ABD’nin Türkiye’deki bir temsilcisi olarak görmüyoruz. Veda ziyaretlerinde bulunuyor büyükelçi ve şu anda da bu büyükelçinin, gerek bakanlarımız gerek parlamento başkanımız ve gerekse şahsım, veda ziyaretini de kabul etmedik, kabul etmiyoruz.”
Öte yandan Başbakan Binali Yıldırım, dün, Washington’a Türkiye ile ABD arasında yaşanan vize krizine karşı daha akılcı bir tutum sergileme çağrısında bulundu. ‘Güvenlik sebebiyle’ Türk vatandaşlarına vizelerin askıya alınmasını açık bir çelişki olarak nitelendirerek, “O halde neden hala 15 Temmuz 2016’da başarısız darbe girişiminin lideri Fethullah Gülen’i ülkenizde barındırıyorsunuz?” sorusunu sordu.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, dün, ABD Büyükelçisi John Bass’ın iki ülke arasındaki son vize kriziyle ilgili görüşme talebini reddettiğini söyledi.
Bass, ülkesinin Türkiye vizelerini askıya almasının Türk vatandaşlarına karşı vize yasağı değil, yeni vize başvurularını değerlendirmek için bir erteleme olduğunu ifade etti. Bass, Ankara’daki ABD Büyükelçiliği’nde yaptığı açıklamada, “bu Türk vatandaşlarına yönelik bir vize yasağı değildir. Yeni vize başvurularının değerlendirilmesinin askıya alınmasıdır. Geçerli vizenizin mevcut olması durumunda, ABD’ye hala seyahat edebilirsiniz. Bu yıl ikinci defa olarak geçen hafta, diplomatik misyonumuzun, Türk yetkili mercileri tarafından tutuklanmıştır. Ancak, bu tutuklamanın neden meydana geldiğini veya ne olduğunu ve şayet varsa çalışanımıza karşı olan delilleri, sarf ettiğimiz tüm çabalarımıza rağmen tespit edemedik. Bu personel, kanun uygulama konularında Türk yetkili kurumlarıyla işbirliğini güçlendirme, Amerika ve Türk vatandaşlarının güvenliğini temin etme alanında faaliyet gösteren bir bölümde görev yapmaktadır. Bizim yerel çalışanlarımız da birer Türk vatandaşıdır. Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm diğer vatandaşları gibi, onların da Türk kanunlarına uymalarını bekliyoruz. Aksi ispat edilene kadar masumiyet karinesi de dahil olmak üzere Türk Anayasası ve tüm çağdaş demokrasilerin izledikleri hukukun üstünlüğü prensipleri uyarınca, Türk yetkili makamlarından uygun hukuki savunma ve yargı süreci beklemek onların da hakkıdır” dedi. Bass ayrıca, “Bu kolay aldığımız bir karar değildir, büyük üzüntüyle aldığımız bir karardır. Vize hizmetlerinin askıya alınmasının insanlara rahatsızlık vereceğinin farkındayız. Uzun sürmeyeceğini umuyoruz, ancak bu konunun çözülmesinin ne kadar süreceğini kestiremiyoruz” açıklamasında bulundu.
Türk ekonomistler uyardı
Öte yandan Türk ekonomistler, ABD ile Türkiye arasındaki vizelerin askıya alınmasının, ikili ticarete yıllık 17.5 milyar dolar zarar verebileceği konusunda uyarıda bulundu.
Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Kamil Ekim Alptekin, “İki ülke birbirine siyasi ve ekonomik olarak ihtiyaç duyuyor ve sorunların ekonomik ilişkilere yansımadan çözülmesini istiyoruz. Ancak durum ulusal güvenliğe dokunuyorsa, hiçbir ülke taviz veremez” şeklinde konuştu.
Türkiye, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi İnsan Hakları Ödülü’nün geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen başarısız darbe girişimiyle ilgili olması sebebiyle yargılanıp tutuklanan bir Türk hakime verilmesini eleştirerek bunun kabul edilemez olduğunu belirtti.
‘Vaclav Havel İnsan Hakları Ödülü’, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) tarafından verilmekte ve 60 bin euro değerindedir. Bu ödül pazartesi günü Yargıçlar ve Savcılar Birliği eski Başkanı Murat Arslan’a verildi.
Arslan, 2016 yılının ekim ayında, Gülen hareketi ile bağlantısı olma şüphesiyle tutuklandı. Gülen, 1999 yılından beri ABD’de ikamet etmekte ve Ankara onu başarısız darbe girişimini yönetmekle suçluyor. O ise bu suçlamayı reddediyor.
AKPM, Arslan’ı ‘yargının bağımsızlığı için çalışmaları’ nedeniyle ödüle layık gördü. Türkiye 1950 yılından beri AKPM’nin üyesi. Ancak Meclis, nisan ayında ülkenin siyasi kontrolünü yeniden başlatmak için oy kullandıktan sonra, ilişkiler gerildi.